Anne Babalar İçin Dünyanın En İyi Ülkelerinden Biri: İsveç
Bu yılın başlarında, US News, 16 bin kişiden fazla insanın katıldığı ve İsveç’in çocuk sahibi olmak için dünyanın en iyi yeri olduğunu kanıtlayan bir anket yayınladı.
Susanna Le Forestier, 41 yaşında iki çocuk annesi bir kadın ve bunu söylemek için bir araştırmaya ihtiyaç duymuyor.
Stockholm’ün yerlisi olarak “Burası harika,” diye anlatıyor. Le Forestier, İsveç’in dünyada yaptığı güzel şeyleri destekleyen bir devlet kurumu olan İsveç Enstitüsü’ndeki Etkinlikler Biriminin başında.
Ülkenin birçok üstün niteliğinin arasında, cömert ebeveynlik izin politikaları da var.
İsveç’teki yeni ebeveynler, normal maaşlarının% 80’ini alarak çocuk başına 480 gün ücretli izin hakkına sahiptir. Her bir ebeveynin en az doksan gün kullanması gerekmesine rağmen, seçtikleri zamanı bölmekte serbestler. Eğer yapmazlarsa, o zaman kaybolur. Çocuk sekiz yaşına gelene kadar günü dolduramamak istenmeyen bir durum. Bu, insanların tatil günlerini ve kalan izin günlerini birleştirmelerine ve çocuklar büyüdükçe daha uzun süreli yaz gezileri veya müzelere ekstra ziyaretler yapmak için zamanı kullanmalarına olanak verir. Ancak cömert ebeveyn izninin en büyük faydası elbette ki bebeklerin ilk aylarında gerçekleşen, ilk gülücük, ilk kelime, ilk adım gibi pek çok ilki ailelerin yaşayabilmesi.
Le Forestier ve kocası çoğu ebeveynin izinden gitti ve izne ayrılma zamanlarını ortadan ikiye ayırdı. Çocukları daha bebek iken haftanın birkaç günü biri evde kaldı ama Le Forestier, dört yaşındaki oğulları için hala kenarda bekleyen 100 gün ve üç yaşındaki kızları için de 200 gün izinleri olduğunu söylüyor.
Le Forestier, yeni bir anne olarak çok miktarda sosyal destek aldığını söyledi. Dört yaşındaki oğulları daha bebekken ona kütüphanede kitap okurdu, spor salonunda anne-bebek egzersizleri sırasında onu zıplatırdı ve yerel sinemada ebeveynler için özel gösterimlere katılırdı. Bunu “ Gösterimler herkese açıktı ama sanırım kimse on beş bebeğin olduğu bir sinemaya gitmek istemez,” diye anlatıyor ve bebeklerin kendi molalarını yarattığı durumlar için salonun bebek bezi değiştirme alanı kurduğunu da ekliyor.
Chip Somodevilla / Stringer / Getty Images
Bütün bunlar sırasında Le Forestier, işe dönme zorunluğunun ona asla yaklaşan yağmur yüklü bir bulut gibi hissettirmediğini söyledi. Kimse geri dönmesi için ona baskı yapmadı.
Le Forestier, izinden döndükten sadece bir ay sonra ikinci bir çocuğa hamile olduğunu duyurduğunda patronu şaşkına döndü ama yine de onun için mutlu olmuştu.
“Kocam için biraz farklı,” diyor.
Getty/Lean In/Tara Moore
Le Forestier’ın kocası Stockholm’ün dışında küçük bir kasabada, izin konusundaki adaletli tutumlarında babalara karşı Stockholm’le benzeşmediği özel bir şirkette çalışıyor. Bu yüzden kocasının, onun yaptığından biraz daha fazlasını açıklamak zorunda kaldığını, söylüyor.
Ama kanun kanundur, bu yüzden onun izin başvurusu her şeye rağmen/kayıtsız şartsız onaylandı.
Çalışan verimliliği ile ilgili çok sayıda araştırma, daha fazla hükümet ya da şirketin İsveç’ten ipuçlarını alması halinde çalışanların durumunun daha iyi olacağını gösteriyor.
İnsanlar aileleriyle daha fazla zaman geçirdiğinde ve işlerini çocuk yetiştirmeyle dengeleyebildiklerinde daha mutlu oluyor ve işlerini daha iyi yapıyorlar.
“Soldan, sağa buna muhalefet eden kimse yok,” diyor Le Forestier.
Bu tür geniş çaplı bir destek, çocukların hayatta mümkün olan en iyi başlangıca ulaşmalarını sağlamayı amaçlayan geniş bir politikanın kurulmasına ön ayak oldu.
Örneğin, İsveç’teki gündüz bakımı her çocuğa garanti edilir ve hükümet tarafından büyük ölçüde sübvanse edilir. Le Forestier, her iki çocuğunu gündüz bakımına göndermenin ayda 1,300 dolara mal olacağını ama sadece 165 dolar ödediğini, söylüyor.
Oradayken çocuklar bolca oyun da oynayarak okula hazırlanıyor. Üstelik iyi yemek yiyorlar. Okulun öğle yemeği için “ Ve yemekleri gerçekten iyi,” diyor.
“ Hepsi organik, çok sağlıklı ve onlar her gün uzun bir süredir birlikte yiyor. Bu çok iyi… “Sistem çok iyi.”
kapak fotoğrafı: MinaLegend/Flickr