Erhan Cihangiroğlu’nun “İç Dünyası”
Erhan Cihangiroğlu’nun resim ve illüstrasyonlarına bakınca onun aynı zamanda bir öykücü olduğunu söylemek mümkün. Sanatçının eserlerinin her birinde sayısız sözcük, renklerle, çizgilerle bir anlatının izlerini sürüyor.
Lisans eğitimine Marmara Üniversitesi Resim Öğretmenliği bölümünde başlayan Cihangiroğlu, bir vakıf üniversitesinden burs kazanınca Görsel İletişim Tasarımı bölümüne geçti ve aynı dönemde Grafik Tasarım bölümünde yan dal yaptı. Bir dönem ressam Devrim Erbil’in atölyesinde asistanlık yaptıktan sonra çeşitli ajanslarda illüstratör ve grafik tasarımcı olarak çalışan sanatçı, son 3 yıldır ajanslara ve dergilere freelance illüstratör olarak çizimler yapıyor.
Erhan Cihangiroğlu resim ile olan ilişkisini edebiyat ve sinema ile besledi. Sanatçının çalışmalarının odak noktası insan ve onun iç dünyası. Kompozisyonlarında figürlerini metaforlar, nesneler ve hayvanlarla ilintili şekilde yalnızlık, sıkışmışlık ve yer yer umut temasını kullanmayı seviyor. Resimlerinde bakışı önemsediğini vurgulayan sanatçı, izleyici ile karakteri arasında bu sayede bağ kurduğuna inanıyor.
Sanatçı tekniğini şöyle ifade ediyor:
“Çalışmalarımı genellikle suluboya, akrilik ve ekolin malzemeleri ile tamamlıyorum. Photoshop destekli yaptığım çizimler de oluyor. Hangi araçla nasıl rahat edeceksem, aklımdakini yapacaksam ona göre malzemeleri kullanıyorum.”
Genellikle insanın iç dünyasına yoğunlaşan Cihangiroğlu, üretim sürecini “Bazen rastgele bir çizgi kompozisyonu, öyküyü yönlendirebiliyor. Sanırım en sevdiğim, resmin başlarkenki hali ile bittiğinde çok farklı olması. O aradaki süreç benim için müthiş bir tatmin. Resmin bitmesi ile ilgilenmiyorum hatta bitmesini istemediğim resimlerim de olmuyor değil.” diyerek anlatıyor.
Çalışmalarının baskılarını çeşitli galeriler aracılığı ile belli edisyonlarda ve fine art baskı olarak satışa sunan sanatçı, çeşitli karma sergilere katılırken bir taraftan da kişisel sergisi için çalışmalarını sürdürüyor.
Tasarımlar: Erhan Cihangiroğlu