Film İçin Sonu Değiştirilen 7 Kitap

Bazen bir filmi izlemeden önce kitabı okursunuz. Ama ne yazık ki aşağıdaki örneklerin de gösterdiği gibi bu sizi her zaman izleyeceğiniz söz konusu film hakkında uzman yapmaz.

1 – JURRASIC PARK

Tüm zamanların en popüler filmlerinden biri olan Jurassic Park, Michael Crichton’ın aynı adlı çok satan romanından uyarlandı ama kitapta anlatılan olaylarla filmdekiler tam olarak örtüşmüyor. Kitabın sonunda Kosta Rika ordusu Isla Nublar’daki A Sitesini bombalayarak kurtarmaya geliyor. Ancak yönetmen Steven Spielberg bunu değiştirmek istedi ve askeri bir müdahale yerine kahramanları Velociraptor saldırısından kurtarmak için T. Rex’in geri dönmesine karar verdi. Spielberg o dönemde şöyle açıklamıştı: “Bu filmin yıldızının T. Rex olduğunu düşünüyorum. T. Rex bir kez daha kahraman olarak geri gelmezse seyirci benden nefret edecek.”

Kitabın ve filmin vücut sayıları da farklılık gösteriyor. Romanın sonunda John Hammond öldü ve Ian Malcolm’un da öldüğü ima ediliyor. Her ikisi de filmde hayatta kalıyor. Öte yandan parkın oyun müdürü Robert Muldoon ve IgGen’in avukatı Donald Gennaro beyazperde uyarlamasında yok oldular ama kitapta yaşamaya devam ediyorlar.

2 – Planet of The Apes

Maymunlar Gezegeni (1968) sinema tarihinin en ikonik sürpriz sonlarından birine sahiptir: Astronot George Taylor (Charlton Heston) kıyamet sonrası bir Dünya’da mahsur kaldığını keşfeder. Ancak dayandığı Fransız romanı La Planète des Singes’te ana karakter -gazeteci Ulysse Merou- seyahatleri sırasında farklı bir gezegene iner; bu gezegende kendini bilen maymunlar, duyarlı maymunlar ve ahmak insan kabilelerinin yaşadığı bir gezegen vardır. Ulysse nihayet Dünya’ya geri döndüğünde, bunun 700 yıl gelecekte olduğunu ve benzer bir hiyerarşinin evde de ortaya çıktığını öğrenince şoke olur.

Filmin senaryosunu yazan Alacakaranlık Kuşağı’nın da yaratıcısı Rod Serling sonunda maymunların gezegenini uzak gelecekte Dünya yapmaya karar veren kişiydi.

3 -A Clockwork Orange

Stanley Kubrick filmin senaryosunda Anthony Burgess’in İngiliz romanının kısaltılmış bir versiyonu haline getirdi. Bu anlatım, kitabın Alex’in rehabilite edildikten sonraki kısmına odaklanan son bölümünü atladı. Kubrick’in yorumuna göre Alex her zamanki kadar psikotik kalıyor. Kubrick hikayenin orijinal sonunu beğenmedi; hikayenin tonu ve temaları göz önüne alındığında bunun fazla iyimser olduğunu düşündü. Kubrick, “Sanırım Burgess’in hikaye hakkında söyleyecekleri kitapta da söylendi Fakat birkaç faydalı anlatım fikri buldum ve bazı sahneleri yeniden şekillendirdim.” Burgess aslında ortaya çıkan ürünü pek beğenmedi. “En çok tanındığım kitap, reddetmeye en hazır olduğum roman: çeyrek yüzyıl önce yazılmıştır. Cinsiyeti ve şiddeti yücelten bir filmin hammaddesi olarak tanındı. Film, kitabın okuyucularının kitabın konusunu yanlış anlamasına neden oldu ve bu yanlış anlama ölene kadar peşimi bırakmayacak.”

