Haftanın Kitaplığı – 19 Temmuz 2021

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz.

ABİDİN: BİR SİYASİ PARTİ HİKAYESİ VE BAŞKA BAZI ŞEYLER – KORAY IŞIK

Genel Sekreter’in selamlaması sıcak. Elini yalamaya çalışan Fikret’e sarılışı samimi. Dominantlığı önceden bildirilmiş Aysel’e iltifatı dozunda. Abidin’e ilk sözleri kutlanası.
“Sayın Başkan, yola çıkmaya hazır mıyız?”

Abidin – Bir Siyasi Parti Hikâyesi ve Başka Bazı Şeyler, günümüz Türkiye’sinde, siyaset sahnesinde yer edinmek isteyen benliklerin, fırsatlar karşısındaki değişimlerinin anlatıldığı bir kara mizah. İstanbul’un bir ilçesinden, Başkent’teki Genel Merkez’e, bir ailenin yatak odasından, ön seçim salonuna uzanan hikâye, her ne kadar ironi gibi görünse de, tam da gerçekleri yansıtıyor. Koray Işık, siyasetin benlikler üzerinde yarattığı trambolin etkisini mizahi bir dille anlatırken, aile içindeki karakter savaşlarıyla okuru ruhların derinliklerine sürüklüyor.

TURHAN SELÇUK SEÇKİSİ: MANZARA-İ UMUMİYE

Turhan Selçuk’tan ”manzara-i umumiye”ye ayna tutan karikatürler…

Desen’in, uzun ve titiz bir çalışmanın ardından gururla takdim ettiği ”Turhan Selçuk Seçkisi”, Türkiye’de sözsüz karikatürün öncüsü olan Turhan Selçuk’un mizahını genç nesillere de tanıtmak ve büyük ustanın kendi zamanının çok ötesindeki çizgilerine farklı bir bakış imkânı sunmak amacıyla tasarlanan, üç ciltlik nadide bir koleksiyon.

Selçuk’un, yıllar içinde çeşitli kitaplarda ve mecralarda yayımlanan siyah beyaz karikatürlerinin ayrıntılı bir kataloglama ve tematik düzenleme ile yayına hazırlandığı ”Turhan Selçuk Seçkisi” üç kitaptan oluşuyor: Siyasetin Göbeği, Manzara-i Umumiye ve İnsan Denen Garip Hayvan.

Seçkinin ikinci halkası olan Manzara-i Umumiye, sanatçının, 1952-2003 yılları arasında, Türkiye’nin ve dünyanın seçkin gazete ve dergilerinde kendine yer bulan, bazıları farklı dönem ve mecralarda tekrar tekrar yayımlanarak yankı uyandırmış 80 karikatürünü bir araya getiriyor.

KAYBOLAN OYUNCAK DÜKKANI – EDMUND CRISPIN

Usta polisiye yazarı Edmund Crispin’in klasikleşmiş dedektifi Gervase Fen’in en ünlü macerası olan Kaybolan Oyuncak Dükkânı, hem türün meraklıları hem de 20. yüzyıl İngilteresi’nde eşsiz bir maceraya atılmak isteyen okurlar için kaçırılmaması gereken bir fırsat.

Şair Richard Cadogan tatil için gittiği Oxford’da kendini karmaşık olayların içinde bulur. Gece geç saatte şehre varan Cadogan, bir oyuncak dükkânının kapısının açık olduğunu fark eder. İçeride hırsızları bulacağını düşünerek dükkâna girer ama yaşlı bir kadının cesediyle karşılaşır. Daha cesedi tam inceleme fırsatı bulamadan kafasına aldığı darbeyle bilincini kaybeder. Sabah kendine geldiğinde yaptığı ilk iş polise gidip bütün gördüklerini anlatmak olur. Ancak artık ortada ne oyuncak dükkânı vardır ne de bir kadın cesedi. Bu kadar imkânsız görünen bir olayı kim çözer? Tabii ki bitip tükenmek bilmeyen enerjisi, tuhaf tavırları ve konuşmalarıyla Oxford’da adından sıkça söz ettiren Gervase Fen.

“Eğlenceli maceralar.” -Washington Post

“İnanılmaz bir mizah anlayışı.” -Independent

SESİNİ BİRAZ AÇABİLİR MİYİM? / Küreselleşme Öncesi Dünyanın Müzikal Hikayesi – SERBÜLENT ŞENGÜN

Serbülent Şengün, çocukluğunu 1980’li yıllarda geçiren birçok yaşıtı gibi Amerika ve Sovyetler Birliği arasında iki kutba bölünmüş bir dünyada doğan, zamanla bu kutuplardan birinin ortadan kalkıp dünyanın “küreselleşmesine” tanık olan biri. Onu yaşıtlarından farklı kılan önemli bir özelliğiyse çocukluğundan lise döneminin sonuna kadar dört ülke, altı şehir, yedi okul değiştirmiş olması: Stockholm, Ankara, Tel-Aviv, İstanbul, Gümülcine, Nürnberg. Birbirinden farklı birçok kültürle ve yaşam biçimiyle hemhal olan Şengün, küreselleşme öncesindeki dünyanın hikâyesini dönemin saç modelleri, giyim kuşam modaları, film ve dizileri, kahramanları, popüler eşyaları, spor etkinlikleri ve esas olarak bir tür müzikal tanıklık üzerinden aktarıyor.

Sesini Biraz Açabilir miyim? sadece çocukluğun ve ergenliğin renkli, neşeli, yer yer hüzünlü dünyasını aktarmakla kalmıyor okuru keyifli bir dünya tarihi yolculuğuna da davet ediyor.

Üstelik karekodlar sayesinde, kitabı okurken dinleyebileceğiniz zengin bir müzikli yolculuk eşliğinde..

SPACE INVADERS: DİKTATÖRLÜĞÜN GÖLGESİNDE – NONA FERNANDEZ

Nona Fernández, kendi kuşağının önde gelen Latin Amerikalı yazarlarından biri. Oyunculuk ve senaryo yazarlığı da yapan Fernández, roman ve öyküleriyle unutulmaması gerekenleri hatırlatmayı görev edinmiş, Şili’nin tarihindeki karanlık sayfalara ayna tutmaya çalışan bir bellek direnişçisi.


Space Invaders, bir grup çocukluk arkadaşının anıları ile rüyalarına musallat olan Estrella González’in hikâyesini anlatıyor. Çocuklar, arkadaşları Estrella’nın varlığını hissediyor, sesini duyuyor, mektuplarını okuyor ve gizemli bir şekilde ortadan kaybolan bu kızı sık sık hatırlıyorlar. O yılların en yaygın video oyunlarından biri olan Space Invaders’ın eşliğinde, bir yandan kendileri de meçhul bir oyunun taşları, bir yapbozun parçaları gibi, Pinochet rejiminin karanlığında anıdan anıya, düşten düşe süzülüyorlar.
 
1980’li yıllarda Şili’de, diktatörlüğün gölgesinde büyüyen bir neslin hikâyesini anlatan bu roman, çocukluğun büyülü dünyası ile haber bültenlerine sıkışmış trajik hakikatleri harmanlayan, hatırlayanların unutturanlarla hesaplaştığı bir eser.
 
“Pırlanta gibi bir kitap… İnsanın cebine atıp tekrar tekrar okuması için birebir.” –Patti Smith
 
“Yaşadıkları berbat ülkeyi anlamaya çalışan Şilili çocukların nesli hakkında, karanlık ve oyunbaz bir roman.”
–Alejandro Zambra

What's your reaction?