Habibi Funk’ın dünyasını duydunuz mu?

Habibi Funk, Arap müzik dünyasının sesini batıya taşıyan, hem yeniden yayınlanan hem de zamanın içinde kaybolmuş müzikler yaratan birkaç bağımsız plak şirketinden biri. Etikete baktığınızda, operasyonun Berlin’de yaşayan bir batılı tarafından yönetildiği hemen belli olmayabilir, ancak Jannis Stürtz, Orta Doğu ve Kuzey Afrika diasporalarından müzisyenleri öne çıkarmak ve yükseltmek için çalışarak kendisini arka planda kalan bir figür. Arapça’da aşkım veya canım anlamına gelen Habibi, bu projenin nesiller boyu müzisyenler için ne anlama geldiğinin vücut bulmuş hali. Disco Arabesquo ve Libya reggae’sinden Mısır Cazı ve Lübnan folk müziğine kadar, plak şirketi tarafından derlenen ve Spotify’da dinlenmeye sunulan şarkılar, hoşunuza gidebilecek tarzlardan parçalar içeriyor. Eğer kulaklarınızın taze bir sese ihtiyacı olduğunu düşünüyorsanız Habibi Funk dünyasını keşfedin.

Habibi Funk unutulmuş sesleri ve tür tanımlamasını çevrimiçi ortamda dikkatli bir şekilde seçiyor, canlı etkinliklerle ve fiziksel yayınlarla müziği yeni nesle tanıtma sorununu, büyük ölçüde Ortadoğu vintage kayıt grafiklerinden ilham alan, plak şirketinin tanınabilir bir imzası haline gelen taze ama nostaljik albüm çizimleriyle düzeltmeyi amaçlıyor. Geçtiğimiz on yılda Stürtz’ün plak şirketi, mix’lerden, yeniden yayınlardan ve orijinal çalışmalardan oluşan 26 albüm yayınlayarak Orta Doğulu konuk küratörlere de bir platform sunarak Libya ve Mısır gibi ülkelerden sanatçıları öne çıkardı.

Plak şirketi yeraltından yükselirken aynı zamanda hit Hulu şovu Ramy’nin açılışındaki akılda kalıcı müziği de yarattı. Şirket, dizinin yaratıcılarını ilk iki sezon boyunca film müziği yazan bazı Mısırlı sanatçılarla buluşturdu. İşbirliği Mısır’ın ilk pop gruplarından biri olan Al Massrieen’in gölgede kalan birkaç on yılın ardından yeniden gündeme gelmesini sağladı. İşte diziden sevdiğimiz ünlü, akılda kalıcı ses “Longa 79”:

Habibi Funk dünyasının temsil ettiği birçok sanatçının ürettiği eserler çatışma, savaş, ekonomik zorluklar veya sürgün koşulları sırasında yaratıldı. Kayıp sanatçılardan bazıları arasında, 1960’larda radyo aracılığıyla ses getiren ve kariyeri boyunca gösterilecek çok az kaydı kalan Sudanlı sanatçı Sharhabeel yer alıyor.

Bugün plak şirketi tarafından temsil edilen sanatçıların çoğu yaşlanıyor veya vefat etti. Grup 50/50 kâr payı ile çalışıyor ve yalnızca doğrudan sanatçının ya da merhumun ailesinin izniyle müzik üretiyor. Yayınlanan her albüm, sanatçıların veya onların soyundan gelenlerin plak şirketi tarafından nasıl takip edildiğine dair aynı derecede büyüleyici bir hikayeye sahip.

