Haftanın Kitaplığı – 16 Haziran 2024

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

Ayasofya’da Bir Çığlık

Yazar: Melih Esen Cengiz

Yayınevi: Altın Kitaplar

Çığlıklar sahipsiz mi kalacak? 25 Şubat 1943… Üçüncü Reich’ın özel treni, üstünde gamalı haçlarla sabah yedi sularında Sirkeci Garı’na vardı. İttihat ve Terakki’nin efsane liderlerinden Talat Paşa’nın kemiklerini Naziler büyük bir özen ve saygıyla anayurduna getirmişlerdi. Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerine damgasını vurmuş görkemli sadrazamın naaşını heyecanla bekleyen İstanbullular diğer yandan da ülke sınırlarının dışında devam eden İkinci Dünya Savaşı’nın vahşetini korkuyla izliyorlardı. Naaşın toprağa verilmesinden bir gün sonra Ayasofya’da yaşanan gizemli olaylar kadim şehri sarsmaya başladı. Ayasofya asırların ardından yine yazgıları belirlemeye ve hayatları sonlandırmaya mı hazırlanmaktaydı? Türklerin, Almanların, İngilizlerin ve Rusların gerçekleri ve düşleri aynı kaygılarda mı buluşacaktı? Üç semavi dinin elem ve korkuda birleşmeye zorlandığı; üzüntüleri, hayal kırıklıklarını ve sevinçleri birlikte yaşadığı sırlarla dolu bir hikâye. Sultanahmet Camisi’nin hocası, Aya Yorgi Kilisesi’nin papazı ve bir Karay Türk’ünün hayat çizgilerine dehşet içinde tanık olacağınız, sizi 1943 senesi İstanbul’una götürecek çok da uzaklarda kalmamış bir eski zamanlar romanı. Bireylerin ve devletlerin aynı sahneyi, Ayasofya’yı paylaştığı bir dram!

Beynin Gece Hayatı – Kabuslar Sinirbilim ve Uykunun Gizli Dünyası

Yazar: Guy Leschziner

Yayınevi: Metis Yayınları

Hayatımızın yaklaşık üçte birini uykuda geçiriyoruz ve uykunun fiziksel, nörolojik ve psikolojik sağlığımız açısından ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Ne yazık ki hepimiz gece boyu sıkı bir uyku çekip sabah zinde bir şekilde uyanacak kadar şanslı değiliz. Uzmanlık alanlarından biri de uyku bozuklukları olan nörolog Guy Leschziner bu kitabında uykuyla başı ciddi biçimde dertte olan hastalarının hikâyelerini anlatıyor: uykusunda motosikletine ya da arabasına atlayıp dolaşan Jackie; aksiyon filmlerini aratmayan rüyalar görürken o sahneleri bilfiil canlandırdığı için komik durumlara düşen Alex; espri yapıp güldüğü her seferinde birdenbire yere yığılıveren Adrian; uykusunda seks yapan Tom; uyurken hiç farkında olmaksızın tıka basa yiyen, yiyecek bulamadığında granül kahveden kuşyemine kadar birçok şeyi midesine indiren Don ve diğerleri.

“Peki bu hastalardan neden söz ediyorum? Daha da önemlisi, bunları neden okuyasınız ki?” diye soran Leschziner, anlattığı hikâyelerin uyku bozukluklarını uçlarda yaşayan insanlara dair olduğunu, ama bu uç durumları incelemenin uykunun genel işleyişine dair nispeten kısıtlı bilgimizi artırdığını söylüyor. Nitekim imsomni, narkolepsi, gece terörü, apne ve uyurgezerlik gibi bozukluklarla ilgili bu hikâyeleri okurken, uykunun biyolojik, sosyal, çevresel ve psikolojik faktörlerden etkilenen incelikli mekanizmasını ve bu mekanizmanın hayatımız üzerindeki etkilerini daha iyi anlıyoruz.

İşaret

Yazar: Frida İsberg

Çevirmen: Su Akaydın

Yayınevi: Domingo Yayınevi

“Muhteşem. Konu öyle tanıdık, karakterler öyle gerçek ki sadece distopya demeye gönlüm razı gelmiyor.” –MARIANA ENRIQUEZ

Yakın gelecek, İzlanda. Empati Testi adı verilen yeni bir teknoloji, bireylerin merhamet seviyesini ölçerek iyi ile kötüyü ayırt etmeyi, böylece toplum huzurunu kaçıracak olası eylemlerin önüne geçmeyi vadediyor. Kısa bir süre sonra testin zorunlu tutulup tutulmayacağını oylamak için referanduma gidilecek. Ulus ikiye bölünmüş durumda. Bir taraf testin daha güvenli bir toplum yaratacağına inanırken diğer taraf işaretlemeyi gayriinsani görüyor.

