“Foodprint” fotoğraf sergisi Salt Beyoğlu Mutfak’ta 14 Ekim’de açılıyor

Salt, Anemon Productions ve Goethe-Institut iş birliğiyle düzenlenen Foodprint [Gıda İzinin Peşinden]: Akdeniz Beslenmesine Yeni Bir Bakış sergisine ev sahipliği yapıyor.  Farklı mecralardaki üretimleri bir araya getiren proje, altı fotoğraf sanatçısının tasarruf, yaratıcılık, paylaşım ve mevsimsellik kavramları etrafında bu asırlık yemek geleneğini canlandıran çalışmalarını temel alıyor.

Eşsiz nitelikleri dolayısıyla UNESCO tarafından “İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası” olarak kabul edilen Akdeniz beslenmesi; çoğunlukla sebze, tahıl, fındık, baklagil ve meyve gibi bitkisel gıdalardan oluşuyor. Yoksulluktan doğan bu beslenme biçimi aynı zamanda biyoçeşitlilik kaybı, gıda israfı ve iklim değişikliği gibi kritik önem taşıyan bazı meselelere yönelik de çözüm önerileri sunuyor.

14 Ekim-4 Aralık tarihlerinde Salt Beyoğlu’nun 1. katı ve Mutfak alanında ziyarete açık olacak sergi kapsamında, altı ödüllü fotoğrafçı Yunanistan, İtalya, İspanya, Portekiz, Fas, Kıbrıs, Hırvatistan ve Türkiye’yi gezerek ücra balıkçı köylerinden dağlık mezralara ve modern aşçılık okullarına kadar çarpıcı tezatlıklar içeren görüntüleri belgeledi. Sürdürülebilirlik, kimlik, aile, topluluk, yemek pişirme, çiftçilik, sağlık ve yaratıcılık gibi çeşitli konuları irdeleyen sanatçılar, bu süreçte çektikleri fotoğraflarıyla, yoksulluk ve açlığın izlerini taşımasına rağmen dünyanın en sağlıklı ve sürdürülebilir beslenme biçimini oluşturan Akdeniz coğrafyasının geçmişiyle bugünü arasında bağlantılar kurmayı amaçladı.

Anemon Productions ve Goethe Institut ile Museum of Cycladic Art (Yunanistan), Fondazione Brescia Musei (İtalya), Bank of Cyprus Cultural Foundation, Cyprus Food Museum ve Salt iş birliğiyle gerçekleştirilen proje, Yunanistan Kültür Bakanlığı ve Avrupa Birliği’nin Creative Europe programı tarafından desteklenmektedir.

Fotoğrafçılar


Elena Heatherwick (İngiltere), aile ve mutfak mirası temalarını incelemek üzere Girit’e gitti; ücra bir dağlık bölgede küçük bir taverna işleten bir aileyle zaman geçirdi. Üç nesil birlikte, peynir ve sebze gibi gıda ürünlerinin üretimine katılırken dağlardan mevsimlik yabani bitkiler de topladı.

Johann Clausen (Almanya), Adriyatik Denizi’nin doğu kıyısındaki manzarayı belgelemek, yemek pişirme ve gıda muhafazasının en temel bileşenlerinden biri olan tuzu görsel açıdan ele almak üzere Hırvatistan’ı ziyaret etti. Kıbrıs’ta, adanın aşırı yaz sıcaklarından korunarak sebze yetiştirilen fütüristik bir çiftlik alanında çekim yaptı ve terk edilmiş bir koruda yetişen meyvelerin portreleri üzerinden zamansız ve ikonik bir görsel dil ortaya çıkardı.

Myrto Papadopoulos (Yunanistan), Fas’ta, Taounate’nin uzak ve dağlık bölgesindeki bir topluluğu fotoğrafladı. Et tüketmek oldukça pahalı olduğu için mevsimlik, bitki temelli bir beslenmeyle yetinen bu topluluk, çevreleriyle yakın bir ilişki içinde, topraklarının sunduklarını benimsiyor.

Chris de Bode (Hollanda), Akdeniz beslenmesinin sağlık açısından faydalarını araştırmak üzere İspanya’ya gitti ve Universidad de Navarra’da PREDIMED+ adlı Akdeniz beslenmesinin faydaları üzerine dünyanın önde gelen çalışmalarından birini yürüten bilim insanlarından oluşan bir ekibi görüntüledi. Ayrıca İtalya’nın Brescia kentindeki aşçılık öğrencilerinin portrelerini çekerek gastronomi, yaratıcılık ve yenilikçilik kavramlarını işledi.

Maria Contreras Coll (İspanya), Portekiz’deki Culatra Adası’nı ziyaret ederek yerel kabuklu deniz hayvanı toplayıcılarının kirlilik, artan sıcaklıklar ve aşırı avlanmadan nasıl etkilendiğini ve nihayetinde yaşam biçimlerinin denizin sağlığını nasıl etkilediğini görüntüledi.

Cansu Yıldıran (Türkiye), Akdeniz beslenmesinin tarihsel kökenlerini araştırmak üzere Ege Bölgesi’ndeki iki kasabayı ziyaret etti. Paranın Lidyalılar tarafından icat edildiği antik kentin (Sardis) yakınında yer alan Ödemiş’te, tarihsel olarak verimli bir toprak olan Küçük Menderes Havzası’ndan beslenen tarihî bir köy pazarını fotoğrafladı.

görsel: Chris De Bode

What's your reaction?

tr_TRTurkish