5R – Vedat Türkali Romanlarından 5 Kahraman
Düşlenenin gücüyle gerçekliği sanki son derece doğalmış ve bir bütünmüş gibi birleştiren, düş kurma cesareti veren büyük yazar Vedat Türkali’nin roman karakterlerinin her biri hayatımızda tanımak isteyeceğimiz kadar gerçek, tuhaf, ilgi çekici, karanlık ve aydınlıktır.
Bütün bu karakterler hem yazarın, hem yaşamın hem de okuyan olarak bizim içimizde yaşadığını hissettirir. Okurken sarsılır, özdeşleşme ve ayrışmalar yaşar, yazarın beynin sınırlarını zorlayan tuzağına düşer ve o tuzaktan kurtulmak için çabalarız. Ama nihayetinde okuduğumuz her roman ve o romanın karakterleri hücrelerimize zerk olur ve bizimle yaşamaya devam eder, evrimini sürdürür.
Bu karakterlerden beşine odaklanarak aynı duyguları ve sarsılmaları anlık bile olsa yeniden yaşamak üzere kısa bir yolculuğa çıktık.
İşte büyük yazarın unutulmaz romanlarından 5 etkileyici karakter.
Kenan – Bir Gün Tek Başına
Vedat Türkali’nin ilk romanı olan Bir Gün Tek Başına’da 27 Mayıs’ı ortaya çıkaran koşullarda edilgen ve karamsar bir karakter olan Kenan, hem kendisiyle hem de toplumla çatışma yaşayan biridir. Gizli bir komünist örgüte girmekle suçlanan başkahramanımız, aynı zamanda küçük burjuva olarak nitelendiriliyor.
Öğrencilik yıllarında devrimci mücadelenin içerisinde yer alan Kenan, komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle tutuklanır. Müdüriyette yediği bir-iki tokat ile korkup ideolojisinden uzaklaşır. Bu durum onu, kendisi ve toplum ile kavgalı biri haline dönüştürür. Gazeteci arkadaşıyla içmeye gittiği bir akşam tanıştığı felsefe öğrencisi Günsel ise, Kenan’ın içinde bulunduğu durumu sorgulamasına neden olur. Ateşli bir devrimci olan Günsel, Kenan’ın içinde sönmekte olan Devrimcilik ve Devrim ateşini körükler. Yozlaşmış olan toplum değerleri onun karamsar bir bakış açısına sahip olmasına neden olsa da Kenan romanın sonuna kadar çürümemek için direnir.
Gündüz – Yeşilçam Dedikleri Türkiye
Vedat Türkali’nin grev kapısında yaşamını yitirmiş bir ilaç işçisi olan Hasan Ateş’e adadığı 3. romanı olan “Yeşilçam Dedikleri Türkiye” 12 Eylül sonrası karanlık günleri anlatıyor. Romanın iskeletini 3 ana erkek karakter olan, Zühtü Bey, Gündüz ve Refik oluşturuyor.
Devrimci mücadele içerisinde çeşitli sıkıntılara maruz kalmış ve bu uğurda hapislerde yatmış olan Gündüz, ülkenin içinde bulunduğu süreçten dolayı kaygılıdır. Siyasi suçlu olmasından dolayı devrimci mücadeleye yazarak katkıda bulunma gayreti içerisindedir. Gündüz, çarklarını döndürmek amacıyla kirli işlere bulaşmış ve bu sayede zenginleşmiş kesimle mücadele içerisindedir. Yeşilçam’da film senaryoları ile var olmaya çabalar. Çünkü emekçi kesimi çevrilen bu oyunlara karşı uyandırmak ister.
Gülşen – Tek Kişilik Ölüm
Türkali’nin Londra’da tamamladığı gerçek kişilere dayanan belgesel niteliğindeki Tek Kişilik Ölüm, yayımlandığı dönemde çok eleştiri aldı. Diğer romanlarında olduğu gibi tarihsel bir kesitin anlatıldığı bu romanda da Türkali, özeleştiri mekanizmasını kahramanlar üzerinden işlevsel kılıyor.
Marksist bir ideolojiye sahip Doktor Gülşen, devrimci mücadele içerisindeyken örgütün onu saf dışı bırakması, ruhsal açıdan sıkıntılı bir dönem yaşamasına sebep olur. Örgütte yönetici konumda bulunan kişiler, Doktor Gülşen’in yaptığı eleştirileri hazmedemez. Hiçbir yasal kurala dayanmadan onu örgütten atarlar. Yadsıdığı örgüt bağı, polis makamlarına örgütte yetkili kişilerce bildirilir. İsminin örgüt tarafından ifşa edilmesi ölüm tehditleri almasına, silahlı saldırıya uğramasına sebep olur. İntiharın eşiğine gelir. Ancak Semih’in yardımı ile içine düştüğü yalnızlıktan kurtulur ve devrimci mücadelesine devam eder.
Muhsin – Yalancı Tanıklar Kahvesi
Vedat Türkali bu romanında 70’li yılların Türkiye’sine götürüyor bizi. Üniversiteli genç bir solcu olan Muhsin’in gözünden, o dönemin siyasetine bakıyoruz Yalancı Tanıklar Kahvesi’nde. Türk siyasi tarihinin en çalkantılı dönemlerinden birinin anlatıldığı romanda Muhsin karakteriyle birlikte hem siyaset hem de tutkulu ilişkilere değiniliyor.
Kitabın ana kahramanı Muhsin, en yakın arkadaşı Salih’in de yönlendirmesiyle sol görüşü destekleyen bir devrimcidir. Romanda Salih ve Muhsin arasında geçen konuşmaları ise ders niteliğinde ilerletiyor Türkali. Kitabın bölümleri Muhsin’in hayatında yaşadığı önemli değişikliklere göre ilerliyor. İlk bölümünde Muhsin’in kafa karışıklığına ve ciddi ilişkiye yanaşmayan aşkı Reyhan’la ilişkilerine tanık oluyoruz. Salih’in vurulması ile büyük bir çöküş yaşayan Muhsin basınında ölümüyle kişiliğinde bazı çalkantılar yaşar. Muhsin’in memleketine dönüşü ve oradakilerle olan iletişimi sonucu yaşadığı değişim ise romanın devamını oluşturuyor.
Nahit – Kayıp Romanlar
Diğer romanlarında olduğu gibi Vedat Türkali bu romanında da sol üzerine de önemli tespitler barındırıyor. Türkali diğer romanlardan farklı olarak ise bu romanında Kürt ve Ermeni sorunu üzerine detaylı çözümlemelere yer veriyor.
Romanın başkarakteri Dr. Nahit büyük arayışlar ortasında kıvranmaktadır. Bu dönemde 28 yaşındaki Esme ile karşılaşan Dr. Nahit kendini çatışmalı bir aşkın içinde bulur. Çatışmanın temelinde, sadece aralarındaki o kapanmaz yaş farkı değildir elbette ki. Esme’ nin sıkıca bağlandığı, ancak doktorun solla pek bağdaştıramadığı feminizm, ideolojik düzeyde bir çelişki olarak durur aralarında.