Rock and roll dünyayı sonsuza dek değiştirdi, ama kabul edelim ki elektro gitar olmadan çok da ileri gidemezdi.
Chuck Berry’den Prince’e kadar sayısız sanatçı altı telli gitarlarıyla müzik dünyasında devrim yarattı. Rock tutkunlarının gözdesi olan şık ve renkli gitarlar enstrümanın mütevazı kökenlerinden çok uzaklara gitti.
Gitar on yıllar boyunca sayısız müzik tarzına, türe ve kuşağa kendini uyarlamayı başarmış bir enstrüman. Her dönemin bu çalgıya kattığı kendine özgü bir dokunuş var; ister rockabilly döneminin içi boş kasalı Gibson’ları ister heavy metal dünyasının vazgeçilmezi haline gelmiş Ibanez’leri olsun.
Yine de çoğu durumda, gitar seçiminiz her şeyi başlattığı söylenen iki büyük dev arasında kalır: Fender ve Gibson. Gibson elektrik gitarın ilk üreticilerinden biri olma unvanını taşırken Fender Stratocaster tüm zamanların en popüler modelidir. İlginç olansa aslında elektrik gitarı icat eden ne Gibson ne Fender. Enstrümanın kökeni Victoria dönemi patentlerine, lap steel gitarlarına ve “tavaya benzeyen” prototiplere dayanır.
1890 yılına gidelim: Elektrik gitarın ortaya çıkışı yönünde ilk gerçek adımı atan kişi, ABD Deniz Kuvvetleri subayı George Breed’dir. Boş zamanlarında bugün bildiğimiz anlamıyla gitardan oldukça farklı, ama elektriği doğrudan metal tellere veren bir enstrüman tasarımı üzerinde çalıştı. Bu düzeneği bir elektromıknatıs yardımıyla gerçekleştirmişti.
Breed bu tasarımı için bir patent başvurusu yaptı ama icadı müzisyenler için son derece kullanışsızdı; hem aşırı ağırdı hem de sesi fazlasıyla tuhaf geliyordu. Yani müzik dünyasının ciddiye alacağı bir enstrüman olmaktan uzaktı. Tıpkı dünyayı değiştiren pek çok icat gibi, biraz geliştirilmesi gerekiyordu. Bundan yaklaşık kırk yıl sonra Teksaslı George Beauchamp, Breed’in fikirlerini yeniden ele aldı.
Beauchamp’ın katkısı, enstrümanın kendisinden çok elektrikli manyetik sistemiyle ilgiliydi. 20. yüzyılın başlarındaki teknolojik ilerlemeler sayesinde ve Adolph Rickenbacker adlı bir mühendisin yardımıyla, Breed’in gitarını hem ağır hem de kullanışsız hale getiren asıl unsur üzerinde çalışan Beauchamp çelik telli lap gitar olarak kullanılabilecek, çok daha pratik bir elektrikli gitar tasarımı yaptı.
Tek sorun gitarın görünüşüydü: Bildiğimiz gitardan çok bir tavaya benziyordu. Her şeye rağmen o öncü “tava gitar” 1932 yılında üretime geçti. Yani Gibson sahneye adım atmadan tam üç yıl önce.
Bu üretim Ro-Pat-In Corporation adlı bir şirket tarafından yapıldı; firma kısa süre sonra daha akılcı bir kararla adını Rickenbacker olarak değiştirdi.
Bu gelişmenin ardından gitar tasarımları ve teknolojiler büyük bir hızla gelişti. Şirket lap gitarları bir kenara bırakıp dik konumda çalınan gitar modellerine yöneldi ve sonunda Rickenbacker serisini yarattı. Bu gitarlar John Lennon’dan Paul Weller’a kadar pek çok sanatçının ellerinde hayat buldu. Ama bütün bu hikâye, o ilk manyetik sistemlerin ve o cesur, küçük tava gitarın icadıyla başlamıştı.
görsel: George Beauchamp’in gitar tasarımı, far out magazine
