Borusan Müzik Evi’nde Üç Özel Proje
Borusan Müzik Evi bu hafta üç özel projeye evsahipliği yapacak.
20 Şubat Perşembe akşamı SO Duo ve Dostlar, Grammy ödüllü bansuri ve Hindustani sanatçısı Steve Gorn ile bir araya geliyor.
21 Şubat Cuma, Black Pencil, Rönesans ve barok döneme ait yapıtlara taze bir soluk getirdiği Sit Fast projesiyle müzikseverlerle buluşacak.
22 Şubat Cumartesi akşamı ise Hakan Ali Toker, etnik caza yoğunlaştığı “Şehir Hayatı” ile Borusan Müzik Evi’ne konuk olacak.
Sumru Ağıryürüyen ve Orçun Baştürk’ten oluşan SO Duo ve Dostlar, 20 Şubat Perşembe akşamı Borusan Müzik Evi’nde Grammy ödüllü bansuri ve Hindustani sanatçısı Steve Gorn ile buluşacak. Konser, SO Duo’nun geçen yıl ABD’li usta sanatçıyı konuk ettiği üç şarkılık The Light albümüyle aynı başlığı taşıyor. SO Duo’nun bu konserdeki dostları, klasik kemençe sanatçısı Elif Canfezâ Gündüz ve davulcu Onur Başkurt olacak.
Çağdaş yapıtlara yeni soluk
21 Şubat Cuma günü ise Black Pencil, adını 1500’lü yıllarda yaşayan ve eserler veren Christopher Tye’ın yapıtından alan Sit Fast projesini müzikseverlere sunacak. Sit Fast, hıza gönderme yapmayan, bizi oturup dinlemeye davet eden bir proje. Topluluk, bu konserde Klaas De Vries, Martijn Padding, Klas Torstensson, Roderik De Man, Wim Henderickx ve Louis Andriessen yapıtlarını yorumlayacak. Rönesans ve barok döneme ait yapıtlara yeni bir soluk getirecek.
Hakan Ali Toker’le ‘Şehir Hayatı’
Türk müziğinin piyanoda icrası alanında çığır açıcı çalışmalara imza atan Hakan Ali Toker, etnik caza yoğunlaştığı “Şehir Hayatı” projesiyle 22 Şubat Cumartesi akşamı Borusan Müzik Evi’ne konuk olacak. Klasik müzik alanındaki çalışmalarını etnik dünya müziğini de içerecek bir biçimde genişleten sanatçı, bugüne dek sessiz filmlere müzik yapmanın yanı sıra sıradışı projelere de imza attı. 2005’te Piyano ile Türk Müziği ve 2012’de Alla Turca Alla Toker albümleriyle dinleyicilerin ve eleştirmenlerin övgülerini alan Toker, klasik Batı müziği, Türk müziği ve caz türlerinde yapıtlar üretiyor. Darren Rea, Toker için şöyle diyor: “Karşımızda, sanatına çok hâkim, herkesin bildiği yapıtları parçalayıp yeniden inşa edebilen ve bunu yapmakla bize beklenmedik, ama aynı zamanda tanıdık bir şey verebilen bir sanatçı var.”