Haftanın Kitaplığı – 15 Ekim 2023

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz

Savrulan Bulutlar

Yazar: Fumiko Hayaski

Yayınevi: Amorf Kitap

İlk kez 1951 yılında yayımlanan Savrulan Bulutlar, Modern Japon Edebiyatının klasiklerinden biridir ve efsanevi Japon yönetmen

Mikio Naruse tarafından filme çekilmiştir.


Bazı erkekler hayatına giren kadınları yavaş yavaş tüketir.

Ama bir kadın gelir inat ve ihtirasla o adama ve hayata tutunmayı

başarır. Savrulan bulutlar gibi köksüz ve yalnız yürüyen

iki serseri ruhun hikâyesi, son ana kadar sizi kendine çekecek . . .

Fumiko Hayashi bu çığır açan romanında, acı dolu bir aşkın ve bir kadının

savaş sonrası Japonya’sının acımasız gerçekleriyle başa çıkma mücadelesinin güçlü hikâyesini anlatıyor. Tutkulu, marazi bir ilişkiyi, ihtiraslı iki âşığın birbirini yok ederek, yoktan var ederek yaşadığı sıradışı yasak aşkı konu alıyor.

Yukiko, Çinhindi’nde Japon bakanlığı için sekreter olarak çalışırken Tomioka ile tanışır ve ilişkileri başlar. Savaştan sonra Tomioka karısına döner ama Yukiko’dan kopamaz. Bu arada Yukiko, savaş sonrası kökten değişen Japonya’da yolunu bulmak zorundadır. Yukiko ve Tomioka’nın hayatları bir kez daha kesiştiğinde, tutku ve çaresizlik duygularıyla şekillenen bir yola girerler. İlk kez 1951 yılında yayımlanan Savrulan Bulutlar, Modern Japon Edebiyatının klasiklerinden biridir ve efsanevi Japon yönetmen Mikio Naruse tarafından filme çekilmiştir.

Dar kapılardan geçip hayatın genişliğine varan müdanasız, son ana kadar ne yapacağı merak konusu olan karakterleri ve akıcı diliyle Savrulan Bulutlar lirik ve can yakıcı üslubuyla okuru büyüleyen bir roman.

Son Öyküler

Yazar: William Trevor

Yayınevi:Yüz Kitap

William Trevor’un ölümünün ardından yayımlanan Son Öyküler yazarın daha önce gün yüzüne çıkmamış öykülerinden oluşuyor.
 
Bu öykülerde yarım yaşanmış hayatların pişmanlığı, tekdüze bir varoluşun yılgınlığı, içkin bir yalnızlığın getirdiği derin hüzün anlatılıyor: Bir piyano öğretmeni, öğrencisinin ufak tefek hırsızlıklarına çocuğun müzik yeteneği hatırına göz yumar. Bir seks işcisi hafıza kaybı olan bir tablo restoratörünün birikimlerini çalar. Engelli kuzeniyle birlikte yaşayan bir kadın, emekli maaşını almaya devam edebilmek için adamın ölümünü gizler. Bir öğretmen ile öğrencisi arasındaki yarım kalmış bağ, kızın yetişkinliğinde ilişkiye dönüşür.
 
Yalnızlığın ölümle bile sonlanmadığını hissettiren bu öykülerde, mutluluk hep kısa sürüyor çünkü kahramanların geçmişten taşıdığı hasarlar bir türlü tamir edilemiyor. Yine de insanlar bütün yılgınlıklarına karşın sonunda bir şekilde hayata tutunmayı başarıyor.
 
William Trevor “İrlandalı Bir Çehov” değildi, “İrlanda’nın  Çehov’u” da değildi. O İrlandalı William Trevor’dur ve hep de öyle kalacak.
— Julian Barnes

Görmenin On Üç Yolu

Yazar: Colum McCann

Çevirmen: Mehmet Gürsel

Yayınevi: Alfa Yayıncılık

Colum McCann, Görmenin On Üç Yolu’nda okura bir novella ve üç öykü sunuyor. Dikkatli betimlemeleri ve kurduğu ayrıntılı dünyayla derin karakterler yaratan McCann eylemler ve sonuçları, hayatlarımızın nasıl bir şekilde birbirine bağlı olduğu gibi temalarda gezinerek okuru kâh New York’ta karlı bir güne kâh İrlanda’nın yabani doğasına götürüyor. Çözülmeye çalışılan bir cinayet; yeni bir yıl, yeni sorular; bir kayboluş ve yeniden bulunuş ve geçmişin geçmeyen izleri…

Görmenin On Üç Yolu hem yazarın deneyimlediği korkunç saldırının hem de memleketi İrlanda’da gerçekleşen güncel olayların izlerini taşıyor. Açıklığı ve derinliğiyle Colum McCann neden en iyi çağdaş yazarlar arasında olduğunu bir kez daha gösteriyor.

