Gerçek Bir Yetişkin Gibi İçme Kılavuzu
Aktif bir sosyal hayat kişiye hem kişisel hem de profesyonel hayatında bir çok avantaj sağlar. Bir yetişkin olarak bu sosyal aktiviteleriniz artık daha çok alkollü ortamlarda şekillenmeye başlıyor olabilir. Eğer ki böyle bir dünyaya yeni yeni giriş yapmaktaysanız, ya da tüm bilginiz üniversite yıllarında tekila shotlayıp tuz yalamaktan ibaretse, işte size yetişkin ve sorumlu bir birey gibi içmenin ipuçları…
İçmek her zaman kişisel bir tercihtir. Bazıları için alkol problemlere yol açabilir, bazıları için de sosyal bir katalizördür. Öncelikle şu noktada şeffaf olalım, alkolün etkilerini iyi yönetemiyorsanız ya da çok içip abuk subuk hareketler yaparken kendinizi buluyorsanız, böyle ortamlarda lütfen içmeyin. Drink responsibly yani please.
Alkol çoğu zaman sosyalize olma eylemiyle birlikte anılır. İşinizle ilgili bir etkinlikten sonra iş arkadaşlarınızla bir iki tek atma, ya da barda yeni kişilerle tanışma ve hatta kendinizi alkol alan insanların arasında bulduğunuzda alkol almanızı gerektiren durumlar oluşabilir. Daha önce alkol almadıysanız ya da düşündüğünüzde en son üniversite yıllarında içtiğiniz aklınıza geliyorsa bazı hususlara dikkat etmeniz gerekir.
Sosyal içicilik eylemi bir konsere gitmek ya da film izlemek gibi aktiviteler değildir. Çünkü orada esas mesele konserdir. İçmeye çıkıyorsanız mesele insanlarla sohbet etmek ve keyifli vakit geçirmektir. İçmekse sadece sohbetin mezesidir, “Naber ya çoluk çocuk nasıl, aney babey napıyo, sen ne işle meşgulsün?” vs. gibi sıkıcı soruların hızlıca geçilmesini sağlar.
Ne içtiğinizi bilin ve bildiklerinizi paylaşın
Arkadaşlarınız belki çoğu zaman sizin ne içtiğinizi bilmek ya da birini bitirdikten sonra söylediğiniz diğer kokteylle ilk söylediğiniz kokteyl arasındaki farkı öğrenmek için çıldırmayabilir, ancak yine de kendinize çoğu barda bulabileceğiniz 1-2 adet imza kokteyl belirleyin. Sex and The City Cosmopolitan’ı, Don Draper Old Fashioned’ı gibi… Kokteyller hakkında kısa ama çok kısa ve ilginç olabilecek birkaç kültür points atın, bir de “ya burası da iyi yapmış ama esas bunu bilmemne bar’da içeceksin” gibi şeyler sıkıştırabilirsiniz.
Barmenle nasıl konuşmanız gerektiğini bilin
“Hey buddy, bana bira yanımdaki fıstığa tekila” tadında gevşek yaklaşımlardan uzak durmalısınız. Özellikle akşam vakti barmenler çok fazla çalışmış ve yorgun olabilir. Barmenin önüne doğru sakın öyle film, dizilerde gördüğünüz gibi 100 papel falan da fırlatmayın. Barda doğru düzgün oturun ve barmene bakın. Sizi zaten fark edecek aceleye, şekle şemale gerek yok. Geldiği zaman da istediğiniz kadar komplike ve zaman alıcı bir kokteyl söyleseniz bile bu asil davranışınız için, tip gelmeyeceğini bile bilse size iyi davranıp istediğiniz kokteyli elinden gelenin daha da fazlasını yaparak sunmaya çalışacaktır.
Limitinizi belirleyin ve ödemenizi olabildiğince nakit yapın
İçtikçe limitlerinizi önemsememeye başlarsınız. Evden çıkmadan önce “aman 3-4 bira içeyim de sonra meteliğe kurşun atmiyim” gibi düşünceler taşırken iki üç kadehten sonra “bi daha mı gelcez dünyaya” modunda daha çok içip hem kötü bir şekilde sarhoş olabilir hem de çok para harcayabilirsiniz. Eğer ki bu konuda çok iradeli biri değilseniz, yanınıza sadece nakit para alın ve bu sizin alkol paranız olsun. Cash biter gece biter, selametle diyebilmelisiniz.
Nerde duracağınızı bilin
İşin en zor kısmı burası, ama çok çok önemli. Yürüyüşünüzde afedersiniz bir dengesizlik hissediyorsanız, midede bir hoşnutsuzluk varsa ya da bar artık servisi kapamaya hazırlanıyorsa, e yeter durun artık. Biraz sonra ortamdaki en abuk espriyi yapabilir, telefonunuza sarılıp snap gönderebilir, saçma bir mesaj atabilir, hatta en yakın arkadaşınızın üstüne kusma gafletinde bulunabilirsiniz çünkü. İçmek ve sarhoş olmak birbirinden farklı iki şeydir, birini seçmeniz lazım.