Jack Nicholson’ın oyunculuk tekniğinin ardındaki sır: “Onları hala kandırıyorum”

Metot oyunculuğu fikri yıllar içinde tartışmalı bir konu haline geldi; bazı oyuncular bu tekniğin kullanımını şiddetle reddederken bazıları da gururla kullandı. Örneğin Tom Hardy’ye bir röportajında metot oyuncusu olup olmadığı soruldu ve Hardy hemen müdahale edip kendisinin böyle bir oyuncu olmadığını açıkça belirtti. Diğer yandan Jared Leto ve Daniel Day-Lewis gibi isimler oynadıkları karakteri canlandırarak performans gösterme konusundaki kararlılıklarından, sadece ekranda değil kişisel hayatlarında da dönüşüm geçirdiklerinden ayrıntılı bir şekilde bahsetti.

Gelelim Jack Nicholson’a. O her zaman bu etiketten kaçınmayı başardı; izleyiciler onun son derece yetenekli olduğunu ve böyle bir şeyi denemesine gerek olmadığını varsaydı; Nicholson bunun doğru olmadığını söylediğinde herkesi kandırmaktan büyük gurur duyduğunu da belirtti.

The Shining‘deki deliren bir adamın dengesiz tasvirinden Five Easy Pieces‘daki boşa harcanan potansiyelin ürkütücü hüznüne kadar Nicholson neredeyse oyuncunun ikinci doğası gibi hissettiren zengin ve nüanslı performanslarıyla biliniyor ve bunlar tüm zamanların en iyi performanslarından bazıları olarak yaşamaya devam edecek.

Birçok kişi onun bunu yapabilme yeteneğini, bunun doğuştan gelen bir yetenek mi yoksa özenle beslediği bir beceri mi olduğunu sorguladı. Oyuncu bu performansları başarabilmek için çok fazla çalışmıştı. Bir röportajında performanslarının ardındaki gerçeği ve bunları başarma yolunu açıkladı: “Bugün Sean Penn ile telefonda konuşuyordum. Ona bir makalede yayınladıkları uzun method oyuncuları listesinden beni çıkarmayı başarmalarının ilginç olduğunu söyledim. ‘Hala onları kandırıyorum!’ dedim. Bunu bir başarı olarak görüyorum. Çünkü muhtemelen method oyunculuğunu akademik olarak benden daha iyi anlayan veya bunu işinde daha fazla kullanan kimse yoktur. Ama komik olan şu ki kimse bunu gerçekten görmüyor. Sanırım bu algı ile gerçeklik arasındaki bir durum”.

What's your reaction?