Haftanın Kitaplığı – 18 Ocak 2021
Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz.
BEYAZ KİTAP – HAN KANG
Booker ödüllü, uluslararası çoksatan Vejetaryen ve Çocuk Geliyor’un yazarı Han Kang, uzun süredir beklenen son kitabında beyazı prizmadan geçiriyor, okuru rengarenk bir metinle sınıyor.
Beyaz şeylerle ilgili yazmaya karar verdiğim bahar, ilk yaptığım bir liste çıkarmak oldu.
Her bir sözcüğü yazarken tuhaftır, çok sarsıldım.
Bu kitabı mutlaka tamamlamak istediğimi ve yazım sürecinin bir şeyleri değiştireceğini hissettim.
Yaraya sürülen beyaz merhem, üstüne sarılan beyaz sargı bezi gibi bir şeylerin gerekli olduğunu da.
Zamana dair duyuların keskinleştiği anlar vardır.
Böyle keskin zamanın kenarında, her saniye yenilenen şeffaf bir uçurumun ucunda ilerlemeye devam ederiz.
Cesur olduğumuzdan değil, başka bir çıkar yolu olmadığından.
Han Kang, hafızaya, geçmişe, kayıplara ve yeniden doğmaya dair epik bir anlatıya imza atıyor.
Beyaz köpek ve kesme şekerle, anne sütü ve pirinçle insanın büyük çaresizliğini anlatıyor.
Yıkıntılardan yeni hayatlar doğurmayı, acının coğrafyasını keşfetmeyi, kırılganlığı ve gücü, sıradan hayatın sıradan objeleriyle aktarıyor.
Beyazın evreninden dünyaya eşsiz bir masal fısıldıyor.
“Usta işi, kusursuz.”
Booklist
“Kang kayıplardan oluşan boşlukları, edebiyat ve zarafetle dolduruyor.”
Library Journal
“Beyaz Kitap gizemli bir eser, bir yönüyle dünyevi bir dua kitabı. Kang bir kez daha, acıyla dili kullanarak başa çıkma arzusunu gözler önüne seriyor.”
SHERLOCK HOLMES: ÖLÜM PAPİRÜSÜ – DAVID STUART DAVIES
Sör Arthur Conan Doyle’un Ölümsüz Karakteri Dedektif Sherlock Holmes Şimdi Yepyeni Maceralarıyla Karşınızda
Holmes ile Watson, medyum rolü yapan bir sahtekârın, Sebastian Melmoth’un gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için bir seansa katılırlar. Ancak daha sonra kendilerini bir cinayet ve hırsızlık sarmalının tam ortasında bulurlar.
British Museum’dan, ölümsüzlüğün sırrını barındırdığı söylenen bir papirüs çalınır ve Scotland Yard’ın imdadına yine Sherlock Holmes yetişir. Bu süratli serüvende, aksiyon Londra’dan uzaklaştıkça daha da acayipleşir ve ünlü dedektifimiz ile sadık ortağı bir kere daha şeytani düşmanlarla mücadele etmek zorunda kalır.
Sekiz Sherlock Holmes romanı kaleme alan ve karakter hakkında önemli otoritelerden sayılan David Stuard Davies, Sör Arthur Conan Doyle’un yarattığı efsaneye saygısını asla kaybetmiyor ve Ölüm Papirüsü’yle tarihin en ünlü dedektifine çözmesi için dolambaçları eğlenceli bir gizem daha sunuyor.
“Görkemli derecede iyi bir hikâye… Holmes ve eski usul, sayfaları art arda çevrilen kitapların sevenlerine tüm kalbimle öneriyorum.” –Sleuthing the Shelves
KLASİK KADINLAR/MOLL FLANDERS – DANIEL DEFOE
Moll Flanders, 17. yüzyıl İngiltere’sinde dünyaya gelen bir kadının yaşamöyküsünü, kendi ağzından aktarır. Zindanda doğup on iki yıl fahişelik, on iki yıl hırsızlık yaparak yaşayan, başından beş evlilik geçen, maceraları İngiltere’den Amerika’ya uzanan Moll Flanders, tartışmaya açık hayat görüşü ve derinlemesine sunulan portresiyle İngiliz edebiyatının en ilgi çekici kadın kahramanlarından biridir.
Roman türünün ilk örneklerinden olan Moll Flanders, bir yandan dönemin toplumsal değerlerine ışık tutarken diğer yandan da suç dünyasını ve cinsellik konularını, ahlak dersi verme kaygısı gütmeksizin açıkça gözler önüne serer. İlk yayımlandığı 1722 yılından itibaren büyük ses getiren kitabın başkarakterinin temel olarak kabul ettiği ihtiyaçlarından vazgeçmeden ve kişiliğinden ödün vermeden toplum içinde hayatta kalabilme mücadelesi, Moll Flanders’ın Defoe’nun en ünlü eseri Robinson Crusoe’yla karşılaştırılmasına vesile olmuştur. Zira Moll Flanders, bin bir özveri ve kurnazlık göstererek göğüs gerdiği ataerkil toplumda, okyanusun ortasında bir adaya düşen Robinson Crusoe kadar yalnız, bir o kadar da yaratıcı ve beceriklidir.
