Diplomaside Dijital İletişim Dönemi
Uluslararası ilişkiler, çok uzun süre milletler arasındaki bağları güçlendirmek, istihbarat toplamak ve politik girişimleri yürütmek için koruyucu bir tabaka gibi hizmet eden diplomatlar ve büyükelçiler üzerinden yürüdü. Ancak, Sidney’de bir düşünce kuruluşu olan Lowy Uluslararası Politika Enstitüsü’nün yaptığı yeni bir çalışma bu pozisyonların artık eskisi gibi önemli olmadığını ve 21. yüzyılın gerçeklerine adapte edilmesi gerektiğini gösterdi.
CityLab’ın haberine göre Enstitü, araştırmada G-20 ve OECD üyesi olan 42 ülke üzerine odaklandı ve bunların 11 tanesi her iki teşkilatın da üyesi. Alex Oliver liderliğindeki araştırmacılar, sayısız elçilik, büyükelçilik, konsolosluk, askeri konsolosluk ve her ülkedeki kalıcı görevlileri analiz etti. (Kapatılan elçilikler, ticari ofisler ve onursal elçilikler dâhil edilmedi.)
Sonuçlar, ülkelerin fiziksel diplomatik bağlarının ve sıralamalarının yer aldığı interaktif infografik bir “Global Diplomasi Endeksi” haritasında yayınlandı. Toplam 270 paylaşımla Amerika ilk sırada yer alırken, onu Fransa, Rusya ve Çin takip etti; ardından da İzlanda geliyor.
Araştırmacılar, büyükelçi ve diplomatların dünyadaki uluslararası ilişkiler stratejileri üzerinde bir zamanlar olduğu gibi güvenilir olmadığını buldu; “Devlet bütçesi küçülürken, büyükelçi ve diplomatlar politik varlıklardan daha pahalı bir lüks gibi görünüyor” (Alex Oliver)
Oliver, elçiliklerin, bir zamanlar hükümetlerin yurtdışında neler olup bittiğini anlamaları için gerekli iken, şimdi istihbarat toplamanın en yavaş yolu olduğunu savunuyor. STK’lardan ve risk danışmanlarından gelen uluslararası haberler ve ayrıntılı ülke profilleri onların kullanışlılığını gölgeliyor. Ayrıca, güvenlik sorunları dünyanın belli bölgelerinde onları yükümlü yaptı. Örneğin, 1979 rehine krizinden sonra Tahran’daki elçiliğini kapatan ABD, 2011 yılında denemek ve varlığını yeniden tesis etmek için sanal bir elçilik açtı.
Hükümetler kendi çıkarlarını geliştirmek için ticari ofisleri ve inovasyon merkezleri gibi ekonomi diplomasisi çabalarını destekler. Örneğin İngiltere, 2009 ve 2015 yılları arasında 30 diplomatik göreve son verirken, bilim ve inovasyon ağını 24 ülkeden 28’e genişletti. Daha fazla çeşitlendirilmiş bir yaklaşım da ABD’de gerçekleşiyor. Eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton 2009 yılında şunları söyledi: “ABD, acil sorunları tek başına çözemez ama geri kalan ülkeler de bunları ABD olmadan çözemez. Bu yüzden ‘akıllı güç’ diye tanımlanmış gücü kullanmalı, elimizde bulunan güç türlerinin – Diplomatik, ekonomik, askeri, politik, yasal ve kültürel – tümünü devreye sokmalıyız.”
Ancak, süregelen kriz iklimi diplomatlar ve büyükelçiler için tam anlamıyla eskimeyi mümkün olmaktan çıkarıyor. Onlar hala ilişkileri sürdürmek ve zorlu koşullarda çalışmak için önemli. Oliver, savaş koşullarında insani yardım ulaştırmak gibi, diyerek dikkat çekiyor. Ve dijital iletişim çağında, bir el sıkışma ve yüz yüze görüşmekten daha öteye gidildiği iddia edilebilir.