David Gilmour’un Yeni Albümü “Luck and Strange” Yayında
David Gilmour’un dokuz yıl aradan sonra gelen yeni albümü “Luck and Strange” dinleyiciyle buluştu.
Gilmour’un beşinci stüdyo albümü olan “Luck and Strange” beş ay boyunca Gilmour’un Hove’daki Medina Stüdyosu’nda ve Mark Knopfler’ın Londra’daki British Grove Stüdyoları’nda yapımcı Charlie Andrew ile kaydedildi. Kayıtlara bas gitarda Guy Pratt ve Tom Herbert; davulda Adam Betts, Steve Gadd ve Steve DiStanislao; klavyede Rob Gentry ve Roger Eno; yaylı çalgılar ve koro düzenlemelerinde Will Gardner’ın da aralarında bulunduğu bir müzisyen kadrosu katıldı.
Albümde ayrıca Pink Floyd klavyecisi Richard Wright tarafından çalınan ve 2007’de Gilmour’un ahırında yapılan bir doğaçlama sırasında kaydedilen klavyeler de yer almakta.
Gilmour, yapımcı Andrew’un kendisini müzikal açıdan zorladığını ve şarkılarına yeni şekillerde yaklaşmasını sağladığını söylüyor: “Çok açık sözlü ve hiçbir şekilde aşırıya kaçmıyor ve ben bunu seviyorum. Bu benim için çok iyi çünkü isteyeceğiniz son şey insanların size boyun eğmesidir.”
Yakın zamanda verdiği bir röportajda ise Gilmour, yeni albümü, Pink Floyd’un 1973 tarihli klasiği The Dark Side of the Moon’dan bu yana “yaptığım en iyi albüm” ifadesiyle tanımlıyor.
Esasen albüm, Gilmour ve ailesinin canlı yayınlarda birlikte performans sergileyerek kendilerini eğlendirdiği 2020 ve 2021 yıllarındaki küresel kapanma sırasında doğuyor.
Bu temaya uygun olarak Gilmour, Luck and Strange’in yapımında ailesinden de yararlanıyor. Gilmour’un eşi Poly Samson ölümlülük ve yaşlanma konularını ele aldığını söylediği şarkı sözlerinin çoğunu sözlerinin yazarken, kızı Romany İngiliz indie pop grubu The Montgolfier Brothers’ın 1999 tarihli “Between Two Points” şarkısının coverı olan kayıtta arp çalıp şarkı söylüyor. Oğlu Gabriel geri vokal yaparken diğer oğlu Charlie ise “Scattered” şarkısına sözleriyle katkıda bulunuyor.
Gilmore sürçle ilgili şöyle diyor, “Polly ve ben otuz yılı aşkın bir süredir birlikte yazıyoruz. Canlı yayınlar Romany’nin sesi ve arp çalışının harika uyumunu gösterdi ve bu bağlı hissettiğim geçmişin bir kısmını bir kenara bırakma ve ne yapmak istersem onu yapma hissine götürdü ve bu çok keyifliydi.”
Albümün kapak görseli Anton Corbijn tarafından fotoğraflandı ve tasarlandı.