Botswana’da Elmas Gece
Gece, Botswana’da, Makgadigadi Pans’ın üzerine düşerken, büyük ağaçlar ufka karşı bütün çıplaklığıyla durur ve yapraksız dallara ışıklar ulaşır.
Güneş batarken, kırmızı kaybolana kadar tüm renkler gökyüzünde akar. Gökyüzünün karşısında, dünyanın gölgesi yükselir, mavi bir perde görülür ve geceyi vadeder. Bilim ve sanat, sayısız yıldız güçlü bir havai fişek gösterisi gibi birleşir.
Vahşi yaşamla ilişkimiz çalışmalarımda daima önemli bir rol oynadı. Bu seri büyüleyici iki şeyden ilham aldı; görsel hareketlerin ağaçların büyümesine etkisi ile ilgili bilimsel çalışmalar ve astral döngüler. Fotoğrafladığım çoğu lokasyon gerçekten vahşi ve medeniyetten uzak idi ve Botswana, Namibya ve Güney Afrika’da, Afrika’nın güney yarım küresinde ışık yoğunluğundaydı.
Edinburgh Üniversitesi’nden araştırmacıları, yüksek düzeyde kozmik radyasyonun yeryüzüne ulaştığından ağaçların daha hızlı büyüdüğünü, kozmik radyasyonun büyüme üzerinde yıllık sıcaklık ve yağıştan bile daha etkili olduğunu ortaya koyuyor.
Ünlü araştırmacı Lawrence Edwards ise kış boyunca ay ve gezenlerin düzenli döngüsü ile ağaç tomurcuklarının ritmik olarak değişen boyut ve şekilleri arasında doğrudan bir bağlantı buldu. Örneğin Meşe ağacı, Mars ile değişim gösteriyor, Kayın, Satürn gezegeni ile ve de Huş ağacı Venüs ile… İlginç bir şekilde, Edwards, gezegenlerin hava enerji hatlarındaki arızalara neden olduğunu da buldu.
David Milarch’ın “The Man Who Plantet Trees” kitabında açıkladığı gibi;
“Ağaçlar güneş enerjisi kolektörüdür. Çoğu insan güneşin enerjisiyle eşit tutar. Ama güneş sadece bir yıldızdır ve radyasyonlarıyla Dünya’yı etkileyen milyonlarca yıldız vardır. Yeryüzünde enerjiler dönüştürülür ve ağaçlar tarafından kozmosun içine iletilir, bu yüzden ağaçlar yeryüzü ve yıldız enerjilerinin alıcı ve göndericisi olan antenler gibidir. “
Bu fotoğrafların çoğu aysız geceler boyunca, geniş açılı bir lens ve 3200 – 6400 ISO ile çekildi. Samanyolu, görüntülerin bazılarında parıldayan ufuktan ufka uzanan parlak bir şerittir. 30 saniyeye kadar yansımalar, fark edilebilir yıldız hareketleri olmadan lense yeterli ışığın girmesine imkân verdi. Her konum için çok fazla deneme ve farklı ışık teknikleri gerekti. Bazen yeterli bir fenerden gelen dağınık bir ışığın kısa bir an patlaması veya birçok fenerden gelen zıplamış ışık daha yumuşak ve doğal bir parlama için kullanıldı.
Proje Beth Moon tarafından Maptia‘da yayınlanmıştır.