5R – Küba Seyahatinde Görmeniz Gereken 5 Yer
Kristof Kolomb, 1492’de Domuzlar Körfezi ve ötesine yolculuk yaptığından beri Antillerin İncisi Küba, tarihi olaylardan kendi payına düşeni fazlasıyla aldı.
Dünyanın bu en ilgi çekici ülkelerinden birine her yıl çok çeşitli amaçlarla binlerce kişi seyahat ediyor. Eğitim, din, kültür, iş, gazetecilik, aktivizm ve sadece turistik amaçlarla insanlar için Küba “görülmesi gereken yerler” listesinin çoğu kez en başında yer alıyor.
Küba kültürü üzerine araştırmalar yapan Emilio Cueto, ülkenin Güney Amerika’nın en eski şehirlerinden bazılarına sahip olduğunu, sadece bu mirası görmek için dahi seyahat rotasına ülkenin muhakkak eklenmesi gerektiğini, söylüyor.
İşte Küba’nın hikâyesini anlatan o mirastan bazıları:
Old Havana
1519 yılında İspanyollar tarafından kurulan ve bölgenin en büyük limanlarından bir olan Havana’nın tarihi şehir merkezi bir zaman tünelinden geçmiş gibi atmosferik cazibesini korur. Orijinal surlar ve kendine özgü mimarisiyle beş büyük plaza ile çevrelenen Old Havana Barok ve neoklasik anıtlar karışımıdır ve dar sokakları müstakil evlerle kaplıdır. En önemlileri arasında, Amerika’nın en eski katedrallerinden biri Muhteşem barok Katedrali San Cristobal ve Amerika’nın en eski sömürge kalesi the Castillo de la Real Fuerza bulunmaktadır. Old Havana, UNESCO dünya mirası listesinde de yer alıyor.
Parque Histórico Morro y Cabaña, Havana
Ana turistik yerlerden biri olan, Old Havana’dan limana kadar uzanan bu tarihi parkla iki önemli kale vardır. Morro Kalesi (El Morro) ve La Fortaleza de San Carlos de la Cabaña (La Cabaña). Korsanlardan korunmak için 1589’da İspanyollar tarafından inşa edilen kale bugün mini müzeler serisinin bir parçasıdır. Ziyaretçiler, surları, kışlayı ve hala işlev gören deniz fenerini ziyaret etmenin yanında Havana’dan öteye muhteşem manzaranın keyfini çıkarabiliyorlar. Derin bir uçurumun karşısından yer alan ve neredeyse küçük bir kent işlevi gören La Cabaña, 18. Yüzyılda inşa edildi. Che Guevara burayı 1959 yılında komuta merkezi olarak kullandı ve en popüler sergi salonlarından birinde anılıyor.
Comandancia de la Plata, Gran Parque Nacional Sierra Maestra
Sisin genellikle dağın tepesine bir kefen gibi tünediği bu yer, 1958 yılında Batista hükümetine karşı mücadele ederken Fidel Castro’nun kurduğu isyanın merkeziydi. Oraya varmak ormanda dört saatlik bir yürüyüş gerekir ama muhtemelen buna değecektir: Kamp Fidel’in bıraktığı gibi yerinde durmaktadır. Cazibenin merkezi, en az yedi kaçış yolu içeren Casa de Fidel, Fidel’in Evi’dir. Bir müze, isyanın yayınlarını ileten bir radyo istasyonu, kulübeler ve Che Guevara tarafından kurulan bir hastaneyi içerir.
La Finca Vigía, San Francisco de Paula
Ernest Hemingway, 20 yıldan fazla bir süre bu tepedeki malikânesinde yaşadı. Çanlar Kimin İçin Çalıyor, Yaşlı Adam ve Deniz de dâhil olmak üzere klasik romanlarından bazılarını orada yazdı. Şimdi onun orijinal mobilyalarına, 9 bin kitabına, sanat eserlerine ve hatıralarına sahip bir müze olarak işlev görüyor.
Miller evle ile ilgili şunları söylüyor;
“Tüm yolculuklarımda, şimdiye kadar yazmak için Finca Vigia kadar iyi bir yer bulmadım. Ernest Hemingway’in Küba’daki evinde nemli Karayip havası, şehirden millerce uzaklıkta bir manzara, yumuşak eğimli bir ön bahçe yanı sıra koruyucu gölgeleriyle güçlü ağaçlar, dost canlısı bir mahalle ve tatlı bir güneş ışığı vardır. Ve bu sadece dışarısı… Evin tasarımı da var, yekpare kitap rafları, iyi yerleştirilmiş pencereler, kendi fonografıyla bir oturma odası ve iki dakika yürüyerek bir gün doğumuna dalmak için yüzme havuzu. Finca Vigía hem kullanışlı hem de romantik.”
Ernesto Che Guevara Anıtı, Santa Clara
Ernesto Che Guevara’nın son dinlenme yeri. Bedeni 1997 yılında Bolivya’da gizli bir yerde bulunduktan sonra buraya gömüldü. Lokasyon, üzerinde Che’nin masif bronz bir heykelinin olduğu bir müze ve mozole içerir.