AKARSULAR/DENİZ, GÖL VE IRMAKLAR BOYUNCA GEZİNTİ – PETER GOES
Dünyanın her yerinde farklı uzunluklarda ırmaklara rastlarız, derelere kollara bölünerek dünyanın her köşesine yayılırlar. Güçlü akıntılarıyla dünyayı şekillendirirler. Nehirler, kâşifler için yol, ordular için engel olur. Bazen içme suyu sağlamak, bazen balık tutmak, bazen de bitkileri sulamak için nehirlere ihtiyacımız var.
Peter Goes bizleri denizler, göller ve ırmaklar boyunca bir yolculuğa çıkarıyor. Etkileyici çizimleriyle doğa, kültür ve tarih konularında birbirinden ilginç bilgiler sunuyor.
Nil’den Amazon’a, Mekong deltasından Mississippi’ye, Tuna’dan Dicle’ye uzanmaya hazır mısınız?
AİLE AŞÇISI: 100 TÜRLÜ SEBZE, 100 TÜRLÜ ÇORBA, 100 TÜRLÜ YUMURTA PİŞİRMEK USULLERİ – AVANZADE MEHMED SÜLEYMAN
1871’de doğan, çok farklı alanlarda irili ufaklı onlarca kitap yazmış Avanzade Mehmed Süleyman’ın kimisini Fransızcadan çevirdiği, kimisini Istanbul ve saray mutfağından çıkardığı, o dönem “Aile Asçısı” serisinde topladığı sebze, çorba ve yumurta pişirme usullerine dair üç ayrı kitapçık Aile Asçısı’nda bir araya geliyor.
Peynirli enginardan kereviz kızartmasına, badem çorbasından kestane ezmesi çorbasına, sirkeli yumurtadan Rus usulü yumurtaya çoğu basit ve hızla yapılabilecek tariflerden oluşan bu kitapçıklar sadece okuru yüzlerce lezzetle buluşturmakla kalmıyor.
Osmanlı mutfağında alışık olunmayan kurbağa, bira, şarap, trüf gibi ürünlere de yer vererek dönemin mutfağına ve kültürüne dair de ilginç bir panorama ortaya koyuyor. Özgün Ünver’in, bu kitapçıklardaki asıl tariflerden yola çıkarak yaptığı kimi uyarlama tariflerle zenginlesen Aile Asçısı, hem sofralarına değisik lezzetler katmak isteyenler için hem dönemin mutfak kültürünü merak edenler için zengin bir kaynak.
“(…) Türkiye’nin yaşadığı Batılılaşma/çağdaşlaşma sürecinin karmaşıklığını ve çok katmanlılığını bir yandan şaraplı yemek tarifl eri verirken diğer yandan İslâm kadınını yücelten, bir yandan tıp ve eczacılık konularında ahkâm keserken diğer yandan falcılık ve rüya tabiri öğretmeye soyunan, bu arada da hayatında seçkin tabakanın kenarından bile geçmemiş olan Avanzade Mehmed Süleyman gibi bir insanın şahsında bile görmek mümkündür. Bugünkü –ne Batılı ne Doğulu, hem Batılı hem Doğulu– Türkiye’nin beşik çağı, elinizdeki kitapta gözler önüne serilmektedir.”
İrvin Cemil Schick
NE ADAM NE HAYVAN/FEMİNİZM VE HAYVANLARIN SAVUNMASI – CAROL J. ADAMS
Feminist-vejetaryen eleştirel teorinin en önemli eserlerinden biri kabul edilen Etin Cinsel Politikası’nın yazarı Carol J. Adams bu kitabında hayvan haklarını ve çevreciliği savunmakla feminizmin nasıl ve neden iç içe geçmesi gerektiğini çarpıcı bir biçimde ortaya koyuyor. Modern Batı kültüründe ve tüketim alışkanlıklarında, hayvanlara ve kadınlara yönelik sistematik sömürünün ardında yatan kültürel davranışları ustalıkla irdeliyor. Eleştirel hayvan çalışmaları ve veganlık literatüründeki tartışmalardan beslenen yazar, okura eko-feminizmden çevre ahlâkına ve teolojik perspektiflere uzanan geniş bir çerçeve çizmekle kalmıyor aynı zamanda onu eyleme çağırıyor.