Eski Ruh Sahnede, Kramp Geri Döndü, Böyle Geçsin Kayıtlara

Boğaç Gökmen

Kuşkusuz ki 90’lara ışınlanma garantili gruplar listesinin başlarına yazılacaktır Kramp.

Maalesef son dönemde kadroda yaşanan kayıplarla anıldılar. 2017’de bas gitarist Nezih Onur, bu yılın başlarında şubat ayında ise solist, gitarist Doğan Sakin’in kaybı Kramp’ı savurup gidiyordu âdeta. Ancak ansızın duyurulan bir konser haberi Kramp şarkılarına dolayısıyla da 90’lara dair anılara bir dalış imkânı yaratması bakımından heyecan yarattı.

Hafta içi bir Beyoğlu akşamı istikamet Nevizade konumundaki yeni yerindeki Dorock Heavy Metal Club. Mekân pandemiden bu yana yine çekim alanı olmayı sürdürüyor. Beyoğlu’nda yıllar sonra bir Kramp konseri ve bu ikilinin birbirine ne kadar yakıştığını söylemeye gerek bile yok.

Kramp’ın efsanevi üçlüsünden geriye sadece davulcu İdris Tubcil kaldı ve şimdi yepyeni bir oluşumla Kramp’ı yeniden canlandırıyor.

Gitarlarda Aytek Akçakaya ve Hakan Özboz, bas gitarda Doğan Buruk, vokalde Anıl Kovastan ve grubun kurucusu İdris Tubcil ile Kramp, 13 Aralık 2023 Çarşamba akşamı umarız ki yeni bir başlangıcın fitilini ateşleyecek. Böyle geçiriyoruz kayıtlara.

Kramp resmi olarak yayımlanan iki albümüyle özel bir yere sahip rock dinleyicisinin gönlünde. Vokalde Erdinç Ünlü’nün yer aldığı “Lan N’oldu ve Ahmet Karaferya’nın mikrofon başında olduğu “İstanbul Sokakları” kült kategorisindeki iki Kramp albümü.

Konser saati yaklaştıkça grubu bu mühim akşamda yalnız bırakmak istemeyenler mekâna giriş yapıyor. Pek fazla olmayan seyirci sayısı sahne saati yaklaştıkça makul bir yoğunluğa ulaşıyor.

Kronik gitarist ve solisti Özer Sarısakal yani Kronik Özer açıyor geceyi ki bu çok da yakışıyor doğrusu. Grupta gitar da çalmasının yanı sıra Özer ile Kramp otuz beş yıldır gönül birliği yapıyorlar. Sahneye çıkan Özer heyecanını da yansıtan kısa bir girizgâh sonrası nispeten dağınık konumlanan seyirciyi sahne önüne davet ediyor. Ardından Nezih Onur ve Doğan Sakin’e koca bir selam gönderiyor. Kadehler onlar için kalkıyor. Sahne arkasında dönüp duran grubun eski fotoğrafları yürekleri cız ettirirken.

“Tek Başına” ile başlıyoruz. Herkes için yeterince gaz ve ortamı ısıtan bir giriş olduğunu söylemek şaşırtıcı olmasa gerek. İlk şarkı ile birlikte 90’ların ikinci yarısında Beyoğlu, Gitannes bardaki konserlere gidiyor aklım. Herkesin çorbada tuzu bulunsun diye omuz verdiği adeta bir imece kültürüyle düzenlenen konserler. Dönemin şartları dahilinde elden ne geldiyse yapılan, yürekteki müzik tutkusunun sınır tanımadığı heyecan yoğun zamanlar. Şöyle bir bakıyorum da bu gece de o hissiyatı yakalamak mümkün.

“Dur Gitme” başlıyor sonra. En sevilen Kramp şarkılarının başına yazan çoktur, “Geçmişe bakar oldum / Bu işler sensiz olmaz / Her şeyi yakar oldum / Gitme” diyor şarkı ancak zaman da yerinde durmuyor be birader. Tabii ki ardından bir başka olmazsa olmaz “İstanbul Sokakları” giriyor. Tüyleri diken diken eden girişiyle tam bir Kramp klasiği. Baştan sona herkesin dilinde yükseliyor şarkı, “Sendin o gördüğüm / Ağlayıp güldüğün / Şimdi herşey kördüğüm / Ağlayıp güldüğün.”

