Dominic Miller İlk Kez İstanbul’da, CRR Sahnesinde

Dominic Miller 2014 yılında Alanya ve Bursa’da verdiği ilk solo Türkiye konserlerinin ardından, 16 Aralık’ta kendi müziğiyle ilk kez İstanbullu müzikseverlerle buluşacak.

Gitarist, besteci ve prodüktör Dominic Miller’ı geniş kitleler Sting parçalarının alametifarikası sayılabilecek gitar tonu ve çalışıyla tanır. Sting tarafından söze dökülen bestesi La Belle Dame Sans Regrets’nin yanı sıra birlikte yazdıkları birçok parça popüler müzik tarihine geçti, bunlardan Shape of My Heart, Sting dışında Craig Davis ve Sugababes tarafından da yorumlandı.

Çoğunluk onu Sting’in gitaristi olarak tanısa da Dominic Miller’ın yaklaşık 30 yıllık bir solo kariyeri ve 10 stüdyo albümü var. Son albümü ‘Absitnhe’i Mart 2019’da yayınlayan Miller’ın yeni albümü ‘Vagabond’ 21 Nisan’da yayınlanacak. Albümlerinde caz, çağdaş klasik, latin, pop, rock ve folk’a dokunan Dominic Miller, konserlerinde albümlerinden parçaların yanı sıra Sting’le ortak bestelerini ve Sting külliyatından bazı bildik parçaları caz fusion düzenlemelerle seslendiriyor.

İstanbul konserinde Dominic Miller’a piyano ve tuşlu çalgılarda Jacob Karlzon, bas gitarda Nicolas Fiszman ve davulda Ziv Ravitz eşlik edecek.

Buenos Aires doğumlu olan Dominic Miller Arjantin, Amerika ve Londra’da, büyüdü. Müzisyen bir aileden gelen Miller, 11 yaşında iyi derecede gitar çalıyordu. Müzik eğitimini sırasıyla Londra’da Guildhall School of Music’te ve Boston’da Berklee College of Music’de aldı. Brezilyalı gitarist ve besteci Sebastião Tapajós’la da gitar çalıştı.

1990 yılından beri Sting’in bütün albümleri ve turnelerinde yer alan Dominic Miller’in kariyeri boyunca çalıştığı isimler arasında Phil Collins, The Chieftains, Eddi Reader, Katie Melua, Bryan Adams, Paul Young, Nigel Kennedy, Peter Gabriel ve Tina Turner sayılabilir.

Gazeteci, müzik yazarı Murat Beşer’in, 2105 yılındaki Türkiye konserlerinin ardından, Cazkolik için yapmış olduğu röportajda Dominic Miller Türk seyircisiyle ilgili şu ifadeleri kullanmıştı.

Türklerin çok yüksek bir müzikal zekasının olduğunu düşünüyorum ve bence bu birçok farklı, komplike ritmin içinde büyümekten kaynaklı. Ritm ve sound benim için en önemli unsurlar. Orada çalmayı seviyorum çünkü seyirciyi hissedebiliyor ve onlarla bağ kurabiliyorum.”

What's your reaction?