Karar günü yaklaşırken dört karakter –kuşkucu öğretmen Vetur, önde gelen psikologlardan Oli, testi geçemeyen işkadını Eyja ve teste girmeme hakkı için savaşan Tristan– kendilerini ahlaki ikilemler, derin önyargılar, dehşet verici adaletsizlikler ve kişisel mücadelelerle dolu bir sorular yumağının içinde buluyor: Toplumsal haklar nerede sonlanır, özgür irade nerede başlar? Ütopya ne zaman distopyaya dönüşür? Ortak iyinin ne olduğuna kim karar verecek?

İzlanda edebiyatının aykırı sesi Frida İsberg’in tedirgin edici ve sürükleyici bu çağdaş romanı, bize korkuyla mı yoksa insanların birbirine olan inancıyla mı dönen bir dünyada yaşamak isteyeceğimizi soruyor.

“İsberg, kamu vicdanı ve bilinci üzerine âdeta bir başyapıt yazmış. Karakterleri o kadar biricik, insani ve yanılabilir ki şu anda telefonumu elime alıp onlardan birini arayabilirmişim gibi hissediyorum. Uzun zamandır okuduğum en besleyici çağdaş romanlardan biri.” –KAVEH AKBAR

İZLANDA KADIN EDEBİYATI ÖDÜLÜ

P. O. ENQUIST EDEBİYAT ÖDÜLÜ

FJARA EDEBİYAT ÖDÜLÜ

“İç içe geçen olay örgüsüyle İşaret, toplum mühendisliğinin riskleri ve bireysel eylemliliğin sınırları hakkında önemli sorular soruyor. Kesinlikle çarpıcı bir ilk roman.” Hernan Diaz

Sabahın Üçü

Yazar: Gianrico Carofiglio

Yayınevi: İş Bankası Kültür Yayınları

Anne ve babası o henüz çocukken ayrılan genç Antonio, bir gün sebebi belirsiz krizler yaşamaya başlar; konan teşhise göre epilepsi hastasıdır. Marsilya’da alanında uzman bir doktorun methini duyan aile, soluğu turistlerce tekinsiz bulunan bu eski liman şehrinde alır. Muayeneden sonra durumun geçici olduğunu öğrenirler fakat emin olabilmek için son bir test yapılmalıdır: Antonio normal hayatına devam edeceği iki gün iki gece boyunca uykusuz kalmalıdır, krizler buna rağmen tetiklenmezse tamamen iyileşmiş sayılacak, bu zaman zarfında uykuya dalmadığından emin olmak için babası da ona eşlik edecektir. Ve böylece baba oğulun kırk sekiz saat boyunca müzik, aşk, matematik, felsefe kısaca hayat üzerine sohbet ederek şehrin sokaklarını arşınladığı ve birbirlerini belki de ilk kez tanıdığı bir yolculuk başlar…
İtalya’nın en çok okunan yazarlarından olan Carofiglio, 80’ler Marsilya’sının ana karakterlerden biri olduğu bu hikâyede sade bir anlatımla derin anlamların peşine düşerken hayatta en çok kıymet verileceklerin altını zarafetle çiziyor.
“Yürüyerek çıkılan bir yolculuk; kanlı canlı fakat yine de sessizce yas tutan bir öykü.”
Kirkus Reviews
“Antonio’nun samimiyetle aktarılan, acı tatlı deneyimlerinde baş döndürücü bir büyüme öyküsü gizli.”
Publishers Weekly
“Son sayfalara yaklaştığınızı fark edince üzüldüğünüz, bitmesin diye okumayı yavaşlattığınız romanlardan.”
il Fatto Quotidiano
“Şefkatli, çarpıcı, yürek ısıtan bir hikâye.”
Seattle Times

Saklı Yürek

Yazar: Ferzan Özpetek

Yayınevi: Can Yayınları

İnsan yüreğini nereye saklar?

Roma’nın merkezinde, anılarla dolu görkemli bir ev, yıllarca kilitli kalmış bir oda, şaşırtıcı bir tablo koleksiyonu, aniden kesilen tutkulu bir aşk… Saklı Yürek, farklı zaman ve mekânlarda yaşayan, her engeli aşarak birbirleriyle konuşmaktan vazgeçmeyen iki kadının ve onları buluşturan büyük sırrın hikâyesi.

Usta yönetmen Ferzan Özpetek bir kez daha hayal gücünü serbest bırakıyor ve çok satan romanı Bir Nefes Gibi’de olduğu gibi kadın kalbini büyük bir duyarlılıkla ele alıyor.

Türkçe – İngilizce İngilizce – Türkçe Denizcilik Terimleri Cep Sözlüğü

Yazar: Cem Gürdeniz

Yayınevi: Kırmızı Kedi

Türkçe – İngilizce
İngilizce – Türkçe Denizcilik Terimleri
Cep Sözlüğü

Turkish – English
English – Turkish
Naval Terms Dictionary

What's your reaction?