Stürtz, 1970’li yıllara damgasını vuran ve onlarca film, televizyon programı ve belgeselin müziklerini yazan, son derece donanımlı Cezayirli besteci ve orkestra şefi Ahmed Malek’in çalışmalarıyla karşılaştığında sanatçının izinin kaybedildiği görülüyordu. Başkaları da şarkılarının lisans haklarını almaya çalıştılar ama başarısız oldular çünkü kimse ailesinin izini süremezdi ama şans eseri Stürtz doğru insanları tanıyordu. “Beyrut’ta bir DJ konseri verdim ve gösteriye bir arkadaşım geldi. Ahmed Malek’ten ve yeniden basımı nasıl yapmak istediğimden bahsediyorduk. Aileyi nasıl bulacağıma dair hiçbir fikrim olmadığını söyledim. ‘Cezayir’de bir arkadaşım var, ona soracağım’ dedi. Ben de şöyle düşündüm: ‘Evet, Cezayir’de 40 milyon insan var, ihtimal nedir?’ İki hafta sonra beni aradı ve arkadaşının ailesinin Ahmed Malek’in kızıyla aynı binada yaşadığı ortaya çıktı.” Böylece sihirli bir ortaklık doğdu.

Bugüne kadar çıkan en sevilen albümlerden biri Habibi Funk 007: Arap dünyasından eklektik bir müzik seçkisi adlı koleksiyon. Parçaların sesleri hem tanıdık hem de rahatlatıcı çünkü canlandırıcı ve başlı başına bambaşka bir şey.

Şİrketin kurucusu şunu vurguluyor: “Günümüz dünyasında, konu Arap dünyası olduğunda hâlâ pek çok basmakalıp anlayış mevcut. Pek çok Batılı anlatının ve medyanın öne sürdüğünün aksine, Kuzey Afrika ve Orta Doğu’nun çeşitli ülkelerine yaptığımız kapsamlı seyahatler sayesinde tanıdığımız Arap dünyası, çok yönlü bir bölgedir. Farklı hikayeler, fikirler ve inançlarla dolu bir yer. Ve yayınladığımız müziğin, bu çok çeşitli bölgenin bir zamanlar ve hala da müzikal açıdan ne kadar canlı olduğuna dair çeşitli, daha incelikli ama yeterli bir fikir oluşturmaya yönelik daha büyük bir yapbozun küçük, minicik bir parçası olarak yardımcı olacağını umuyoruz. Aynı zamanda kimsenin bu derlemeyi 1970’li ve 1980’li yılların Arap müzik tarihini temsil eden şarkılardan oluşan bir seçki olarak yanlış anlamasını da istemeyiz. Bu derleme, sevdiğimiz şarkıların son derece kişisel bir seçkisinden başka bir şey değil ve hiçbir şekilde genel anlamda popüler olan şeyleri yansıtmıyor.”

Başlangıçta 007 derlemesinin yaratılmasına ilham veren sanatçılardan biri Fadoul adlı bir sanatçıydı. Eğer James Brown müziğinin hayranıysanız Fadoul tam size göre. Sevilen Amerikan türünü keşfettiği Paris’teki çalışmasının ardından, biraz batıyı Fas havasıyla harmanlayarak funk kaydettiği Arapça “I’ve Got a Brand New Bag” şarkısını söylemesiyle büyük saygı görüyor.

Habibi Funk dünyasında görünüşte özel olan şey, işlerinde etiği ön planda tutmaya çalışmalarıdır. Örnekler için tüm instagram başlıklarının İngilizce yazılması ve ardından Arapçaya çevrilmesi. Ayrıca, neden şu anda yaptıkları gibi faaliyet gösterdikleri konusunda kamuoyundan gelen soruları sakladıkları ve yanıtladıkları, etik konusunda belirlenmiş bir bölümleri vardır. Her iki açıdan da geliyorlar; bu kültürlerin dışında olduklarını kabul ediyorlar ve bir yandan onları yükseltmeye çalışıyorlar, bir yandan da aralarındaki sömürgecilik tarihi hakkında bilinçli ve kararlı kalmanın öneminin farkındalar.

Following the Habibi Funk instagram account is also for lovers of vintage ephemera. The label’s team is constantly sharing interesting finds in their pursuit of sound, such as these Egyptian night club business cards. The account also advocates supporting independent record stores and keeps an updated list of gems to find in cities like Marrakech and Cairo.

görseldeki kişi: Ahmed Malek

messynessychic