Haftanın Kitaplığı – 13 Mayıs 2019
Okuyacak çok kitap var seçmek zor diyorsanız yeni çıkan kitaplar arasından yaptığımız derlemeye bir göz atabilirsiniz.
Mor Amber – Chimamanda Ngozi Adichie
Nijeryalı ünlü yazar Chimamanda Ngozi Adichie bu defa ona ilk büyük çıkışını sağlayan ilk romanı ‘Mor Amber’ ile karşımızda. Yazar, ‘Mor Amber’ ile bizi yalnızca Katolik bir sofuluğun hüküm sürdüğü babaevi ile okutman halasının bahçesinde mor amberler açan, özgürlüğe açılan evi arasında gidip gelen genç Kambili’nin hayatına değil, askeri diktatörlük altında yönetilen Nijerya’ya da davet ediyor.
Nefaset Lokantası – Tuğba Doğan
‘Musa’nın Uykusu’ adlı ilk romanından uzun bir süre sonra ‘Nefaset Lokantası’ ile edebiyat sahnesine geri dönüyor. Yine günümüzden bir hikayeye odaklanan yazar gündelik hayatın çıkmazlarıyla boğuşan karakterleri ile zamana ve coğrafyaya göbekten bağlı bir varoluşun da izini sürüyor.
Dendil – Gulam Hüseyin Saedi
Top ve Bayel Ağıtçıları’yla okurun gönlünü fetheden Gulam Hüseyin Sâedi’den sıra dışı olayları, samimi ve sarsıcı bir üslupla anlatan, zihinlerde iz bırakacak bir eser.
Dendil’de birbirinden etkileyici dört hikâye yer alıyor: Dino Buzzati’nin Tatar Çölü’yle adeta akrabalık taşıyan “Şifa Mahalli”, riyakâr aile ilişkilerine neşter atan “Yangın”, traji komik bir durumu kara mizah üslubuyla işleyen “Keykavus, Kel ve Ben” ve kitaba adını veren ilk hikâye; Sâedi’nin İran edebiyatında temsilcisi olduğu büyülü gerçekçiliğin örneklerinden “Dendil”.
“Tamara kuaföre gitmiş, kirpiklerini yeşil yaptırmıştı. Dalgalı saçlarının ortasına büyük bir gül tutturulmuştu. Ayağında bağcıklı ve topuklu ayakkabıları, üstünde askılı kırmızı bir bluz vardı; telaşlıydı. Manasızca odada yürüyor, durmadan gramofondaki plağı değiştiriyordu. Gidip gelip aynanın önünde duruyor, kendine bakıyor, dudaklarının ve gözlerinin kenarını mendille temizliyordu.”
Tanrıça Mitleri – David Leeming
Dünyadaki her şeye hükmeden, her şeyi veren ve her şeyi alan ki onlardı. Modern zaman dinlerinde, psikolojide ve bilimde isimleri anıldı, efsaneleri anlatıldı.
Kadim zamanların bereketli, doğurgan Toprak Analarından modern zaman cadılarına; ölümün kırbaçlarını sevgi sancıları olarak yorumlayan Vika’dan, Tanrı’nın kayrasına eren Meryem’e kadar sevilen, korkulan, merhamet dilenen, avunulan, tapılan, bazen yıldız gibi parlayan ama bazen insanlığın üzerine karanlıklar salan
Tanrıçaların öyküsüdür bu kitap…
David Leeming ve Jake Page’in en önemli efsaneleri en anlaşılır ve incelikli bir dille anlattıkları Tanrıça Mitleri, tarihöncesinden günümüze dek anılan Tanrıçalardan bir geçit resmi sunuyor okura.
Karanlık ve aydınlık. Buz ve ateş. Somluk ve ruh. Zamanın dönüşü. Bağrı geniş toprak ve onu saran gökler. Yaşamın ivediliği, devinim, açılıp büyüme, varlığın ezgisi; rüzgârın görünmez soluğu, acı, ölüm sessizliği. Hepsi, onun şişmiş ıslak derinliklerinden, kendi taşıdığı güneş ışığına çıkıp görülür, yeni baştan görülmek için ona geri döner; her görünüş, onun kendi zevki için şekil verdiği kendi varlığından ne azı ne de fazlasıdır.
Doğum Günü Kızı – Haruki Murakami
Ne var ki, tek bir dilek hakkın var, iyice düşünesin” dedi yaşlı adam bir parmağını havaya kaldırıp. “Tek bir dilek. Sonra kararını değiştirip vazgeçemezsin.”
Bir doğum günü hikâyesi… Kısacık bir metinle yüreğimizde bir şeylerin yerini değiştiren bir büyü yapıyor Haruki Murakami.