Kadın Futbolundaki Büyüme: “Kadın futbolu, dünya çapındaki sporseverlerin hayal gücüne ulaşmayı başarıyor ve uzmanlara göre kadın futbolu ana akım olmanın eşiğinde”
Yükselişte olan bir spor: Son araştırmalar kadın futbolunun büyümesi hakkında bize ne söylüyor?
BBC’nin haberine göre 7 Temmuz’da (geçen yıl) yayınlanan Kadınlar Dünya Kupası finali 4,7 milyon izleyici ile rekor kırdı – o sırada TV izleyen toplam izleyicinin % 38,5’ine tekabül ediyor. Bu arada, ABD’de genelinde 14 milyondan fazla izleyici, ABD ile Hollanda arasındaki rekabeti izlemek için ekran başındaydı – geçen yılki erkekler Dünya Kupası finalini yüzde 20’den fazla bir oranda geride bırakarak 2015’ten bu yana Amerika’daki en büyük izleyici kitlesine ulaşan futbol maçı oldu.
Rakamlar bize tek bir şey söylüyor: Kadın futbolu, dünya çapındaki sporseverlerin hayal gücüne ulaşmayı başarıyor ve uzmanlara göre kadın futbolu ana akım olmanın eşiğinde.
Ancak, büyümeyi gösteren tablo, kadın futbolunun başarısını ve ölçüsünü belirleyen birçok ve birbiriyle bağlantılı faktörün bir araya geldiği bir karmaşıklığa sahip. Manchester Metropolitan Üniversitesi’nde Küresel Çevrimiçi Yüksek Lisans Spor İşletme, Spor Yönetimi ve Politikası Bölümünde Program Lideri olan Dr Nicolas Scelles, son altı yılını stadyuma katılımdan lig ve kupa analizine kadar kadın futbolunun gelişimini takip ederek geçirdi. İşte araştırmasının üç temel bulgusu:
1. Kadın futbolunun gelişimi UEFA’nın temel hedeflerinden biridir, ancak başarıyı tahmin etmek karmaşık bir meseledir
Dr. Scelles, Maurizio Valenti ve Stephen Morrow’la birlikte yazdıkları yakın tarihli bir makalede, kadın futbolunun gelişiminin UEFA için temel bir hedef olduğunun altını çizdi. Bu, Ulusal Derneklerin (NAs) kendi ülkelerindeki oyunun büyümesine daha yüksek düzeyde kaynak ayırmasını sağladı – bu kadın futbolu için harika bir haber. Bunun, birçok ülkede kadın oyuncular için özel koçluk hizmeti sunulması üzerinde olumlu bir etkisi oldu ve bu durum kadınların futbol performans seviyesi üzerinde önemli bir etki yarattı – faydalarını bu yılki turnuvada görüldü. Bununla birlikte, oyunun geliştirilmesinde ülkeler arasında hala büyük farklılıklar söz konusu ve bu da sahada büyük farklılıklara yol açabiliyor – bazı maçların taraftarlar için daha az ilgi çekici olması gibi. Dr Scelles’in araştırması, sadece spor ekonomisinin değil, bir ülkenin ekonomik kalkınmasının, yetenek havuzunun, ikliminin ve erkeklerin futbol mirasının da kadınların futbol performans seviyesinin önemli bir belirleyicisi olduğunu gösteriyor.
2.Yöneticilerin stadyuma katılımı sağlamak için odaklanmaları gereken (ve kontrol edemedikleri) dört temel faktör vardır
Maurizio Valenti ve Stephen Morrow ile birlikte ortak yazarı olduğu başka bir makalede Dr Scelles, 554 UEFA Kadınlar Şampiyonlar Ligi maçında stadyumdaki taraftar verilerini analiz etti. Araştırmaya göre stadyuma katılım son dokuz sezonda önemli ölçüde değişim göstermemiş. Buna olmasına rağmen, taraftarların bir maça katılmaya olan ilgisinin yalnızca bir takım maçı sürüklediğinde değil, maçın sonucu belirsiz ve rekabetçi olduğunda zirve yaptığını ortaya koymuştur.
Takımlar arasındaki yoğunluk: taraflardan en az biri için bir şeylerin söz konusu olduğu durumlar. Deplasman kulübünün itibarının da taraftar heyecanını belirleyen önemli bir faktör olması şaşırtıcı değildi. Stadyuma katılımı yönlendiren son bir faktör de herhangi bir futbol menajerinin elinde olmayan hava durumuydu.
3.Rekabetçi denge ve yoğunluk, kadın futbolunun büyümesini açıklayabilir
Rekabetçi denge, bir spor karşılaşmasının taraftarların hayal gücünü yakalayabilmesi için taraftarların sonuçla ilgilenmesine yetecek kadar belirsizlik oluşturulmasında takımların oyun güçleri arasında bir denge olması gerektiğini savunan bir teoridir.
Dr Scelles, araştırması boyunca 1990 yılından bu yana hem kadın hem erkek Dünya Kupası maçlarının rekabetçi dengesini inceledi ve takımlar arasında birden fazla gol olmayacak şekilde oyun süresinin yüzdesini hesapladı. Tarihsel olarak sonuçlara bakıldığında, kadınlar Dünya Kupası maçlarının her zaman erkeklerden daha az dengeli olduğunu gösteriyor, ancak fark giderek daralıyor: 2015 Kadınlar Dünya Kupası’nda, birden fazla gol olmayan oyun süresinin yüzdesi % 81’di. Erkekler 2014 Dünya Kupası’ndan sadece yüzde 6 puan düşük.
Rekabet yoğunluğu da artıyor – en az bir takım için bir şeylerin tehlikede olduğu oyun süresinin yüzdesi. 2014’teki erkekler için % 80 olan oran, 2015’te kadınlarda % 81 idi. Diğer bir deyişle, belirsizliğin hakim olduğu oyun süresi biraz daha fazlaydı. Kadın futbolu taraftarlar için daha iyi bir izleme deneyimi sağladı.
Yatırım ve taban desteği
Dr Scelles’in araştırmasından anladığımız şu ki; hiçbir şey sporun popülaritesini, her ikisi de zafere odaklanmış iki rakip takım arasındaki çekişmeli maçlardan daha fazla büyütemez. Takımlar arasındaki rekabetteki denge ve yoğunluk farklarını daha da daraltmak için futbol yönetim organları elit kadın futboluna yatırımı teşvik etmek için daha olumlu hamleler yapmaya devam etmeli ve – politika düzeyinde – tabandan katılımı teşvik ederek taraftar desteğini artırmak için daha fazla girişim geliştirmelidir.