Bilim İnsanları Dinleyicilerin Beyin Aktivitelerini Kullanarak Bir Pink Floyd Şarkısını Yeniden Oluşturdu
Florida Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı, gönüllü hastalara dünyaca ünlü müzik grubu Pink Floyd’un “Another Brick in The Wall” şarkısını dinletti ve bu sırada beyin dalgalarını kaydetti. Kaydedilen beyin dalgalarından elde edilen veriler Kaliforniya ve Washington Üniversitesi nörobilim uzmanları tarafından yapay zekayla işlenerek şarkı yeniden oluşturuldu.
29 farklı hastanın katıldığı çalışma beynin nasıl çalıştığına dair önemli ayrıntıları gözler önüne seriyor. Çalışmanın nörolojik hastalıklara sahip kişilerin daha doğal bir iletişim sürdürebilmesine de imkân sağlayacağı tahmin ediliyor.
Projeyi yürüten Profesör Robert Knight müziğin çalışmanın merkezinde yer aldığının altını çizerek bu alana daha fazla yoğunlaşacaklarını söylüyor.
“Müzik, doğası gereği, her daim prozodi ve duygusal yoğunluk barındırır. Ritmi, baskısı, akışı ve vurgusu vardır. Herhangi bir dilin sınırlı kalıplarının dışında daha geniş bir alanı kapsar. İnsan beynine yerleştirilebilecek bir çeviriciye yeni bir boyut daha katıyor.
“Bir önceki çalışmamız beynin motor konuşma bölgesinde (beynin konuşabilmek için dil, dudak ve gırtlak bölgesindeki kasları kontrol ettiği bölge) oluşan elektrik akımlarını çevirmişken, mevcut çalışmamız beynin işitme alanını (duyulan seslerin anlamlandırıldığı bölgeyi) kapsıyor.”
Knight’ın Science dergisinde yayınlamış önceki çalışmaları beynin konuşma motor bölgesindeki elektrik akımlarının çözümlenmesi ile konuşmanın bir noktaya kadar taklit edilebileceği görülmüş, hatta söylenmeyen fakat hayal edilen kelimelerin bile konuşmaya aktarılabileceği ortaya konmuştu.
Pink Floyd Parçasının Beyin Dalgaları Üzerindeki Etkisi İncelendi
Gönüllü kişilerle yapılan deneyde epilepsi ameliyatına giren kişilerdeki elektrik akımı yerleştirilen elektrotlar yardımı ile izlendi. Daha sonrasında yapay zekâ teknolojisi ile beyin dalgaları çözümlendi. Another Brick in the Wall şarkısının en çok tekrar eden “All in all, it’s just another brick in the wall” kısmı ise beyin dalgaları arasından açıkça seçilebiliyor. Profesör Knight çalışmanın iyileştirilebileceğini söylüyor ve şunları ekliyor:
“Sanki birazcık su altından konuşuyorlarmış gibi duyuluyor fakat bu henüz ilk seferimizdi.
“(Beyine yerleştirilen) elektrotların arasındaki mesafe yaklaşık 5 milimetre civarındaydı. Fakat bu mesafeyi 3 milimetreye düşürdüğümüz hastalar bu çalışmada en iyi sonucu gösterdi. Sanıyoruz ki eğer elektrotları bir ya da yarım milimetre aralıklarla yerleştirebilirsek ses kalitesi çok daha iyi olacaktır.”
Geçen yıl Teksas Üniversitesi bünyesindeki çalışmada beyin aktivitesini anahtar kelimelere dönüştürebildiklerini duyuran Dr. Alexander Huth yeni çalışmayı çok olumlu bulduğunu aktardı:
“Bu yeni çalışma konuşma çözümlemesi noktasında müziğin nasıl kullanılabileceğini çok güzel bir şekilde ortaya koyuyor. Yeterince önemsemediğimiz müzik kavramının hayatlarımızı nasıl etkileyebileceğinin bir örneği.”
PLoS Biology dergisinde yayımlanan makale beynin sağ bölgesinin ritim ve müzik konularında sol tarafa göre çok daha aktif olduğunu da belirtiyor.
Kaynak: The Guardian