Romalılar Bir Zamanlar Kolezyum’u Suyla Doldurdular ve Sahte Bir Deniz Savaşı Düzenlediler
Antik Roma’da bir deniz savaşı ya da naumachia simülasyonu için parti planlayıcısı olarak atanmak bir kabus olurdu. Bu manik olaylardan birinin bir gölde, arenada veya yapay olarak inşa edilmiş bir havzada sahnelenmesinin ardındaki lojistiği düşünün: su doldurulması ve ardından suyun boşaltılması, tüm hüküm giymiş suçluların ve savaş esirlerinin organize edilmesi, doğru silahların temin edilmesi, seyircilerin yönetilmesi, teknelerin düzenlenmesi ( biremeler, triremler ve hatta quinqueremler), savaşı düzenlemek, güvenliği denetlemek, deniz canlılarını ithal etmek, genelevleri takip etmek ve tabii ki imparatoru memnun etmek.
Eğer baş efendinin kutlamasını mahvederseniz sizi lağım havuzuna atabilir ve siz hayatınız için savaşırken eğlenebilir.
Naumachia’nın tarihinin M.Ö. 3. yüzyıla kadar uzandığı düşünülüyor ve tarihte yalnızca dört veya beş kez gerçekleştiği görülüyor. Deniz muharebesi anlamına gelen terimin kendisi hem olayın kendisini hem de gerçekleştiği yeri ifade edebilir. Ortalama bir Roma gösterisinden çok daha fazla kaynak gerektiren ve devasa çetin mücadeleler içeren naumachia’lar yalnızca istisnai kutlama etkinlikleri için düzenlendi. Naumachia’yı rakip kürekçi ve savaşçı filolarının tarihi bir savaşı yeniden canlandırdığı veya sadece vahşeti ön plana çıkaran doğaçlamalar yaptığı, devasa bir havuza atılmış gladyatörler savaşı olarak düşünebilirsiniz. (Halihazırda idam edilmeyi bekleyen erkeklerin bazen kitlesel eğlence uğruna birbirlerini öldürmeye kışkırtılmaları gerekiyordu. )
Kayıtlara geçen ilk naumachia, MÖ 46’da Julius Caesar’ın Galya, Mısır’da Pontuslu Pharnaces’e ve Numidia Kralı Juba’ya karşı savaşları sona erdiren dörtlü zaferi onuruna yapıldı. Naumachia müzik, at yarışı, piyade ve süvari savaşları ve birkaç fil savaşını da içeren bu fantezinin en önemli parçasıydı. Su gösterileri ve genel abartılı maskaralıklar o zamanlar popülerdi, ancak onlar hakkında ayrıntılı olarak pek bir şey bilinmiyor.
Sezar’ın naumachia’sı için Tyrian ve Mısır filolarını temsil eden gemiler, Tiber nehri yakınında inşa edilen bir havzada yüzdürüldü. Teknelerde 4.000 kürekçi ve 2.000 savaşçı bulunuyordu. Çarpışmanın ne kadarının önceden planlandığı, ne kadarının teatral, ne kadarının kanlı kargaşa olduğu belli değil; ancak durum ne olursa olsun, gösterinin ölçeği ve yeniliği binlerce izleyiciyi toplamış, hatta sokaklarda kamp kurdurmuştu. Kaotik çılgınlık içinde teknelerin çarpışmasını ve dökülen kanları görme hevesiyle seyircilerin bazıları da ezilerek öldüler.
Kitle gösterisinin bir başka yönü de cinsellikti. Şair Ovid daha sonraki bir naumachia hakkında şöyle yazmıştı: “Bu kadar kalabalık varken kim hoşuna giden şeyi bulmayı başaramaz ki?” Kalabalıkları ve kaosuyla bir naumachia sarhoşluk, sefahat ve erkeklerle kadınlar arasında isimsiz buluşmalar ve oynaşmalar için bolca fırsatlarla doluydu. Fahişeler ve genelevler de birçok şenliğin bir parçasıydı.
Augustus, MÖ 2’de Pers ve Atina filolarını temsil eden 30 gemiyi barındıracak kadar geniş bir havzayı içeren bir naumachia yaptı. MS 52’de Claudius kendi naumachia’sını talep etti; olay bu sefer bir göl üzerindeydi ve 19 bin asker ve rakipleri Rhodes ve Cecily’yi temsil edecek 100 gemiyi içeriyordu. Tacitus’a göre bu gösterideki mahkumlar savaşmayı reddettiler ve Claudius’u, kan dökülmesini kışkırtmak için imparatorluk muhafızlarını göndermeye zorladılar.
MS 57’de Nero yalnızca suyla değil aynı zamanda foklar ve suaygırları gibi su canlılarıyla da dolu ahşap bir amfitiyatroda bir naumachia yaptı. Birkaç on yıl sonra, MS 80’de, Titus’a adanan, çok günlük, çok etkinlikli bir gösterinin üçüncü gününde 3 bin kişilik bir deniz çatışması yaşandı.
Bu ölçekte bir etkinliğin doğal mekanı elbette Kolezyum olacaktır. Ayrıntılar biraz yarım yamalak ama görünüşe göre Romalılar en az bir kez Kolezyum’u su dünyasına dönüştürmeye çalışmışlar. Romalı tarihçi Cassius Dio’ya (MS 235) göre, MS 86 yılında ünlü amfitiyatroda bir deniz savaşı yaşandı; etkinlik tüm savaşçıların ve birçok seyircinin ölümüne yol açan şiddetli bir yağmur fırtınası içeriyordu. Kolezyum’un altındaki yer altı odaları bu olasılığı destekliyor; ancak imparatorluk etkinlik yöneticilerinin bir tekne filosunu dünyanın en büyük amfi tiyatrosuna yüzdürmeye yetecek kadar su pompaladığını hayal etmek bir garip.