Dörde Bölünmüş Şehir: Kudüs
İlk kez bronz çağda inşa edilmiş; 16 yüzyılda yeniden yükselen surlardan içeriye 8 kapıdan başka bir girişin olmadığı ve girdiğinizde dörde bölünmüş, dünyanın en eski ve en kutsal şehirlerinden birinde olduğunuzu hayal edin. Öyle bir kutsal şehir ki Yahudilerin Süleyman Mabedinin kalıntıları, Hıristiyanların Kutsal Mezar Kilisesi, Müslümanların Mescid-i Aksası 125 km2’lik alanda bir arada. İsrail Devleti ve Filistin Özerk Yönetimi’nin başkenti olan bu kutsal şehrin adi Kudüs’tür.
Gezdiğim hiçbir şehirde birbirinde farklı dini öğelerin bu kadar göz önünde olduğu başka bir yer görmemiştim ve muhtemelen de göremeyeceğim. Kudüs’te, inandığınız dinden bağımsız olarak; ibadetler, bayramlar ve yaslar hala yüzyıllar önceki duygusallıkla yaşanmakta. Mescid-i Aksa’da Cuma namazından çıkan kalabalığın Eski Kudüs’teki (Doğu Kudüs) alışveriş telaşından Cumartesi günü eser kalmıyor. Cumartesi sabahları toplu taşımaların çalışmadığı, işyerlerinin kapalı olduğu, en işlek caddelerin ortasında bile ağır ağır yürüyebileceğiniz bir gün; kısacası şehir tam bir hayalet kasabaya dönüyor. Sabahın sessizliğinden ve dingilliğinden hızlı bir şekilde çıkmak istiyorsanız Pazar günü Kutsal Mezar Kilisesi’ndeki ayin vakti alt kata inmeye çalışmanızı tavsiye ederim. Zira metre kare başına kaç insan düştüğünü saymak bile imkânsız o saatlerde.
Cuma günü Kudüs’e gidip Pazartesi dönerseniz cennete girmeniz garanti. Gece hayatı, eğlence sizin ilk önceliğiniz ise Kudüs’ü listenizden çıkartabilirsiniz. Turla gezmeyi seviyorsanız boşa para vermiş olursunuz. Sadece gözünüze hoş gelen sokağa girin veya küçük esnaflarla muhabbet edin, böylece şehrin dokusu ve tarihi hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Yerel halkla sohbet ederseniz anlatılan hikayelerdeki ince nüans farklarının derin ayrışmalara nasıl sebep olduğunu gözlemleyebilirsiniz. Hz. İbrahim’in oğlunu kurban etme hadisesini herkes neredeyse aynı şekilde anlatıyor. Tek fark Müslüman birinden hikâyeyi dinliyorsanız kurban edilmek üzere ormana götürülen Hz. İsmail iken Yahudi biriyle konuşuyorsanız bu kişi Hz. İshak oluyor.
Dörde bolünmüş bu küçük şehirde mahalle değiştirdiğinizi sokak yemeklerinden, hediyelik eşya dükkânlarından, duvardaki grafiti veya çizimlerden ya da mimariden hemen anlayabiliyorsunuz. Bu şehirde en temiz ve en düzenli yerleri Yahudi mahalleleri oluşturuyor. Hahamlar tarafından okunmuş koser restorantlar, sinagoglar, Yahudi okulları, Menora (yedi zaman zaman dokuz kollu şamdan) satan hediyelik eşya dükkânları, sizinle konuşmayan aşırı dindar Yahudiler görüyorsanız evet Yahudi mahallesindesiniz. Kapalı Çarşı’daki gibi açıkta satılan şeker, tatlı ve yiyecekleri; satış yapabilmek yüksek sesini ve giriş cümlesi olarak “selamün aleyküm habibi” cümlesini kullanan dükkân sahiplerini; duvarlarda Mescid-i Aksa grafitilerini ve Filistin bayraklarını gördüğünüzde ise Müslüman mahallesindeniz. İlk başta her şey size pahalı gelebilir ama korkmayın, 600 sekele satılan herhangi bir hediyelik eşyayı 100 sekele alabilirsiniz.
Mescid-i Aksa’ya girişte Ağlama Duvarı’ndan farklı bir güvenlik kontrolünden geçiyorsunuz: Müslümanlık testi. Sadece Müslüman olanların 7/24 içeriye giriş hakkına sahip olduğu bir bölge burası. İçeri girişte önce İsrail askeri daha sonra ise Filistinliler sizin pasaportunuzu görmek istiyor. Bazen de bir “selamün aleyküm” ile içeri girebilirsiniz. İçeri girdiğinizde Kubbet-us Sahra’nın göz alıcı ihtişamı sizi soluksuz bırakabilir.
Via Dolorosa yani çile yolu, Müslüman mahallesindeki Aslanlı kapıdan başlayarak Kutsal Mezar Kilisesi’nde son bulan bir yolculuk yeri. Hıristiyanlar bu güzergâh üzerinde omuzlarında kocaman haçlarla Hz. İsa’nın çilesini anlamaya çalışırlar. Kudüs’teki diğer dini ibadet ve ritüellerde olduğu gibi burada da inananlar gayet içten inançlarını yaşamakta. Hz. İsa’nın yargılanıp, sırtında çarmıh ile Kutsal Mezar Kilisesi’ne getirilip buradan da göğe yükseldiğine inanılan Via Dolorosa üzerinde Hıristiyan hacılar bazı kiliselerde durup papazlardan çeşitli hikâyeler dinlerler. Kutsal Mezar Kilisesi ise bu yolun sonu ve aynı zamanda kalbidir. Hz. İsa’nın tekrar dirileceği yer olarak inanılan bu kilise bundan dolayı birçok farklı Hıristiyan kilisesi tarafından da kutsal kabul edilir.
http://3.64.165.64/tatile-israile-gitmek/
Kudüs’e dair anlatılacak pek çok şey var. Kültürleriyle, tarihiyle ve şehir yaşamıyla -her ne kadar güvenlik açısından sorunlu olsa da- görülmesi gereken yerlerden biri.