Ağaç Evlerde Yaşayan Bir Halk: Korowailer
Yeni Gine’de Ndeiram Kabur Nehri’nin gür ormanlık alanının derinliklerinde, batının taciz eden bakışlarından nispeten uzak kalmış bir yerde bir kabile yaşıyor: Korowailer.
Korowai halkı burada gelişmiş dünyadan tamamen izole olmuş halde yaşıyor.
Amerikalı antropolog Peter Van Arsdale ile gerçekleşen ilk temas üzerinden 40 yıl geçmiş olsa bile, Korowai halkı burada gelişmiş dünyadan tamamen izole olmuş halde yaşıyor. Topluluğun üç bin üyesinin büyük bölümü halen beyaz bir insan görmüş değil ya da kendi dillerinde söyledikleri gibi bir laleo. ( hayalet iblis)
Korowai halkı kendi çevrelerini kullanma bakımından en yetenekli mimarlardandır. Korowailer tarafından yapılan ve bazılarının yüksekliği 50 metreyi bulan evler, yapısal olarak pratik ve ustaca tasarlanmıştır. Kalın ve sert ağaçtan tasarlanan yapıların zemin kaplamasında yangın tehlikesine karşı hızlı bir şekilde sökülüp, delikten atılabilen kille kaplı palmiye yaprakları kullanılır. Estetik olarak büyüleyici bu ahşap kaleler, yapısal olarak da etkileyicidir.
Korowai halkı kendi çevrelerini kullanma bakımından en yetenekli mimarlardandır.
Ancak Korowai halkı bir konuda kötü şöhret sahibidir ve onların dev ağaç evlere karşı eğiliminden daha çarpıcı bir durumdur bu. Korowailer, günümüzde nadiren de olsa yamyamlık pratiklerini hala sürdürmektedirler. 2006 yılında hazırlanan bir belgeselde, gazeteci Paul Raffaele, Endonezya’nın Batı Papua bölgesinde bu halkla yakın temas kurma cesaretini gösterdi. Boas’a geldikten sonra, Korowailerin bir üyesi eve geri dönmeyi denedi, onlara Korowai yamyamlık pratiklerini ya da kahkua ölümü hakkında sorular sordu.
Boas, bir çevirmen aracılığıyla ürkütücü fenomeni şöyle açıkladı; Khakhualar bir arkadaş ya da akrabanın kendilerini kılık değiştirerek öldürmek istediklerini düşünür. “ O uyurken Khakhua gelir ve kurbanının içini yer, onlar şöminedeki külle yer değiştirmiştir ve böylece kurban yendiğini bilmez. Khakhua en sonunda kurbanın kalbine büyülü bir ok saplayarak onu öldürür. Genel olarak, kurban, yakınlarına Khakhua olarak gördüğü kişinin ismini açıklar. Katil aynı ya da farklı bir ağaç evden olabilir” Khakhua olarak belirlenen kişi, bu durumdan etkilenen kabilesi tarafından öldürülür ve yenir, hatta et fazlaysa komşular da davet edilir.
“Sonra, seyahat için Hollandalı misyonerlerin ara sıra kurduğu kulübedeyken, Raffaele’nin rehberi Kornelius Kembarenonu azılı bir Khakhua katili Kilikili’yi tanıştırdı. Daha sonra Kilikili’nin erkek kardeşi Bailom, bir çantadan insan kafası çıkardı. “Bu Buno, en son öldürülen Khakhua”, dedi Kembaren Raffaele’ye. “Bailom, kafatasını parçalamak ve beynini almak için bir taş balta kullandı. Ardında, grup ganimeti nasıl paylaşacağını tartıştı. ” diye açıkladı. “
Ben vücut parçalarının hepsinin tadını severim, dedi Bailom “Ama beyin favorimdir.” Kilikili de başını sallayarak sessizce onayladı.
Geleneklere göre, öldürülen kişinin ailesi saklamak için kafayı alır.
Alacakaranlığın düşmesiyle, bir Korowai kabilesi üyesi, evine girmek için, üzerinde ayağını bastığı kısa ve kalın çentikler olanahşap direğe ustalıkla tırmanmaya başlar. Batılı birçok değerle çatışan bu tuhaf kültür, dış evlilikler ve yaşlanma neticesinden yavaş yavaş bozuluyor.
Bu şaşırtıcı topluluğu daha ne kadar süre görülebileceğini merak konusu, çok az dış temas ve onların ağaç saraylarıyla başarmak mümkün.