İklim Bilimciler Deniz Seviyesinin Yükselmesiyle İlgili Cesur Bir Tahminde Bulundular

John Fasullo ve meslektaşları, uyduların önümüzdeki on yıl içinde deniz seviyesinin yükselişinin hızlandığını tespit edeceği tahmininde bulundu.

A child looking at a ship is pictured on June 11, 2016 in Ghoramara Island, India. Ghoramara Island is an island 92 km south of Kolkata, in the Sundarban Delta complex of the Bay of Bengal. The island is roughly five square kilometers in area, and is quickly disappearing due to erosion and rise in sea level.Fotoğraf: Sushavan Nandy / Barcroft Image

Bilim hakkındaki en harika şeylerden biri de tahmin yapmaya olanak vermesidir.

Üç önemli iklim bilimci yakın zamanda deniz seviyesinin yükselmesiyle ilgili bir tahmin yürüttü; şayet haklılarsa birkaç yıl içinde biz göreceğiz.

İnsanlar olarak sera gazı yayarak dünyanın ısınmasına sebep oluyoruz. Bu şüphe götürmezdir ve kanıtlandı. Gerçekte ekstra ısı miktarını ölçebiliriz. Bunun sonuçlarını büyük ölçüde okyanuslara yansıdığından okyanuslardaki diğer değişiklikleri de ölçebiliriz. Örneğin, okyanuslar yükseliyor, bunun şüphe götürmez olduğunu biliyoruz, fiziksel göstergeler ve uydulardan alınan ölçümler deniz seviyesindeki yükselmeyi doğruluyor.

Yükselmenin sebebi çok karmaşıktır. Yükselmenin bir kısmı okyanusların ısınmasından kaynaklanır – sıcak su daha az yoğundur ve bu yüzden sıcaklıklar arttıkça deniz seviyesi yükselir. Yükselmenin bir diğer sebebi eriyen buzlardır, özellikle halen yeryüzündeki buzlar ( buzullar ve buz tabakaları gibi). Bu buz eriyip okyanuslara akarken su seviyesi yükselir. Deniz seviyesini değiştiren üçüncü sebep ise gezegen üzerinde saklanan suyun yer değişimidir. Örneğin, göllerde ya da atmosferde yağış şablonlarının ve yeraltı su depolarının değişimi, deniz yüzeylerini etkileyebilir.

Fiziksel gel git göstergelerinden (mareograf) gelen denizin yükselme seviyeleri, uydulardan alınan su yüksekliği seviyeleri ve yine uydulardan alınan dünya genelinde buzların depolandığı yerler, bildiğimiz üç şeydir. Gelgit göstergeleri, uzun yıllar geriye giderken, yalnızca lokasyonlarındaki su seviyesini ölçümler. Birçok gelgit göstergesinden küreselde ne olduğu konusunda doğru fikir edinmek için veri yerinde edinilmek zorunda.

Diğer yandan uydular, küresel ölçüm alma konusundan çok daha fazla kapasiteye sahip. Uydularla ilgili sorun, onların sadece yaklaşık 1993’ten bu yana ölçüm yapabiliyor olmalarıdır. ( neredeyse mareograflarla aynı). Bu yüzden bilim insanları, gerçekte ne olduğunun uzun vadeli ve küresel resmini elde etmek için bu iki ölçümü birleştirmeyi deniyor.

Nature’da yayınlanan son bir makale deniz seviyesindeki yükselmenin tarihini değerlendirdi ve gerçekten ilginç bulgulara ulaştılar. Makalenin başyazarı ( Atmosfer Araştırmaları Ulusal Merkezi’nden John Fasullo) ve meslektaşları deniz seviyesi oranının değişip değişmediğini belirlemeyi denedi.

Yani, su seviyeleri her yıl, doğrusal olarak aynı miktarda mı artıyor?

Ya da artış hızı her yıl hızlanıyor mu?

Uydu verisi kullanan yazarlar, küçük miktarda bir hızlanmanın kanıtını buldu. Ancak, uydu ölçümleri 1991’de Punobito Yanardağı’ndaki büyük volkanik patlamanın sonrasında, yani 1993 yılında başladığı için bu sonucu gösterir. Patlama parçacıklarının güneş ışığını engellemesi sayesinde, bu patlamalar geçici olarak küresel ısınmayı azaltır. Yalnızca tesadüfen, uyduların ve patlamanın zamanlaması suyun yükselmesini etkiledi, bu yüzden doğrusal olarak görünmektedir. Patlama meydana gelmeseydi, oran artmış olurdu.

Bu bilim insanlarının tahmin yürütmesini sağlar:

“Bir diğer önemli volkanik patlama haricinde saptanabilir bir hızlanma, muhtemelen önümüzdeki on yıl içinde iç iklim değişikliğinin patırtısından çıkacaktır.”

Bu, yazarların dünya herhangi bir artışı maskeleyen doğal değişimleri deneyimlese bile istatiksel bir artışı gözlemleyebileceği anlamına gelir.

Dr. Fasulla’yla iletişim kurduğumda ona bu makalenin neden bu kadar önemli olduğunu sordum. Bana şöyle anlattı: Bu makale gösteriyor ki, deniz seviyesindeki yükselme ivmesi gerçek ve devam etmekte. Aynı zamanda, hem gözlemlerim yorumlanması ve hem yakın gelecekteki iklim tahminlerinde anahtar rol oynayabilecek iklim modellerine bir örnek.

Doğru olup olmadığını zaman gösterecek olsa da, ben paramı bilim insanlarının üstüne koydum.

www.theguardian.com

 

What's your reaction?