“Sen ve Ben” seyirci coşkusuyla tek yürek icra ediliyor. “Saçlarımız uçuşsun rüzgârda / Coşalım azgın sularla / Erişelim seninle bulutlara / El ele, sen ve ben.” Bu duygu akışını yakalamışken ateşi daha da körüklemek için “Bir Dünya Arıyorum”a geçiliyor. “Bir dünya arıyorum / Gitmek için kendime / Şöyle içten barış dolu / Sevgi yolu” diye giriyor şarkı ve çakmak alevleri havada şarkıya eşlik ederken devam ediyor, “Sanki bir gün var olup / Doğacak gibiyim.”

Gözler çoğu zaman arkada davulun başındaki İdris abinin üzerinde. Bir caz davulcusu edasıyla işinin başında, bagetler o denli yakışıyor ellerine. O da heyecanlı ve mutlu bakışlarla kesiyor ekibi ve izleyiciyi. Bu birkaç şarkıda bile yeni ekibin iyi oturmuş olduğuna dair görüşler kulaktan kulağa dolaşmaya başlıyor. Anıl mikrofon başında hem ses rengi bakımından şarkılara uyum sağlarken hem de şarkıcılık hünerleri açısından tam not alıyor. Gitardaki Aytek ise zaten bilenler bilir kendisini, o varsa her şey yolunda.

Evet her şey özlem içeriyor ve her şey yolunda derken en çok beklenen an “Lan N’oldu”. Zihinlere kazınmış şarkı akmaya başladığında önemli bir anın yaşandığı gerçeği daha da bir somutlaşıyor. “Derken bir sabah erken” bölümüne gelmeden dahi gözlerde birkaç damla beliriyor. Birbirine sarılanlar var. Omuz omuza girenler, “İşte bu!” diyerek havaya yumruk kaldıranlar. Çok özlenilmiş çok.

Ardından Kronik Özer sahneye çağırılıyor bu kez gitara geçiyor. Tekrar bir “Tek Başına” yakışmaz mı? Hem de nasıl?

Rock n’roll ruhundan devam ederken “Doğduğum Günlere” de var, çalarlar mı diye düşünülenlerden saykodelik ruhuyla “Püf Püf” de var listede. Bas gitarda Doğan ön planda burada. “Kanatlarım Olsa” giriyor inceden. Bu kez İdris abi de mızıkasıyla öne mikrofon başına geliyor. Bir ara “Unutmuşum ya” diyor gülüşmeler eşliğinde. O zaman hep bir ağızdan, “Kanatlarım olsa uçsam havada / Saçlarım uçuşur dağılır gökte / Benim senin gibi bir yarim olsa / Ne isterim ben kanadı uçmak için.”

Tüm görkemiyle “Kudurmuş Azgın Sular”, marş niteliğinde gitar solo kısımları ve Aytek ile Hakan’ın çift gitar atışmalarıyla tam bir epik rock şarkısı olarak gözlerimizin önünden akıp geçiyor.

Eh! Tabii bu kıvama gelinmişken seyircinin bırakması söz konusu değil. Yoğun alkış üzerine “Lan N’oldu” tekrar kulaklarımızda. “Biz ta eskiden beri / Biz burda bir avuç insan / Biz birbirimizden habersiz / Aynı şiiri yazar idik / Aynı şarkıyı söyler idik / Aynı duvara işer idik.” Nasıl da güzel anlatıyor aslında.

En son Kronik Özer yeniden sahneye çağırıldığında bu kez ekibin uyumunu oradan da açıklıyor. Övgüyü de hakkediyorlar doğrusu. Bu kadar kısa bir sürede ortaya çıkan bu performans takdire şayan. Evet bu ekip olur abi. Ancak hazır sahnedeyken gitara geçmesi ısrarlarını kıramıyor Özer. “İstanbul Sokakları” yeniden bu kez sonda enerjinin zirve yaptığı bir anda geliyor. Şarkının başlamasıyla birlikte herkes eşlikte, “İstanbul sokaklarında / İki yüzlü bir ayna / Birinde seni gördüm / Hep aynı oyunlarla.”

Tek bir yürek olup, gecenin ortasına doğru yıldızlara yükseliyor şarkılar. Gidecekleri yeri biliyorlar. Geçmişe gidiş gelişler, duygusal patlamalar, geleceğe de göz kırpan tam kıvamında bir performans. Evet, bir Kramp konseri bunları yaşatıyor ancak herkesin hemfikir olduğu doğrultuda, bu ekip olmuş ve önce daha fazla destek sonra da devamını beklemek hakkımız.

Eski ruh sahnede, Kramp geri döndü, böyle geçsin kayıtlara.

ROTKA TV YAYINLARINI YOUTUBE ÜZERİNDEN İZLEYEBİLİRSİNİZ

What's your reaction?