5R- Polonyalıların Hayatımızı Değiştiren 5 İcadı
Polonyalı bilim insanları ve mucitlerin, bugün gündelik hayatımızda yeri olan birçok obje ve fikrin sahibi olduğunu biliyor muydunuz? Duyduğunuzda şaşıracağınız bu icatların hepsinin arkasında bir Polonyalı bulunuyor.
Kulak Temizleme Pamuğu
Sıradaki icadımız: Kulak temizleme pamuğu ya da bugünkü adıyla pamuklu çubuk. Çok az kişi, ucu pamuklu çubukların mucidinin Varşova doğumlu Leo Gersenzang olduğunu bilir. Yahudi bir ailenin çocuğu olan Gerstenzag, 20’li yaşlarında, 1923 yılında “kulak temizleme çubuklarını” icat ettiği Şikago’ya göç etti. İcadına ilk olarak “Baby Gays” adını verdi. İsmini akılcı bir hareketle “Q-Tips” olarak değiştirdikten sonra, Leo ve Leo Gerstenzang Bebek Yenilik Şirketi gittikçe tanınır hale geldi. O güne kadar kim, bu basit pamuklu çubukların, dünyanın en çok satan sağlık ve hijyen ürünlerinden biri haline geleceğini düşünebilirdi ki!
Vitaminler
Sağlıktan bahsetmişken, vitaminlerin keşfinin de bir Polonyalı’ya atfedildiğini biliyor muydunuz? Kazimierz Funk, Polonyalı bir bilim insanıydı. Onun bu icadı gerçekleştirmesini sağlayan çalışmaları, 1910 yılında, Lister Enstitüsü’nde çalışmak üzere Londra’ya gidip Enstitü’nün direktörü Charles Martin ile tanıştığında başladı. Martin ve Funk, beriberi hastalığı üzerine araştırmaları birlikte yaptılar. Hastalığın temel göstergesi, kabuğu soyulmuş pirinç yiyen kişilerde ortaya çıkmasıydı. Funk, güvercinlerde görülen, insanlardaki beriberi hastalığına eş başka bir hastalık hakkında bilgi sahibiydi. Bu nedenle, tedavi ile ilgili çalışmalara güvercinler üzerinde devam ettiler. Güvercinleri iki gruba ayırarak işlenmiş pirinç verdiler. Daha sonra pölinörite (sinir iltihabı) olan güvercinlerin ilk grubuna fraksiyon A, diğer gruba da fraksiyon B tedavisi uyguladı. Fraksiyon A’yı alan güvercinler öldü, diğer grup ise iyileşti. Funk, fraksiyon B’yi analiz etti ve analiz sırasında çok küçük “eser elementlerin” güvercinleri iyileştirdiği ortaya çıktı. Bu elemente vitamin adını verdi: “vita” yaşam anlamına geliyor, “amine” ise azot ihtiva eden bileşiğin adı. Funk, özütleyebildiği bu ilk vitamine B1 adını verdi, bugünkü adıyla tiamin olarak da geçiyor.
Esperanto
Dünya çapında önem kazanmış bir başka fikir de Ludwik Zamenhof’un icadı olan, yapay olarak oluşturulmuş Esperanto. Yahudi kökenli bir Polonyalı olan Ludwik Zamenhof, aslında göz doktorluğu eğitimi almış ve bu yeni lisanı 1887 yılında yayınlamış. Tıpkı Miller gibi, daha parlak bir gelecek için Zamenhof insanlar arasında yanlış anlamalara ve anlaşmazlıkların ana nedeninin dil engeli olduğunu göstermek istedi. Ona göre, ortak ve çağdaş, hatta Latince’den bile daha basit bir dilin oluşturulması, bu duruma uygun bir çözümdü. İlginçtir ki, Esperanto Wikipedia’da 185 bin giriş almış ve burada Danca ve Litvanyaca’dan önce 32. dil olarak sıralanmış durumda. Sonuçta, bugün şöyle ya da böyle 2 milyon kişi Esperanto dilini konuşabiliyor. So, kip pri tio? (buna ne demeli)
Commodore 64
Guinness Rekorlar Kitabı’nda en çok satan bilgisayar modelinin arkasındaki isim kim biliyor musunuz? Commodore 64’ün yaratıcılarından başkası değil. Daha sonraları, Jack Tramiel ismiyle ünlenen Polonyalı Yahudi bir ailenin oğlu olarak 1928 yılında dünyaya gelen Jacek Trzmiel. 1939 yılında Almanlar’ın Polonya’yı işgalinden sonra ailesiyle birlikte Lodz’da bulunan Litzmanstadt gettosuna transfer edildi ve burada bir giysi fabrikasında çalışmaya başladı. Azınlık mahallesinin boşaltılmasıyla birlikte ailesi Auschwitz toplama kampına gönderildi. Geleceğin girişimcisi, çalışma kampından 1945 yılın Nisan ayında kurtarıldı ve 1947 yılında Amerika’ya göç etti. Tramiel, kısa bir süre sonra ofis ekipmanlarını onarma ve daktilo yazma işlerinde çalışmak üzere Amerikan ordusuna katıldı.
Ay Taşıtı
Teknolojiden bahsetmişken, Mieczysław Bekker ve onun icat ettiği ay taşıtını unutmamak gerek. Varşova Teknik Üniversitesi mezunu Bekker, Polonya Askeri Bakanlığı’nda Ordu Araştırma Enstitüsü’nde çalışıyordu (1931–1939). Burada değişken zemin üzerinde giden paletli araç sistemleri üzerinde çalışıyordu.
1942 yılında Kanada’dan gelen teklif üzerine, 1943 yılında araştırmacı olarak Kanada Ordusu’na katıldı. 1956 yılında ABD’ye döndü ve ekibi, NASA’nın düzenlediği ay yüzeyinde hareket edebilen araç yaratma yarışmasını kazandı. Proje, Apollo Programı’na alındı ve daha sonraki gelişmeler Ay Taşıtı’nın temellerini oluşturdu. Bekker, fikir ortağı olduğu gibi aracın tasarımı konusunda da önemli katkılarda bulundu.
Yazan: Paulina Schlosser, 15/09/2014
Çeviren ve düzenleyen: Didem Bilgin