Fobiler ve Maniler Kitabı – A’dan Z’ye 99 Takıntının İzinde Dünya Tarihi

Yazar: Kate Summerscale

Yayınevi:Düşbaz

Anlamlandıramadığımız mani ve fobilerimizin arkasında ne yatıyor? Bizi pençesine almış bu takıntılardan kurtulmanın bir yolu yok mudur? Peki, dünyada bunları bir tek biz mi yaşıyoruz? Kate Summerscale, Fobiler ve Maniler Kitabı: A’dan Z’ye 99 Takıntının İzinde Dünya Tarihi ile sürükleyici vaka çalışmaları aracılığıyla esasında ortak olan işte bu korku ve arzularımızın kökenlerini ortaya çıkarırken insan bilincinin labirentine bir kapı aralıyor.Sayfalar arasında dolaşırken Alfred Hitchcock’un yumurtalara olan tiksintisini keşfedecek, Steve Jobs’un düğmelerden duyduğu korkuyu anlamaya çalışacak ve başka pek çok ünlünün gizli takıntısı karşısında hayrete düşeceksiniz. Kate Summerscale titiz araştırmaları, sürükleyici anlatımı ve mizah dokunuşlarıyla 99 fobi ve mani için bir rehber niteliği taşıyan bu eserde sizi insan psikolojisinin derinliklerine doğru bir keşif yolculuğuna çıkmaya davet ediyor ve soruyor: 

Peki sizin gizli takıntınız var mı?

“Bildiğimiz fobilerden (homofobi) insanı şaşırtan yumurta, saç, sessizlik korkularına ve her şeyden (pantofobi) korkmaya dek uzanan, okumayı bırakması zor 99 hikâye…” 

Chicago Tribune

 “Büyüleyici… Son derece detaylı ve her satırıyla aydınlatıcı olan bu kitap, insanların takıntılarına ilişkin eğlenceli bir rehber.” 

Publishers Weekly

Duyguların Arşivi

Yazar: Peter Stamm

Çevirmen: Ufuk Tonka

Yayınevi:DeliDolu

Kavuşulmaz bir aşk, hasretten çok daha fazlasıdır!İsviçre edebiyatının önde gelen kalemlerinden Peter Stamm’ın yazdığı Duyguların Arşivi, hiçliğin tam ortasında kâğıt yığınlarından kendine yeni bir hayat kuran yalnız bir adamın içsel monologlarıyla şekillenen çarpıcı bir roman. Geçmişle geleceği sağlam köprülerle birbirine bağlarken yalnızlığı duygulardan arınmakla eşdeğer tutan yazar; kavuşulmayan aşkların, zamanın işlediği suçların, varoluşsal hezeyanların gölgesinde yükselen baş döndürücü bir anlatı sergiliyor. Katmanlı hikâyesini psikoloji ve felsefe sularında yüzdürerek derinlikli bir zemine oturtan bu sarsıcı kitap, pandemi döneminde küresel boyutta deneyimlediğimiz sosyal psikopatolojinin edebî bir izdüşümü âdeta. Bir şeylerin değişmesini istemiyorum. Kabahat mi?Köklü bir gazetenin karanlık dehlizlerinde uzun yıllar arşivcilik yapan başkarakter, işini kaybettikten sonra yaşama tutunmanın yolunu yine geçmişin tozlu sayfaları arasında bulur. Görev yaptığı gazetenin arşivini evine taşır, bodrumuna yerleştirir ve bu kez sadece kendisi için çalışmaya başlar. Bildiği tek işi devam ettirebiliyor olmak başlarda onu iyi hissettirir. Ancak zamanla, hayatı tamamen arşivin içine hapsolur. Gazete kupürlerinin arasından sızan nostalji rüzgârları şimdilerde 60’larında olan adamı eski hatıralarına götürür. Mazi belleğinde canlandıkça, özellikle çocukluk aşkını, asla gerçek anlamda “sevgili” olamadıkları Franziska aklına düşer. İçinde koca bir boşluğa dönüşen bu kadını anılarından hiç koparamadığını fark eder. Belki de artık, özgürlüğünü sınırlayan duygularını bir arşive kapatıp, geçmişiyle yüzleşmenin ve hayatında yeni bir sayfa açmanın vaktidir… Peter Stamm, kendisini duygusuzlaştırmaya ant içmiş bir adamın hayattaki ikinci şansının peşinden gidişine tanıklık ettirdiği bu romanında, değişimin akıntısına kapılmanın ve anılarda yaşıyormuşçasına sonsuz bir anda var olmanın dayanılmaz çekiciliğine vurgu yapıyor.  Arşiv yalnızca dünyayı yansıtmaz, aynı zamanda dünyanın bir kopyasıdır. 

What's your reaction?