Damla Yalçın’ın solo sergisi “Hatırlanamaz Olanın Hafızası” KRANK Art Gallery’de

Damla Yalçın’ın solo sergisi “Hatırlanamaz Olanın Hafızası” KRANK Art Gallery’nin Le Meridien Etiler’deki yeni mekanında 23 Şubat’a kadar görülebilecek. Sergide sanatçının çocukluk evinin büyülü kozmozu ile düşsel mekanları bir araya getirerek işlediği kasnakları sergileniyor.  

KRANK Art Gallery Ekim ayı başında taşındığı yeni mekanındaki ikinci sergisinde Damla Yalçın’ı “Hatırlanamaz Olanın Hafızası” adlı solo sergiyle ağırlıyor.

Damla Yalçın bu sergide iç mekanın içsel değeri üzerine yapılan fenomenolojik bir yaklaşımla anılarının ve hayallerinin bir sentezini sunuyor. Kişisel belleğine yine kendi hikayesine dayanan nakış yoluyla ışık tutuyor.

Eve dair hayallere hafıza ile hayalin dayanışmasını bozmamaya özen göstererek yaklaşan sanatçı, mekanlarının poetik temeline anılardan çok şiirsel imgeleri ile dokunur. Mekanlarına duygusal birikimlerin cisimleşmiş hali olan nesneler yerleştirir.

Eski fotoğraflarından yola çıkarak oluşturduğu imgelerinin içerisine kendini yerleştiren sanatçı,  sonsuzlaşan bekleyişinin  bulunduğu odaları hafıza ve düşlemenin biraraya geldiği temaşa mekanlarına dörüştürür. Yaşadığımız mekanı yaşamın tüm diyalektikleri ile uyum içinde nasıl doldurduğumuzu “dünyanın bir köşesine” gün be gün nasıl kök saldığmızı söyler sanatçının bu ilk evi. Ev gerçek bir kozmozdur.

Evin en değerli lütfu; ev düşlemeyi barındırır; geçmişi, geleceği ve şimdiyi  biriktirir ve saklar. Geçmiş yalnızlıklarımızın tüm mekanları, içinde yalnızlık acısı çektiğimiz, yalnızlığın tadını çıkardığımız mekanlar içimizde silinmeden kalır. Sanatçıya  yalnız kaldığı evi, odası, pencere önü ve köşeler bir düşlemenin çerçevesini sunar ve kurulan bu düşü yanızca şiiirsel imgelerle ortaya koyduğu yapıtlar sayesinde bitirebilir, tamamlayabilir.

İçinde oturulan mekan basit geometrik biçimlere verilecek tüm referansların uzağındadır. Damla Yalçın’nın içine ışık yerleştirdiği kasnakları yarattığı odalarına yarı saydam bir içerik kazandırır. Duvarları sanatçının isteğine göre yoğunlaşıp, gevşer adeta. Soluk alan bir ev ya da zırhlı bir giysi gibi sonsuza kadar uzayıp yayılabilir. Geometrinin aşıldığı bir evdir bu.

Sanatçı hayallerini birdenbirelikleri içinde ele alarak gerçekleştirdiği anlatımının gücüyle, izleyiciye kendini varlığının yuvarlaklığı içinde bulmasına neden olur. Yaşamın yuvarlaklığı içinde yaşadığımızı farkederiz. Kendimizi tekrar tekrar başlangıç konumuna yerleştirmemize olanak verecek kadar güçlü bir biçimde biribirine bağlanmış fikirler sunar Damla Yalçın’ın yuvarlak kasnakları.

Mahremiyetin ifade biçimleri olarak kullanılan bu nakışlar, açık olan ile kapalı olanın, iç mekan ile dış mekanın diyalektiğini taşır içerisinde. İçerisi ve dışarısı arasında, açık ve kapalı arasında aşikar bir eşik oluştururlar. Yalnızlıkla uzlaştığı iç mekanlarına, rüzgarın uğultusunu hissetiren dış mekan işlemeleri eşlik eder. Rüzgarın şiddetinin karşısında evin korunma ve direniş değerini görünür kılar bu dış mekanlar.

Mekanlar arasında bu tutkulu seyahat, varlığın dehlizinde, zihinin koridorlarında bir keşiftir sanatçı için. Bu lirik yolculuk öncülünü poetik imgenin doğuşundan alır ve ideal metaforunu da evinin mahrem alanlarında bulur. İzleyiciyi sanat, şiir ve bilinicin kendi içinde filizlendiği bir akıntının içinde yönlendirir.

Sanatçı Hakkında

Damla Yalçın (d.1995) Ankara Anadolu Güzel Sanatlar Lisesinde Resim Bölümü okuyup birincilikle mezun olmasının ardından. 2013 yılında girdiği Marmara Üniversitesi Resim bölümüne de 2017 yılında birincilikle bitirdi. 2015-2016 yılları arasında Bahar Dönemi hak kazanmış olduğu Erasmus Programıyla eğitimine Akademia Sztuk Pieknych im. Wroclaw Polonya’da devam etti. Ilk uluslararası sergiye eğitimi sırasında katılan sanatçı daha sonra Almanya, Güney Kore, Moldovya’da karma sergilerde işlerini sergiledi. 2017 yılında BASE sergisinde kasnakları ile oluşturduğu enstalasyonunun ardından yurt içinde birçok proje gerçekleştiren sanatçı 2018 yılında Çanakkale ve İstanbul’da Darphane-i Amire’de yer alan TROYA sergisine enstalasyonu ile katıldı.  Kişisel üretiminin yanında ’Numune’ adı altında 5 sanatçıyla birlikte kurmuş oldukları sanat grubunda üretim halindedir. Yaşamına İstanbul’da devam etmektedir.

What's your reaction?