4 – Fight Club

Dövüş Kulübü’nün film versiyonu, yazar Chuck Palahniuk’un orijinal senaryosuna sonuna kadar sadık kalıyor. Film versiyonu, anlatıcının Marla’nın yanında durarak, artık orada olmayan ikinci kişiliği Tyler Durden’ın neden olduğu bir dizi patlamayı izlemesiyle sona eriyor. Ancak kitabın sonunda anlatıcı kurşun yarasının iyileşmesiyle uyanır. Cennette olduğunu düşünüyor ama Palahniuk aslında bir akıl hastanesinde olduğunu açıkça belirtiyor. Birkaç hastane görevlisi ona Kargaşa Projesi’ne ne zaman yeniden başlayacağını soruyor ve Tyler Durden’ın hâlâ onun bir parçası olduğu sonucunu çıkarıyor.

Yönetmen David Fincher, kitabın anlatıcının ikinci kişiliğine fazla bağlı düşünüyordu ve neden farklı bir seçim yaptığını açıkladı: “İnsanların Tyler’ı sevmesini istedim, ama aynı zamanda onların onun yenilgisine razı olmalarını da istedim.”

5 – The Scarlet Letter

Nathaniel Hawthorne’un romanı The Scarlet Letter, 17. yüzyıl New England’ındaki suçluluk, ceza ve mafya zihniyetinin keşfidir. Klasik hikayenin sonunda Prynne’e zulmeden kasaba halkı, bebeğinin babasının sonunda büyük bir suçluluk duygusundan ölen Rahip Dimmesdale olduğunu öğrenir. The Scarlet Letter’ın 1995 film versiyonu bunun yerine mutlu bir Hollywood sonunu tercih etti ve buna göre Rahip Dimmesdale ile Hester Prynne, birlikte yeni bir hayat kurmak için kasabalarını terk ederler.

6 – Breakfast at Tiffany’s

Truman Capote’nin sevilen kısa romanı da Hollywood’a uyarlandığında basitleştirilmiş bir sonla beyaz perdeye yansıdı. Kitapta Holly Golightly kedisini kaybediyor ve New York’u terk edip Arjantin’e gidiyor. Özgür ruhun bundan sonra nereye varacağı belli değil. Film ise Audrey Hepburn’ün Holly’sinin Cat’le yeniden bir araya gelmesi ve komşusu Paul ile tutkulu bir öpücük paylaşmasıyla sona eriyor. (Capote’nin versiyonunda aralarında aşk yok) Capote filmi pek sevmedi, hatta Audrey Hepburn tercihini de beğenmemişti. Capote bir röportajında “Bu kitap için neredeyse herkesten çok sayıda teklif aldım ve bunu Paramount’taki bir gruba sattım çünkü bir şeyler vaat ettiler, her şeyin bir listesini yaptılar ve tek bir listeyi bile saklamadılar” dedi.

7 – Forrest Gump

Forrest Gump’ın kitabıyla film versiyonları arasında oldukça büyük farklılıklar var. Film Jenny’nin ölümüyle bitip Forrest’ın çocuklarını tek başına büyütmesini gösterse de kitap, Forrest’ın üniversite arkadaşı Bubba’nın anısına kendi karides işini kurmasıyla sona eriyor. (Bir başka önemli fark: Winston Groom’un kitabında Jenny hayatta kalır, ancak başka bir adamla evlenir ve çocuğunu doğurur.)

Zemeckis Chicago Tribune’a şunları söylemişti: “Senarist Eric Roth kitaptan çok uzaklaştı. Kitabın iki unsurunu tersine çevirdik; aşk hikâyesini birincil, fantastik maceraları ikincil hale getirdik. Ayrıca kitap filmden daha alaycı ve soğuktu. Filmde Gump tamamen düzgün bir karakter, her zaman sözüne sadık. Jenny, annesi ve Tanrı dışında hiçbir şey hakkında bir gündemi ve fikri yok.” Groom filmin karakterinin “bazı pürüzlerini giderdiğine” inanıyordu ve filmden hiç memnun değildi. O kadar ki kitabın devamı olan Gump and Co.’ya başladı ve Forrest okuyuculara şunu söyletti: “Asla kimsenin hayat hikayenizin filmini yapmasına izin vermeyin.”

What's your reaction?