Eski Eşyalarla Köye Müze

Afyonkarahisar’ın Dinar ilçesine bağlı Okçular Köyünde yaşayan 66 yaşındaki emekli bankacı Mehmet Şahin, eski eşya merakıyla topladığı malzemelerden köyünde müze kurdu.

Eski eşyalara daima ilgisinin olduğunu, görev yaptığı ve gezdiği yerlerden topladığı eski eşyaları biriktirmeye başladığını anlatan Şahin, “Yıllarca bankacılık yaptıktan sonra Denizli’deki şubemizden emekli oldum. Emekli olunca köyüme yerleştim. Topladığım eski eşyaları bir şekilde değerlendirmek istedim. Bu amaçla bir müze kurmaya karar verdim.” diye konuştu.

Köylülerin de desteğiyle evinin yanındaki 150 metrekarelik bölümde bir müze oluşturduklarını belirten Şahin, şöyle devam etti:

“Eskiden kullanılan eşyaların ne zorluklarla yapıldığını, nasıl kullanıldığını gençlerimize, çocuklarımıza anlatmak için bu müzeyi kurdum. Atalarımız hangi şartlarda tarım ve hayvancılık yapmış, bunları görmelerini istedim. Hangi aletleri nerede kullanmışlar, müzede anlatıyorum. Müzemizde kağnılar, at arabaları, saban ve harman makineleri gibi tarım aletleri var. Çok eskiden aydınlatmada kullanılan aletleri de burada sergiliyorum. Elektriğin olmadığı dönemlerde aydınlatma için kandiller, gaz lambaları, lüksler, fenerler kullanılmış. Bunların hepsinden örnekler burada bulunuyor. Bunun yanı sıra çok eskiden hanımlarımızın mutfaklarda kullandıkları araç gereçler var. Bakır kaplar, kazanlar ve birçok eski mutfak aletini müzemize kazandırdık.”

Şahin, “antika eşya” denildiğinde ilk akla gelenlerden birinin de eski radyolar olduğunu, bir dönem halkın en önemli haber kaynağı olan nostaljik radyolar için de müzede bir yer ayırdıklarını aktardı.

Yöresel kıyafetler sergileniyor

Müzenin en önemli bölümlerinden birini “Çanakkale Köşesi”nin oluşturduğunu vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:

“Müzemizin hemen girişinde, Çanakkale Köşesi olarak adlandırdığımız bir bölüm var. Çanakkale Savaşı’nda yaralı bir askerimiz tedavi oluyor. Kendisinden ümit kesilmiş. O zaman askere bulgur çorbası dağıtılıyor. Yanındaki yaralı arkadaşına, ‘Nasılsa ben ölüyorum, benim yemeğimi sen ye’ diyerek, yemeğini vermiş. Verdikten sonra da şehit olmuş. Bu örnek davranışı canlandıran bir mekanı da müzemizde oluşturmaya çalıştık. Ayrıca müzede, 1970 yılından önce kullanılmış çok sayıda yöresel kıyafet sergileniyor. Eskiden annelerimizin, ninelerimizin, bacılarımızın giydiği yöresel kıyafetleri burada görmek mümkün. Anadolu’nun her yöresinden izler taşıyan müzemize herkesi bekliyorum.”

Şahin, müzeyi ziyarete gelenlere kendisinin rehberlik ettiğini, bütün eşyaların hangi yıla ait olduğunu ve ne amaçla kullanıldığını anlattığını sözlerine ekledi.