Yeni bir araştırmaya göre “Acı çekmek sanatın kalitesini artırmıyor”

Pablo Picasso, arkadaşı Carlos Casagemas bir Paris kafesinde intihar ettikten sonra, üç yıl sadece mavi ve mavi-yeşil tonlarda resimler yaptı. Sağırlık, tecrit ve hayatının sonundaki yoğun kaygıların ortasındaki Francisco Goya, evinin duvarlarını üzüntü veren ölüm, köpekler ve harap görüntülerle kapladı. Mark Rothko intiharından önce siyah, bordo, yeşil ve diğer melankolik tonlar için parlak renklerden vazgeçti. Vincent van Gogh 1888 yılında kulağını kesti, ünlü Arles çalışması da dahil onlarca olağanüstü resim yaptı. öyle görünüyor ki, kimi zaman umutsuzluk sanatları besliyor ancak, Management Science dergisinde bu hafta yayınlanan yeni bir araştırma farklı bir görüş ortaya atıyor.

Araştırmacılar Kathryn Graddy ve Carl Lieberman, Blouin Art Sales Index ve Metropolitan Müzelerdeki çevrimiçi koleksiyonları, Chicago Sanat Enstitüsü, National Gallery of Art, J. Paul Getty Müzesi ve Musée d’Orsay’ı kullanarak yaklaşık 15 bin tablonun satış rakamlarını karşılaştırdı. Bazı eserler, sanatçıların hayatındaki mutluluk dönemleriyle çakıştı ve bazıları da bir arkadaş, sevgili ya da akrabanın ölümünü izleyen keder ya da sefalet zamanları gibi dönemlere denk geldi. Bir öfke ve umutsuzluğu yansıtan tonlar, ortaya çıkan eseri daha ilginç kılabilir, ancak onu daha değerli yapmaz. Aslında, araştırmacıların “bir kayıp dönemi” dediği dönemde yaratılan eserler, verimli bir sanatçının diğer parçalarına kıyasla yüzde %35 daha az değerli idi. Üstüne üstlük, asık yüzlü eserlerin büyük müzelerin koleksiyonlarına dahil olma olasılığı diğerlerine göre daha azdı.

Keder ve depresyon zor, yorucu ve çoğunlukla monotondur ve bu yeni araştırma da aslında yaratıcılığı baskılayabileceğini de gösteriyor. Graddy bir açıklamasında, şunları söyledi: Analizlerimiz, bir arkadaşının veya akrabasının ölümünün ardından sanatçıların hayatlarının diğer dönemlerine göre daha az yaratıcı olduklarını göstermektedir.

Örneğin Claude Monet’ye bakalım; 1867’de 27 yaşındayken annesi, dört yıl sonra babası, 1879’da ilk karısı Camille, 1911’de ikinci eşi Alice ve en büyük oğlu Jean öldü. En değerli on eserinin hiç birini bu dönemlerde – hatta yakın zaman dilimlerinde – yapmadı.

Vincent van Gogh's <em>Self-Portrait with Bandaged Ear</em>, 1889.

Vincent van Gogh’s Self-Portrait with Bandaged Ear, 1889. Public Domain

kapak görseli: Francisco Goya – Çocuklarını Yiyen Satürn

atlasobscura.com

What's your reaction?