36
Views

Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye göz atabilirsiniz:

Yorulsanız Bile

Yazar: Mustafa Kemal Atatürk

Yayınevi: Can Yayınları

Yorulmadan beni takip edeceğinizi söylüyorsunuz. Fakat arkadaşlar, yorulmadan ne demek? Yorulmamak olur mu? Elbette yorulacaksınız. Benim sizden istediğim şey yorulmamak değil, yorulduğunuz zaman durmadan yürümek, yorulduğunuz dakikada da dinlenmeden beni takip etmektir. Yorgunluk her insan, her canlı için doğal bir durumdur. Fakat insanda yorgunluğu yenebilecek manevi bir kuvvet vardır ki işte bu kuvvet yorulanları dinlendirmeden yürütür.

Bir Nadir Kitapçının Talihsiz Serüvenleri

Yazar: Oliver Darkshire

Çevirmen: Alican Saygı Ortanca

Yayınevi: Domingo Yayınevi

Tuhaf mı tuhaf müdavimleri, şüpheli dolapları, hiçbir kilide uymayan anahtarları, zehirli kitapları, kitap bile olmayan birtakım nesneleri ve tüm bu keşmekeşin ortasındaki fazlasıyla eksantrik çırağıyla dünyanın en eski kitabevlerinden birine, Sotheran’s’a hoş geldiniz!
Oliver Darkshire, birkaç yıl önce Sotheran’s’ın (kuruluş: 1761, Londra) kapısından içeri adımını attığında bunun sadece kısa bir iş görüşmesi olacağını sanıyordu. Ne var ki eski kitap kokusunun ve yöneticilerce onaylı öğle uykularının cazibesine kapılarak kısa sürede kendini, birinci baskı yığınlarını devirmeden taşımaya, doksanlık dul koleksiyonerlere yol göstermeye ve dükkânın hayaletini (tramvay kazasında ölen Bay Sotheran’ı) kızdırmamaya çalışırken buldu.
Oliver zamanla bu acayip evrene vuruldu. Dükkân yalnızca görkemli geçmişiyle ya da şimdiye dek basılmış en uğursuz kitabı barındırmasıyla değil, kendine özgü kaotik düzeni ve “tek bir bakışıyla bilgisayarı yakan” antika çalışanlarıyla da benzersizdi.
Bir Nadir Kitapçının Talihsiz Serüvenleri, hem dünyanın en eski kitapçılarından birinde geçen tuhaf ve eğlenceli bir anlatı hem de nadir kitapçılığın karmaşık ve tarifsiz güzelliğine yazılmış içten bir aşk mektubu.
“Baştan sona büyülüyor.” –Tom Holland
“Tuhaf derecede komik ve komik derecede tuhaf.” –William Gibson

Sağın Kasveti – Otoriter Liderler ve Çalınan İsyan

Yazar: Zafer Yılmaz

Yayınevi: İletişim Yayınları

“Donald Trump, Jair Bolsonaro, Viktor Orbán gibi siyasi liderlerin kurma mücadelesi verdiği ve Tayyip Erdoğan gibi siyasi liderlerin pekiştirmeye çalıştığı siyasal rejimleri nasıl tanımlamamız gerekiyor? Popülizm ve otoriterizm kavramı bu olan biteni açıklamak için bizlere yeterli bir çerçeve sunuyor mu? Benzersiz bir kriz döneminden mi geçiyoruz, yoksa olan biten kapitalizmin, modern devletin ve modern kitle toplumunun bitimsiz krizlerinin bir başka görünümü mü?”
Modern toplumun tarihin farklı kesitlerinde birbirinden ayırt edilebilir krizler içerisinden geçtiğini biliyoruz ve bugünden geriye doğru bakıldığında bunları çeşitli analitik araçlarla anlamlandırabiliyoruz. Fakat tarih akarken yaşanan krizi tanımlamanın ve anlamlandırmanın bir hayli zor olduğu da aşikâr. Bu nedenle cari krizin ne üzerine temellendiği (iktisat, maneviyat, din, post-materyalizm vb.) ve toplumsal yaşamı nasıl biçimlendirdiği canlı bir tartışma olmaya devam ediyor.
Zafer Yılmaz’ın Sağın Kasveti: Otoriter Liderler ve Çalınan İsyan kitabı, her şeyden önce krizin tanımlanma biçimlerine esaslı bir itiraz. Muarızını da “bozan”, yani eleştirel düşünceyi de tanımladığı sorunun bir parçası kılan tuhaf krizler zamanının tanımlayıcı özelliklerini sergileyerek perspektif değişiminin zorunluluğunu ortaya koyuyor.
Yaşadığımız krizlere alternatif bakış açıları getirmekle ve olan biteni anlamlandırmakla meşgul olan okurlara “çağımızın bilimsel ufkunun ötesine geçme cesaretini” gösterme çağrısı…

Ağzıma Layık

Yazar: Gina Blaxill

Yayınevi: Xlibris

Gina Blaxill’in kaleme aldığı Hansel ve Gretel masalına cesur bir bakış sunarak Gretel’e kendi hikâyesini yeniden yazdıran kitabı Ağzıma Layık, Ayda Sungur’un çevirisiyle Xlibris’ten çıktı.

