Bir Tutam Saç: Golshifteh Farahani
Okuldan eve döndüğünde eşarbını bir kenara bırakıp; bisikletiyle Tahran sokaklarını erkek kıyafetiyle turlayan genç kızın bir gün mevcut İran rejimiyle sorun yaşayacağı belliydi. Bisiklet maceraları sırasında kadın olduğu anlaşılmasın diye kısacık kestirdiği saçları aktris olduktan sonra uzadı ve eşarbının kenarından dökülüverdi. Rejim bu sefer onu yakalamıştı. Kameralara yansıyan bu bir tutam saç güya ülkesinin itibarını yerle bir etmişti. Ülkesine ve ailesine olan hasreti böylece başlamış oldu. Kahramanımız: Golshifteh Farahani.
Erkek kılığına girip özgürce sokaklarda dolaşmak İran’da yaşayan birçok kadının denediği bir taktiktir. Erkeklerin yapabildiği ama kadınların yapamadığı birçok şeyi bu sayede yapabilmek mümkün. Basketbol oynamak, uzun yolculuklara çıkmak, bisiklete binmek, maça gitmek (sırf bu konuyu ele alan ‘Ofsayt’ adlı bir İran filmi bile var) Ancak kaç kadın buna cesaret edebilir ki… Yakalanma durumunda yaptırımı çok ağır olabilecek sonuçlara gebe.
Golshifteh kendi ifadesiyle hep inandığı şey için mücadele etti. Daha küçük yaşlarda kadına karşı uygulanan ayrımcılığın karşısında saf tuttu. Kadının bir şehvet unsuru olarak görülmesine karşı çıktı. Ülkesinde kadına karşı uygulanan baskıcı politikaları çıplak pozlar vererek protesto etti. Bu eylem daha sonra ülkesinin bu tutumunu protesto etmek isteyen İranlı kadınlar arasında yaygınlık kazandı. Dünyanın birçok yerinde ülkesinden uzakta olan İranlı kadınlar benzer eylemler düzenledi. Gerçi Golshifteh’in bu eylem biçimi İran’da bazı çevreler tarafından reklam amaçlı yapılmış bir hareket olarak yorumlanıyor.
Sanatçı Bir Aile
1983 yılında doğdu Farahani. İran’da çok ünlü olan tiyatro yönetmeni ve oyuncu Behzad Farahani’nin kızı. Golshifteh’in kız kardeşi Shaghayegh Farahani de İran’ın tanınan oyuncularından biri.
Annesi Golshifteh’in bir müzisyen olmasını istemiş, 12 yaşına kadar da müzik eğitimi almış. Bir sene kadar da Viyana Konservatuarı’na devam etmiş. Piyano’yu son derece güzel çalıyor. Hang Drum’da da oldukça iyi. Mozart, Shubert ve Bach ile hayatını geçirirken 14 yaşında Dariush Mehrjui’nin Derakhte Golabi ( Şeftali Ağacı ) filminin setinde bulmuş kendini. Baba Farahani 18 yaşından küçük olan kızının bu yaşta sinemada boy göstermesine son derece karşıdır, ne var ki saçını kestirip İran sokaklarında bir erkek gibi fink atan Golshifteh’e bu yasak pek işlemez. Bu filmlerden elde ettiği ödüller oturma odasını süsledikçe Farahani ailesi pek mesut olur. Bazı filmlerinin yasaklanması ve festivallerde aldığı ödüller şöhretine şöhret katmaya başlar. Tahran’ın siyah DVD pazarında (yasaklı fil pazarı) en ünlü isimdir artık. Ünü taa Hollywood’a ulaşır. Body of Lies (Yalanların Gövdesi ) filmi -ki filmde Di Caprio ve Russell Crowe ile oynadı- onu ülkesinden uzaklaştıran çalışması oldu. Filmde saçı göründüğü için ahlak polisi bu durumu hiç hoş karşılamadı. Ülkesinden kopuşu bir tutam saç ile oldu.
Her Filmim Müzik
Mohsen Namjoo’nun 6 yıl önce verdiği Milano konserinde Golshifteh hemen Mohsen’in arkasında gülücükleri ve piyanosuyla Hamash Delam Migire şarkısına eşlik ediyor. Eğitiminin büyük bir kısmını teşkil eden müzik hala hayatının her köşesinde. Birçok filminde müzik ile iç içe geçmiş bir rolüne rastlamak mümkün. Çeşitli konserlerde ve filmlerinde müziği bırakmayışı hayran kitlesinin çeşitliliğini arttıran başka bir unsur.
Müzik ile ilgili bir de kendisine kulak vermek gerekirse tam da şöyle demiştir hem de çok değil birkaç hafta önce: ‘Müzik ritim, zamanlama ve doku duygusu. Müzik benim için sanatsal formlar içermelidir. Müzik her filmde bir gölge gibi beni takip ediyor.”
Çıplak Pozlar
Ülkesinde kadına olan haksızlıklara ve baskıya dikkat çekmek için bir dergiye çıplak pozlar veren Golshifteh ülkesinde olumlu ve olumsuz birçok eleştiriyle karşılandı. ( olumlu olanları dile getirmek pek olası değil gerçi ) Genç bir kızken sadece eşarbını çıkartıp Ameer adında sokaklarda dolaşan Farahani bu sefer anadan üryan soyunarak ülkesinin baskıcı rejimine bir çalım daha attı. Bu pozlardan sonra ülkesinin aşırı muhafazakarları için küçük bir kelime oyunuyla Golshifteh olmaktan çıkıp aşifte adını aldı. Bu pozlar için şimdi şunları söylüyor kendisi: ‘Çok kızgındım. O pozları verirken sadece şunları düşündüm: Erkeklerin kadın bedeniyle problemi ne? Neden işkenceler ve şiddet kadın için kaçınılmaz bir son? Ben yaşamak istiyorum ve yaşamayı seçiyorum. Sadece ses çıkarmak istedim.’
Şimdi Ne Yapıyor?
Golshifteh son filmi olan Jim Jarmush’un Paterson filminin çekimini tamamladıktan sonra şu anda Irrfan Khan ve Wheada Rehman ile birlikte oynayacağı Anup Singh’s The Song filminin çekimleri için Jaisalmer’de. Yedi senedir ailesinden ayrı olan Farahani, bu süre zarfında ailesiyle dünyanın çeşitli köşelerinde sürekli buluşup durmuş. Muhtemelen siz bu yazıyı okurken o Goa havaalanında ailesini bekliyor olacak.
O yasakların şekillendirdiği bir kadın. Bırakalım da 33 yıllık yaşamını kendisi özetlesin:
“Ülkemi kaybettim, ama şimdi bütün dünyaya sahibim.”