65
Views

Meşher, Hikâye İstanbul’da Geçiyor sergisi kapsamında Batı edebiyatındaki kurmaca eserlerden uyarlanmış film seçkisinin gösterimine haziran ayında da devam ediyor. Programda Pierre Loti’nin Les Désenchantées romanından esinlenen bir kurgu-belgesel, Alain Robbe-Grillet’den L’Immortelle ve bir Baron Münchhausen uyarlaması yer alıyor.

Meşher’de, devam eden Hikâye İstanbul’da Geçiyor sergisi kapsamında film gösterimlerine haziran ayında da devam ediyor. Film seçkisi, Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in küratörlüğünü üstlendiği sergide yer alan 300 eserden beyaz perdeye uyarlanan çeşitli yapımlardan oluşuyor.

Haziran ayı programında, Pierre Loti’nin Les Désenchantées romanından esinlenen Didier Roten ve François Vivier’in yönettiği yarı kurmaca yarı belgesel Le Mystère des Désenchantées, Alain Robbe-Grillet’in L’Immortelle ve Josef von Báky’nin Münchhausen filmleri gösterilecek.

Pierre Loti’nin roman kahramanlarının izinde

Pierre Loti’nin, İstanbul’da yaşayan Cenan, Zeynep ve Melek adlı üç kadının hikâyesi üzerinden Osmanlı kadınlarının toplumdaki yerini anlattığı Les Désenchantées (1906) romanından uyarlanan Le Mystère des Désenchantées adlı kurgu-belgesel, 13 Haziran Cuma günü saat 16.30’da gösterilecek. Didier Roten ve François Vivier’in yazıp yönettiği film, genç bir Fransız gazetecinin İstanbul’da bir fotoğraf sergisinde, Pierre Loti’nin 20. yüzyılın başında Türkiye’ye yaptığı seyahatlerden getirdiği fotoğrafları keşfetmesiyle başlıyor. Gazeteci, bu keşfin ardından Loti’nin Les Désenchantées adlı romanında anlatılan üç genç Osmanlı kadınının izini sürmeye başlıyor. Film, geçmiş ile bugünü, kurgu ile gerçeği iç içe geçirerek anlatısını sürdürüyor.

İstanbul’da bir kayboluş hikâyesi

14 Haziran Cumartesi günü saat 16.00’da ise Fransız yeni roman akımının kuramcılarından Alain Robbe-Grillet’nin kendisinin yazıp yönetmenliğini yaptığı L’Immortelle filmi seyirciyle buluşacak. Alain Robbe-Grillet, her sahnenin ayrıntılı olarak betimlendiği aynı isimli sineromanındaki görüntülerin alındığı L’Immortelle filmini 1963’te İstanbul’da çekmiştir. Film, İstanbul’a gelen Fransız bir öğretmenin, gizemli ve isimsiz bir kadınla yaşadığı yoğun ama belirsiz ilişkiyi ve bu kadının aniden ortadan kaybolmasının ardından onun izini sürmesini anlatıyor.

Bir Baron, Bin Serüven

Josef von Báky imzalı Münchhausen filmi 27 Haziran Cuma günü saat 15.30’da izleyiciyle buluşacak. Baron Münchhausen karakterine ilham veren ve 18. yüzyılda yaşamış olan Hieronymus Carl Friedrich Freiherr von Münchhausen, Osmanlı İmparatorluğu’na karşı düzenlenen seferlerde Rus ordusuyla birlikte savaşmış bir Alman subayıydı. Yaşadıklarını abartarak anlattığı hikâyeler zamanla anonimleşip efsaneleşerek Batı edebiyatında kalıcı bir iz bıraktı. Münchhausen’in öyküleri ilk kez 1785 yılında Rudolf Erich Raspe tarafından İngilizce olarak kaleme alındı ve Baron Munchausen’s Narrative of his Marvellous Travels and Campaigns in Russia (Baron Munchausen’ın Rusya’daki Harikulade Seyahatlerinin ve Seferlerinin Hikâyesi) adıyla yayımlandı. Josef von Báky’nin 1943 yapımı Münchhausen filmi ise, 2. Dünya Savaşı döneminde Almanya’da çekildi.

Katılım ve Kayıt

Meşher’deki film gösterimlerine katılım ücretsizdir. Katılım için kayıt zorunlu olup, kontenjan sınırlıdır. [email protected] adresine e-posta göndererek yerinizi ayırtmayı unutmayın.

Sergi sonuna kadar devam edecek olan film gösterimlerinin detayları için Meşher’in web sitesi ve sosyal medya hesaplarını takip edebilirsiniz.

Film Künyeleri

Le Mystère des Désenchantées

Yönetmen: Didier Roten, François Vivier
Fransa, 2015
52 dakika

L’Immortelle

Yönetmen: Alain Robbe-Grillet
Fransa/İtalya, 1963
100 dakika

Münchhausen

Yönetmen: Josef von Báky
Almanya, 1943
116 dakika

Hikâye İstanbul’da Geçiyor Sergisi Hakkında

Hikâye İstanbul’da Geçiyor, Batı edebiyatının farklı türlerinde yer alan İstanbul temsillerine odaklanıyor. 23 Ocak’ta açılan sergi, Ömer Koç Koleksiyonu’ndan yaklaşık 300 kitabı merkezine alarak, fantastik öykülerden bilimkurguya, grafik romanlardan casusluk hikâyelerine uzanan geniş bir seçki sunuyor. Voltaire, Virginia Woolf, Jules Verne, Ian Fleming gibi yazarların eserlerini bir araya getiren sergi, şehrin edebiyat ve sanat üzerindeki ilham verici etkisini gözler önüne seriyor. Küratörlüğünü Ebru Esra Satıcı ve Şeyda Çetin’in üstlendiği sergi, ziyaretçilere kitaplardan uyarlanan filmler, çeşitli atölyeler ve Türkçe-İngilizce katalog gibi yan etkinliklerle de zenginleşen bir deneyim vadediyor. Sergi, 13 Temmuz 2025’e kadar Meşher’de görülebilir.

Meşher Hakkında

Bir Vehbi Koç Vakfı (VKV) kuruluşu olan Meşher, tarihsel araştırmalardan çağdaş sanata uzanan sergileri ve yayınlar, atölyeler, konferanslar gibi kapsamlı paralel etkinlikleriyle zamanlar ve kültürler arasında yeni bir diyalog zemini sağlamayı amaçlıyor. Adını Osmanlı Türkçesinde “sergi mekânı” anlamına gelen kelimeden alan Meşher, faaliyetlerini disiplinlerarası yaklaşımıyla Eylül 2019’dan itibaren sürdürüyor. Ortaçağdan günümüze uzanan bir zaman aralığında, geniş bir konu yelpazesinde sergiler sunuyor. Çok yönlü programı, araştırmaya dayalı akademik yönü ve yayınlarıyla Meşher, bir referans noktası olarak kültür ve sanat ortamına katkıda bulunuyor. İstiklal Caddesi’nde yer alan Meşher’de, ziyaret, etkinlik ve sergi turları ücretsiz olarak gerçekleştiriliyor. Pazartesi hariç haftanın altı günü ziyaret edilebilir.

www.mesher.org

Makale Etiketleri:
· ·
Makale Kategorileri:
FİLM/DİZİ · MANŞET