Haftanın Kitaplığı – 28 Ekim 2019
Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.
LEIBOWITZ İÇİN BİR İLAHİ – WALTER M. MILLER, JR.
Walter M. Miller, Jr., sadece bilimkurgunun değil, tüm edebiyat tarihinin en sıradışı yazarlarından biri. Kariyerine bir öykücü olarak başlayan yazar, bir başyapıt olan ilk romanını yayımladıktan sonra yazarlığı bıraktı. Bu ilk roman, yani Leibowitz İçin Bir İlahi ise, pek çoklarınca bilimkurgunun en iyi romanı kabul edilmekle birlikte, kitabın tür içerisinde yazılmış en iyi ilk roman olduğu neredeyse kesin.
Nükleer savaş sonrasında dünyadaki yaşam neredeyse yok olmuştur. Ama nükleer savaşa giden yolda medeniyet halihazırda çökmeye başlamış, cehalet evrensel hale gelmiş ve kitaplar yakılmış, hatta okuma yazma bilenler öldürülmüştür.
Savaştan sağ kurtulan ve bu düzene karşı duran elektrik mühendisi Isaac Edward Leibowitz ise kitapları saklayarak, onları çoğaltarak ve ezberleyerek medeniyeti kurtarmayı amaçlamaktadır. Bu idealizmi sayesinde müritler edinen Leibowitz’in peşinden giden kardeşliği de onun kurtarabildiği bu bilgileri her ne olursa olsun korumaya yemin etmiştir. Bu olay üzerinden geçen yaklaşık 1800 yıllık bir süreçte hem dünya hem de Leibowitz’in mirası büyük değişimler geçirecek ama her şey bir o kadar da aynı kalacaktır.
“Etkisi asla geçmeyecek bir eser. Okuduktan sonra bir daha aynı olmayacaksınız.” –Mary Doria Russell
“Kitabı ne zaman okusam hayret ediyorum. Olup olabilecek en büyük saygıyı hak ediyor.” –Walker Percy
Hugo En İyi Roman Ödülü
“DOĞA SİZİ ÖNCEDEN HAZIRLAMADIĞI HİÇBİR ŞEYE MARUZ BIRAKMAZ.” (Tanıtım bülteninden)
KÜNYE: Leibowitz İçin Bir İlahi, Yazar: Walter M. Miller, Jr., Çevirmen: Sönmez Güven, İthaki Yayınları, 2019, 400 Sayfa
İNSANLIK BAŞARABİLECEK Mİ? – ERICH FROMM
Birinci ve İkinci Dünya Savaşlarında barış ancak, her iki taraftan milyonlarca kadın ve erkeğin öldüğü anlamsız kıyımdan ve savaşın nihai sonucu belirginleştikten uzun süre sonra gelmiştir. Zorunlu kararlar her iki tarafça zorunda kalmadan önce gönüllü olarak kabul edilseydi insanlık kazanmış olmaz mıydı? İleriye yönelik bir anlaşma, korkunç kayıpları ve toptan acımasızlaşmayı engellemiş olmaz mıydı? (Tanıtım bülteninden)
KÜNYE: İnsanlık Başarabilecek mi?, Yazar: Erich Fromm, Çevirmen: Nurdan Soysal, Say Yayınları, 2019, 248 Sayfa
AİLE GELENEĞİ – ECE GAMZE ATICI
Şükürler olsun ki ben iyi bir ailede büyümedim. Evet. Biz iyi bir aile değiliz. Annemin tabiriyle daha iyi bir aileyiz… İyi ailelerde çocukların ebeveynlerine benzemeleri başarıdan sayılır. Çocukların anne babaya yetişmeleri, sonra da onları geçmeleri beklenir. Evrimin gerçekleşmesi yani. Daha iyi ailelerde ise çocuklar anne babalarına ne kadar benzemezlerse o kadar iyidir. Onlara benzemedikçe yırtmış, kendilerini kurtarmış, o aileden çıkmış sayılırlar. Bir çukurdan çıkar gibi. Kelimenin tam anlamıyla “çıkmak”. Mesela “bizim oğlan mühendis çıktı”daki “çıkmak” o aileden kendini kurtarmış olmayı anlatır öncelikle. Diğerleri arasından sıyrılmayı. Sonra o ailedeki anne babaya benzememeyi. Son olarak da mühendis olmayı.
HAYALET DUVAR – SARAH MOSS
Sarah Moss’un atalarımızın “ilkel aklı”ndan ne kadar uzağa gidebildiğimizi sorgulamaya davet eden romanı Hayalet Duvar, Merve Sevtap Ilgın’ın çevirisiyle, Kafka Kitap tarafından yayımlandı.
İngiltere’nin kuzeyinde, şehir keşmekeşinden uzak ama medeniyetin kıyısındaki ormanlık Northumberland’da yaz aylarının ortasıdır. On yedi yaşındaki Silvie, annesi ve babasıyla birlikte bir arkeoloji profesörünün, bölgenin karanlık tarihindeki kurban törenlerini incelemek üzere öğrencileriyle kurduğu kampa katılır. Yalnızca Demir Çağı’nın sunduğu imkânlarla yaşayarak ilkel yaşamı tecrübe ettikleri bu kampta Silvie profesörün öğrencileriyle birlikte yepyeni özgürlükleri keşfederken baskıcı babasıyla ilişkileri günbegün bozulur ve geçmişin ürkütücü ayinleri hayatlarına nüfuz etmeye başlar.
ÇAĞ GEÇİTLERİ – MURATHAN MUNGAN
Murathan Mungan’ın “Geçerken uğranılacak şiirler değil / geçidini bulacaksın / kendi içinden geçerken” diyerek açtığı Çağ Geçitleri: Hatıradan hafızaya gidişler, kalışlar, geçişler, geçitler… sözün kısası bir ömür.
Girişe yazılanlar, Taptuk’a yazılanlar, Açığa yazılanlar, Yaşamın izinde, Aşekanın izinde ve Kelimelerin takas izi başlıklı altı bölümden oluşan kitapta 90 şiir yer alıyor.