Hoffice İle Daha Özgür Bir Çalışma Ortamı
Freelance çalışan herkesin bildiği gibi, kendi programınız üzerinde çalışmanın sayısız faydası vardır. Bunun yanında dezavantajları da: Evde tek başına çalışanların izole olma potansiyeli ya da gerçekte çalışmak yerine rastgele ev işi yapmak için zihinsel bahaneler bulduğun zaman inişe geçen verimlilik.
Ortak çalışma alanları şaşılacak kadar popüler hale geliyor: Çok fazla çalışılan bazı işleri almaya izin verirken, onlar serbest meslek sahibi bireylerin bir ofis ortamının parçası gibi hissetmesini sağlar. Olumsuz tarafı bir ortak çalışma alanı maliyeti yaratmasıdır.
Ama İsveç’teki bir proje, geçici olarak işbirliği yapacak insanlar için atıl durumdaki evleri bir ofise dönüştürerek bu durumu değiştirmeyi hedefliyor Hoffice, yaklaşık 1 yıl kadar önce, serbest çalışan Christofer Gradin Franzen ve Johline Zandra tarafından, kendi ev ofislerine çalışmak için birkaç kişiyi davet ettiklerinde, Stockholm’de başlatıldı. Proje başarılı oldu ve Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Avusturalya, Hindistan ve Japonya’ya kadar yayıldı. Hoffice’e herkes üye olabiliyor ve ücretsiz ortak çalışma alanı olarak kendi evini sunabiliyor ya da çalışacak yer arayabiliyor.
Hoffice’de tipik bir iş günü şöyle işliyor: Herkes gelir ve belli bir saatte iş başlar, 45 dakikalık bölümlerle çalışılır. 45 dakika sonra, herkes bir mola alır, rahatlar, qigong yapar ya da 10-15 dakika meditasyona zaman ayırabilir. Sonrasından yine insanlar etrafta toplanabilir ve günün geri kalanı için niyetlerini ve hedeflerini ifade eder. Yemek belirlenen saatte birlikte yenebilir, herkesin katkıda bulunduğu bir sofrada ya da kendi getirdiği yemeğini yiyerek.
Bu süreç cesaret verici ve destekleyici bir çalışma ortamı yaratır ve birçok serbest çalışanın istediği de şüphesiz ki kendini geliştirmektir. İlham verici, yaratıcı duyguları destekleyen ve üretkenliği artıran bu yöntem aynı zamanda bilgi paylaşımına açıktır ve sosyalleşmeyi de sağlayarak izolasyon riskini ortadan kaldırır.
Hoffice modelinin yapısının arkasından gerçekten pek çok düşünce var. 45 dakikalık çalışma periyotları kullanma fikri bile, insanların yaklaşık 40 dakikadan sonra verimli çalışamaması ile ilgili bilimsel verilere dayanıyor. 45 dakikalık seanslar, duraklama faaliyetlerinin yapısı ve gün boyunca elde edilmek istenen hedeflerin birbirine anlatmasının ardında, belirli düşünceleri temel alan bir felsefeyi bulabilirsiniz: Kolektif zekâ, hediye ekonomisi ve eylem araştırması bilginin geliştirilmesinin gerçekte nasıl çalıştığını test eder. Ancak bu sadece alan paylaşımı değildir, fikirlerin serbestçe paylaşılması ve bir iletişim ağı oluşturulması ile de ilgilidir.