5R – Alan Rickman’ın Hayatından 5 Sahne

2016 yılı sanat dünyası açısından da pek iyi başlamadı. Birkaç gün önce David Bowie’yi kaybetmemizin ardından, şimdi de Alan Rickman’dan kötü haber geldi.

Yeni jenerasyonlar için o daha çok Harry Potter serisinin Severus Snape’i olarak bilinse de, aslında onlarca filmde unutulmaz performanslarıyla sinema seyircisinin hafızasına kazındı. Yönetmenliği ve yazarlığına da ayrı sayfa açmak gerek.

Ancak onun az bilinen başka yönleri de var ve özel hayatında oldukça farklı bir insan olduğunu gösteren bazı ipuçları…

1 – Grafik tasarımcıydı

Londra’da Royal College of Art’da 68-69 yıllarında eğitim aldı ve SoHo’da bir stüdyo açtı. Kitap kapakları, albüm kapakları, dergiler için illüstrasyonlar ve reklam tasarımları hazırladı. Bu macerası, tiyatro çalışmalarına başlayıp sonrasından Royal Art of Dramatic Art’ta eğitime başlayana kadar sürdü.

2- Die Hard’taki ilk sahnesinden kendini yaraladı

Film Kariyerine başladığı rol için Bruce Willis ile olan bir sahnesinde kendini dizinden yaraladı. Olayı The Empire’a verdiği röportajda şöyle anlattı;

“İlk çekimde bir bağ dokusu yırtığı olduğunu düşündüm. Bir kıkırdağı yırttığım ortaya çıktı. Ama ben aşağı inip doktoru görmem gerektiğini biliyordum. Sahneyi çekmeme izin vermedi. Hala kostümümün içindeydim. Ve dedim ki, ‘pantolonun içinde bacağı atel ile bağlayamaz mısınız?’  33. kata geri çıktım ve çekimi yaptım”.

3 – Kendini ekranda hiç izlemedi

Herhangi bir filmindeki tek bir hareketini bile izlemediğini belirtti. 2015’te bu konuda sorulan soruya “asla” diye cevap verdi. “Bu konuda böyle hissediyorum. Bu herkes için yanlış demiyorum. Herhalde daha güçlü olmalı ve bunu yapmayı öğrenmeliyim. Kendini düzelterek başlayabilirsin.”

4 – Kuşları çok severdi

“Bir kuş sürüsü izlerken hayranlık duyarım” dedi 2012 yılında astrofizikçi Neil De Grase Tyson’la Star Talk Show’da yaptığı röportajda.

5 – Düğünü Brooklyn Köprüsü üzerinde oldu

Karısı Rima Horton ile New York’ta özel bir törenle 2012’de evlendi. İkili yeminlerini Brooklyn köprüsü üzerinde nostaljik bir yürüyüşle kutladı ve ardından ayaküstü bir yemek yediler. Çift, drama kulübünde 1965’te tanıştıklarından bu yana beraberlerdi.