Haftanın Kitaplığı – 17 Ocak 2022

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

DÜNYA UNUTANA KALIR – DENİZ POYRAZ

İşçi servisi durağa yanaştı mı sokağın hareketi, evlerin beton duvarları arasına çekilir. O kedersiz curcuna, akşam haberlerinin sevimsiz iklimi altında kaybolup gider. Dip dibe apartmanların aynı boşluğa bakan mutfaklarında yemek kokuları birbirine karışır. Kokuya kediler, kuşlar üşüşür. Her daireyi çekip çeviren aynı fabrikanın maaşı olduğundan, mutfak masasına aşağı yukarı aynı çorba konur, farklı tencerelerde hep aynı yemekler pişer. Hal böyleyken kaygılar, öfkeler, sevinçler de birbiriyle benzeşir.

1990’ların sonları, 2000’lerin başları. Geçmiş, yorgun ve ümitsiz. Gelecek ise belirsiz… Mark almış başını gidiyor, seçimlerle birlikte ülke yeni bir döneme giriyor, kimilerinin zenginlikten başı dönüyor, kimilerinin cebi para görmüyor, Erovizyon’da tarih yazılıyor, teknolojinin hızına yetişilemiyor, Van Gölü Canavarı’ndan da beter yeni canavarlar türüyor…

Deniz Poyraz, Dünya Unutana Kalır’da Y kuşağının büyüme hikâyesini, Trakya’nın otantik atmosferi içinden anlatıyor..

SHUGGIE BAIN – DOUGLAS STUART

1980’ler. Glasgow şehrinin adeta öleyazdığı, ailelerin güçbela ayakta kalabildiği bir dönem. Ne var ki orta yaşlarındaki alımlı Agnes Bain daha fazlasını hak ettiğine inanır; müstakil bir ev sahibi olmak, istediğini satın almak gibi… Gelgelelim taksi şoförü kocası tarafından sürekli aldatılan Agnes, üç çocuğuyla birlikte harap olmuş bir madenci kasabasında yaşamaya mahkûm olur. Çocukları, yavaş yavaş alkol batağına saplanan Agnes’i kurtarmak için ellerinden geleni yapsalar da, bir süre sonra kendilerini kurtarmak için bir bir onu terk ederler. Yalnızca en küçükleri Shuggie, bir gün düzeleceği ümidiyle annesinin yanında kalır.

Farklı bir çocuk olan Shuggie, annesinin iddialı tavırlarını benimser. Ancak davranışları yüzünden madenci çocukları onu hırpalarken yetişkinler tarafından da acımasızca yargılanır. Diğer oğlanlara benzemeye çabalayan Shuggie, bir yandan da annesini kurtarmak, bu yoz ortamdan çıkarmak derdindedir.

Douglas Stuart’ın romanı Shuggie Bain yoksulluğu, sevginin sınırlarını ve kibrin beyhudeliğini ortaya seren, sakınmasız tavrına karşın olağanüstü çarpıcılıkta ve güzellikte bir eser.

“Bağımlılık, cesaret ve sevgi üzerine bu şaşırtıcı şekilde içten, duyarlı ve sürükleyici ilk roman bizi şaşkınlığa uğrattı… Yıkıcı tutkulara ve aile kurumuna dair alabildiğine hüzünlü, bununla birlikte umudun büsbütün solmadığı bir sorgulama.”

Booker Ödülü Jürisi
 
2020 Booker Ödülü
2020 Amerikan Ulusal Kitap Ödülü finalisti
2021 İngiliz Kitap Ödülleri, “Yılın Kitabı Ödülü”
2021 İngiliz Kitap Ödülleri, “En İyi İlk Roman Ödülü”

ALTYAZI – PHILIPPE SOLARS

“Yaşamayı bilmek için okumayı bilmeli,
Okumayı bilmek için, yazmayı bilmeli,
Yazmayı bilmek için, ölmüş olmayı bilmeli.”
Bu kitabı yazarken zaman kazanıyorum, sizin de okurken kazandığınız üzere. Bulduk birbirimizi.
En sonunda öğrenilecek bir sürü şey içeren bir roman!
Tüm o alışılmış psiko-sekso-sosyal furya içinde, size de değişiklik olacak!
Ph.S.

Philippe Sollers’in yeni romanı adeta “yeni çağda nasıl hayatta kalınır” elkitabı… Yazar bizleri tarihin efsanevi karakterlerinin portreleriyle buluşturuyor: Victor Hugo’dan Melville’e, Roosevelt’ten Robespierre’e, Nietzsche, Konfüçyüs, Tao, Mallarmé, Monet, Manet, Guénon, Céline’e dokunan tanıklıklar… Sürekli hareketli görüntüler misali peşpeşe sıralanan bölümler ve o görüntülere eşlik eden altyazılar … dijital dünyanın giderek mahvettiği okuma eylemini gerçekten keyifli kılıyor.

SAFTİRİK GREG’İN GÜNLÜĞÜ/TAM İSABET – JEFF KINNEY

Okulda yapılan spor seçmelerinde büyük hüsrana uğrayan Greg, spor kariyerinin henüz başlamadan bittiğini düşünüyor. Fakat annesinin ısrarlarına dayanamayıp spora bir şans daha vermeye karar veriyor ve basketbola yazılıyor.

Seçmeleri kötü geçen Greg, artık bir takıma girme şansının olmadığını düşünse de kasabanın en kötü takımında forma giymeye hak kazanıyor.

Greg ve takım arkadaşlarının bu sezon boyunca tek maç kazanması dahi olası değil gibi. Ama söz konusu spor olunca her şey mümkün.

Bakalım, topu bir kere eline geçiren Greg bu şansı nasıl değerlendirecek?

AZRAİL KOŞUYOR – STEPHEN KING

Usta yazar Stephen King’in unutulmaz eserlerinden, kızını hastaneye yatırmak için paraya ihtiyacı
olan Ben Richards’ın ölümle mücadeleye gireceği bir yarışmaya katılmak zorunda kalmasını konu
eden Azrail Koşuyor’un Altın Kitaplar’dan çıkan yeni baskısı okurlarla buluştu.
“Yarın öğlen av başlıyor. Bu yüzü unutmayın!”
Yıl 2025. Amerika’da kâbus gibi bir düzen hâkimdi. Ülkeyi yönetenler büyük bir sınıf farkı
yaratmışlardı. Halkın çoğu yoksuldu. Televizyon programları insanların para için hayatları üzerine
bahse girdiği bir platform haline gelmişti.
Ben Richards da o çaresiz adamlardan biriydi. İşsizdi, parasızdı ve ümitsizdi. Hasta kızının tedavi
olması gerekiyordu. Ben’in yapabileceği tek bir şey vardı: Koşucu programına katılmak ve bir milyon
dolar kazanmak. Yarışmanın amacı onu öldürmekle görevli Avcılar’dan kaçmak ve otuz gün boyunca
hayatta kalmaktı, hem de gezendeki hemen herkes onu seyrederken ve ele vermeye çalışırken…
Acaba şimdiye dek kimsenin sekiz günden daha fazla hayatta kalamadığı yarışmayı Ben Richards
kazanabilecek mi? Acımasız sistemi yenebilecek mi? Sonucu ne olursa olsun, Ben bu ölüm kalım
oyununda sonuna dek gitmeye hazırdı…

What's your reaction?