5R – İkonik mimarisiyle ilgi çeken 5 müze
Sanat eserleri ve diğer değerli objeleri koruma ve sunmanın yanında birçok müze, eğitim programları, ilgi çekici eğlenceleri ve dünya standartlarında mimarileriyle de bilinir. Dünyanın her yerinde güzel tasarlanmış sayısız müze bulunurken mimarisi dünyanın en dikkat çekenleri arasında olan beş modern örneği seçtik.
Paris’teki Louvre Müzesi, eski-yeni mimarinin en ünlü örneklerinden biridir. 19.yüzyıldan kalma antik sanat dünyasına ait koleksiyonu, kanatları iki büyük avlu etrafına yayılan eski bir Fransız Rönesans tarzı sarayda yer almaktadır. Bu avlulardan birinde çağdaş bir cam-çelik yapı olan Louvre Piramidi vardır.1983 yılında, Başkan François Mitterrand, Çinli Amerikalı mimar I.M. Pei’yi müzeye yeni bir giriş tasarlaması için görevlendirdi. Ulusal Sanat Galerisi’nin Doğu Binası ve Massachusetts’teki John F. Kennedy Kütüphanesi gibi projelerin mimari olan Pei, ziyaretçileri aydınlık bir yeraltı lobisine çıkaracak olan 71 metrelik piramit tasarımını önerdi. Konsepti onaylandı ve inşaat 1989 yılında tamamlandı.
Modern ve çağdaş sanatın dudak uçuklatan koleksiyonunun zirvesindeki New York’un Yukarı Doğu Yakası’ndaki Solomon R. Guggenheim Müzesi, Frank Lloyd Wright tasarımıyla ünlüdür.
Diğer Wright yaratımları gibi, Guggenheim da mimarın organik şekillere ve biçimlere olan ilgisini gözler önüne seriyor. Çevresindeki binaların keskin dikdörtgenlerinin aksine müze, katlara ayrılmış yuvarlak bir siluete sahip.
Wright, projeye 1943’te başladı. On beş yıl ve 200 eskiz sonunda müze nihayet halka açıldı ve o zamandan beri göz kamaştırıyor.
Londra’daki Tate Modern müzesi sıfırdan inşa edilmedi. Aslında, birinci sınıf sanat koleksiyonlarını sergileyen bu çelik-tuğla bina, 2000 yılına kadar bir elektrik üretim istasyonu idi.
Bankside Santrali, 20. yüzyılın ortalarında Thames Nehri’nin güney kıyısında inşa edildi. 1981’de kapandıktan sonra yıkılma riski vardı, ancak, 1994 yılında, Tate Galeri onun sanat eserlerini barındıracağını duyurdu ve Herzog & de Meuron Mimarlık da bu yenilenmeye öncülük etti.
Dönüşüm esnasında binanın ikonik merkezi bacası ve büyük türbin salonu da dahil olmak üzere orijinal mimarisinin çoğu korundu. 2016 yılında ise mevcut siteye Blavatnik Binası adı verilen 11 katlı ve Herzog & de Meuron tarafından tasarlanan kule eklendi.
Niterói Çağdaş Sanat Müzesi, Rio’nun en popüler turistik yerlerinden biridir. Büyük bir açık rampa sayesinde erişilebilen ve çiçeklerden esinlenen bir yansıma havuzunun yanında yer alan yüzer, daire şeklindeki müze, Oscar Niemeyer’in en ünlü kreasyonlarından biridir.
“Betonun Picassosu” olarak bilinen Niemeyer, modern mimarinin öncüsüdür ve bir soyutlama ustadır. Özellikle, doğada bulunan formlardan etkilenir.”
1991 yılında, Bask hükümeti ve Solomon R. Guggenheim Vakfı, Bilbao Limanı kıyısında yeni bir Guggenheim Müzesi inşa etmeyi planladığını duyurdu.
Binayı tasarlamak için Mimar Frank Gehry, seçildi. İlham için çevreyi gözlemleyen Gehry, Bask tepelerinin manzarasına sahip çiçek biçimli bir atriyumu çevreleyen dalgalı bir dış yapı hayal etti. Binada kullanılan cam, taş ve titanyum dahil malzemeler ve yapıdaki estetik, müzenin sanayi çevresine mükemmel bir şekilde uyumunu sağlıyor.
mymodernmet.com