Ağzıma Layık, yalnız bırakılmış bir kızın kendi sesini bulma ve gücünü sahiplenme öyküsünü anlatıyor. Hansel kahraman ilan edildi, peki ya Gretel? Oysa cadıyla yüzleşen, onu ateşe iten oydu… Ama Westerleen köyü hiçbir zaman güçlü bir kız çocuğunu alkışlamadı. Westerleen sert ve uzun bir kış geçirirken, soğuk, kıtlık ve korku insanları ormanın karanlık derinliklerine itiyor. Orada ise karanlık bir sır saklı: Kaybolan erkek çocuklar, bir daha asla geri dönemiyor. Ormanda yaşayan korkunç cadının kulübesi ise fısıltıyla bile anılmıyor. Ta ki Hansel ve Gretel sağ salim dönene kadar…

​Herkes Hansel’i alkışlarken, Gretel sessizce geri çekiliyor. Ama onun taşıdığı bir sır, hem geçmişin yükünü hem de geleceğin umudunu barındırıyor. Görmezden gelinen gücünü fark eden Gretel, kendi yolunu çizmeye kararlı. Bu yol onu hayallerine mi yaklaştıracak, yoksa onun sonunu mu getirecek? Karanlık bir orman, yakıcı bir sır ve unutulmaz bir karakter… Gretel’in hikâyesi, sadece masalların değil, hayatın da yeniden yazılabileceğini hatırlatıyor.

Bir Eflatun Ölüm: Behçet Aysan

Yazar: Kolektif

Yayınevi: Kırmızı Kedi

Bir Eflatun Ölüm: Behçet Aysan, anılarda, mektuplarda, şiirlerde ve diğer başka yazılarda dostlarının kaleminden bir şaire ağıt kitabı.
“Babam ülkesini temsil eden bir yazardı, şairdi. Kısacık yaşamına sayısız ödül sığdırmıştı. Aynı zamanda doktordu, nöro-psikiyatrdı. (…) Yıllar boyunca mezarına çiçek bırakırken, usulca ağlarken öğrettiği sağduyuyu yitirmemeye özen gösterdim. (…) Soruyorum size… Ben şimdi çocuğuma senin deden şairdi, yazardı, doktordu, bu ülkenin aydınlık yüzüydü ama yakıldı nasıl diyeceğim? Ona hiçbir şey ayaklanmaya kalkmış cehalet kadar korkunç olamaz derken aynı zamanda insanların bir gün tekrar diri diri yakılmayacağına nasıl inandıracağım? Çünkü eğer kimlik bir vatandaşlık belgesiyse, babamın yanmış kimliği hâlâ çalışma masasında duruyor. Eğer kimlik devletin resmi belgesiyse babamın yanmış kimliği her gün bana bakıyor.”

Klytaimestra

Yazar: Costanza Casati

Yayınevi: İthaki Yayınları

Savaşçı Anne Katil Kraliçe

ANTİK YUNAN DÜNYASINDA GÜCÜN VE KEHANETLERİN, NEFRETİN VE SEVGİNİN, KENDİSİNE YAPILAN HER HAKSIZLIĞA ÖLÜMLE KARŞILIK VEREN UNUTULMAZ BİR KRALİÇENİN DESTANSI HİKÂYESİ…

Kraliçeler ya nefret edilir ya da unutulurlar. Ben hangisinin kendime daha uygun olduğunu zaten biliyorum…

Bir kralın kızı olarak doğdum ama bir zorbayla evlendirildim. Tanrıları yatıştırmak adına çocuğumu kurban ederken kocamın yanında çaresizce durdum. Onun uzak diyarlarda savaşmasına tanıklık ederken içimde gittikçe büyüyen şiddet dolu düşüncelerle avundum. Çünkü bu, bana yapılan ilk kötülük değildi. Asla hak etmediğim bu yaşam beni yıkamayacak. Yavaşça yapıyorum planlarımı.

Ama kocam zaferle döndüğünde artık önümde bir seçim var. Kaderimi kabul mü edeceğim yoksa intikam mı alacağım? Hangisini seçersem seçeyim, üzerime sıçrayan çamuru temizlemesi güç. Bu yüzden sabırla zamanımı bekliyorum. İntikam oyununda tanrıların elini zorlayacağım. Çünkü uzun zaman önce başkalarının hiç kavrayamadığı bir gerçeği kavradım:

GÜÇ BANA VERİLMİYORSA, ONU KENDİ ELLERİMLE ALACAĞIM. 

Madeline Miller’ın Ben, Kirke romanını sevenler için, antik dünyanın en korkulan kadın figürlerinden biri olan Klytaimestra’yı merkezine alan çarpıcı bir roman.

Makale Kategorileri:
KİTAP · MANŞET