Haftanın Kitapları
Kitapların zenginleştiren heyecan verici dünyasında yaşamak için bu hafta dört önerimiz var.
Soğuk Temas – Helmut Lethen
Metis’ten yeni: “Soğuk Temas” / Helmut Lethen, çeviri: Tuncay Birkan, 22 Eylül’de tüm kitapçılarda.
“Soğuk Temas”, “insan doğası gereği yapaydır” şeklindeki antropolojik ilkenin ilginç boyutlarını inceliyor. Bu ilkenin tarihsel arka planını, hem Nietzscheci estetizmle bağını hem de Brecht’ten Kracauer ve Benjamin’e sol, Carl Schmitt’ten Jünger’e sağ cenahta Avrupa avangardının beyanlarıyla arasındaki yakınlığı yeniden inşa ediyor. Bizi onca zaman büyüsü altında tutan bir felaket devrinden, bütün acayipliğiyle bu çekirdeği tarif ettikten sonra daha kolay kurtulabileceğimizi düşünüyor Lethen.
Dişlerimin Hikâyesi – Valeria Luiselli
Çağdaş edebiyatın ayrıksı ve özgün seslerinden biri olan Valeria Luiselli’nin kaleme aldığı romanı Dişlerimin Hikâyesi, Siren Yayınları etiketiyle yayımlandı.
Luiselli, edebiyatın olanaklarını kutsadığı ve hikâyecilik sanatını müthiş bir maharetle masaya yatırdığı bu romanıyla okuruna hodri meydan diyerek kurmacayla dansa kalkıyor: Ama ne dans! Virginia Woolf’un depresyonundan Marcel Proust’un öğütlerine varana değin hayatta önem arz eden her şeyden ve herkesten bir parça barındıran Dişlerimin Hikâyesi, yazarı kestirilebilir sınırlar içinde kalem oynatırken görmek isteyenlere inat kelimenin tam manasıyla bir cümbüş koparıyor ve okurunu bu şenlikli oyuna davet ediyor. Alçaklığın gizli tarihinden ağız boşluğuna uzanan, sanattan sepete türlü yaşamsal mevzuya dokunan bir baba-oğul öyküsü ve dahası, daha fazlası var bu kitapta.
Paldır Küldür – Kurt Vonnegut
21’inciyüzyıl edebiyatının ilham kaynaklarından Kurt Vonnegut’un daha önceHacıyatmaz ismiyle yayınlanan eseri şimdi Paldır Küldür ismiyle ve April Yayınları etiketiyle yeniden yayımlandı.
Yakın gelecek ABD. Herkese bir göbek adı vererek ‘genişletilmiş yapay aileler’ ve ‘kardeşlik kastları’ oluşturulmuş. Çinlilerin yerçekimiyle oynaması yüzünden gündelik yaşam son derece çetrefilli. Salgın hastalıklar ve enerji krizleri sonucunda ülke viran ve dünyanın geri kalanıyla ilişkisi kopmuş. New York ve Boston ve San Francisco limanları yeniden ormanlarla kaplanmış. Makineler çalışmıyor.
‘Bahar aylarındayız. Akşamüstü. Ölüm Adası Manhattan’daki Empire State Binası’nın lobisinin zemininde yanan ocağın dumanı, bir aylandız ağacı cengeline dönüşmüş olan 34. Sokak’ın üzerinde asılı. Mavi gözlü, uzun çeneli, iki metre boyunda, yüz yaşında bir adam, vaktiyle taksi olan bir şeyin arka koltuğuna yerleşmiş, cengelin içindeki küçük bir açıklıkta oturuyor. O adam benim. Adım Dr. Wilbur Nergis-11 Swain.
Amerika Birleşik Devletleri’nin eski başkanıyım. En son Başkan, en uzun boylu Başkan, Beyaz Saray’da ikamet ederken boşanan tek Başkan, en hilkat garibesi Başkan.’
Ejma’nın Rüyası – Haydar Karataş
Haydar Karataş’ın Dersim’in tarihsel geçmişine bir ağıt niteliği taşıyan yeni kitabı ‘Ejma’nın Rüyası’, Notabene Yayınları tarafından yayınlandı.
Öykülerden oluşan kitap, yazarın kendi geçmişine yaptığı yolculuktan izler taşıyor. Ejama’nın Rüyası’nda yer alan her öykü yazarın doğup büyüdüğü ancak yaşayamadığı kendi coğrafyasına olan özlemini dile getirmeyi hedefliyor. Öykülerinde masalsı ve gerçek öğeleri iç içe geçiren Karataş, öykülerini anlattığı insanları sıradan olarak tanımlarken, onları olağanüstü yapan şeyin bulundukları topraklarda yaşadıkları olaylar olduğunu öne sürüyor.