Krokus Solisti Marc Storace’dan Bir Şans Daha Olsa AC/DC’ye Katılıp Katılmayacağına Dair: “Kesinlikle denerdim”
Krokus solisti Marc Storace, AC/DC’de Brian Johnson’ın yerine geçmesi durumunda bu rolü üstlenmeye hazır olduğunu söyledi.
İsviçreli metal grubunun solisti, 73 yaşındaki şarkıcı 1980 yılında Bon Scott’ın yerini alması için seçmelere davet edilmiş ancak kendi grubu yükselişe geçmeye başladığı için bu fırsatı değerlendirememişti.
Bon Scott’ın yerine geçen Brian Johnson’ın işitme sorunları nedeniyle gruptan ayrılmayı düşündüğüne dair bazı iddiaların ortaya atıldığı 2016 yılında durum yeniden gündeme geldi. O dönemde, sesinin genellikle Scott’ınkine benzediği düşünülen Marc Storace, Johnson’ın yerini doldurmaya “kesinlikle” istekli olacağını belirtti.
Şimdi, SiriusXM’in Trunk Nation With Eddie Trunk programına verdiği bir röportajda Storace, AC/DC’ye katılmak için yeni bir şansı değerlendirmek isteyip istemeyeceği sorulduğunda “Kesinlikle bir denemek isterim,” dedi.
“Yani, dürüst olalım, o şarkıları söylemeyi ve oradaki dinleyicilere bakmayı çok isterdim. Yani, hadi ama. Hayır diyebilir miyim?”
1980’deki ilk ilgiyi geri çevirmesinin nedeni sorulduğunda ise Storace şu açıklamayı yapıyor: “Batan bir gemide olsaydım ilk atlayan ben olurdum ama arkadaşlarıma ihanet etmek istemedim. O zamanlar Krokus’a olan sadakatim orman yangını gibiydi. Ve benim için o noktada AC/DC batan gemiydi. Harika bir şarkıcıyı, harika bir söz yazarını, Bon Scott’ı kaybetmişlerdi. Yani, hadi ama. Risk alacak mıydım?”
Avrupa’daki ‘Hardware’ turnemizden önce yeni KROKUS ışık gösterisini teslim eden Birmingham’daki bu prodüksiyon şirketinin Ceo’su tarafından kenara çekildim. Kenara çekildim çünkü bu adamlar AC/DC, Black Sabbath ve Tanrı bilir kimlerin prodüksiyonunu da yapmışlardı. Dedim ki, ‘Steve, bu aşamada gerçekten Krokus’tan ayrılmak istediğimi düşünüyor musun? Bak, Krokus çiçek açıyor. Krokus ile ‘Metal Rendez-Vous’ listelere girdi, İsviçre’de altın plak kazandı ve tüm telefonlar çalmaya başladı. Ve menajerliğimiz, Free & Virgin Agency, o zamanlar bu trafiğe yetişemiyordu. Sonra ABD’de ilk kez Chicago Fest’te çaldık ve müstakbel menajerimiz Butch Stone, şov dünyasının büyük isimlerinden John Kalodner ile çıkageldi. Ve bu görüşmeleri yaptık. Ondan sonra Reading Festivali’nde çaldık. Ve gerçekten harika geçti.
‘Hardware’ albümünü yaptık ve yola çıkmaya hazırlanıyorduk. Heyecan doluydum. Ve kalbim tamamen KROKUS’taydı. Solistini kaybetmiş bir grup için seçmelere katılma teklifi almak – yani, tamam, saygı duyduğum bir gruptu. Ama yine de, ‘Bindiğim atın üzerinde sıkı duracağım. Ve kimsenin yerine geçmek istemiyorum. Kendim için böyle düşündüm. Ve dedim ki, ‘Üzgünüm Steve. Yerimde kalıyorum.’”
“O kadarını düşünmemiştim bile. Her şey beynimde bir anda oldu, tüm bu farklı noktalar ve karşıt noktalar. Ve sanki, ‘Hey, hayır, hayır. Steve, hayır, hayır. Teklif için teşekkürler ama ben yerimde oturacağım ve Krokus bir yerlere gidecek.”
Yani, evet, demek istediğim, ikinci kez isteselerdi, bir denerdim, iyi bir deneme, bu kesin, çünkü bu arada, tüm o zaman geçti ve AC/DC’ye olan saygım muazzam bir şekilde arttı.
Onlar çok büyükler ve bunu hak ediyorlar. Her neyse, işte böyle oldu. Ve şimdi Brian yeniden sahnede ve ben bundan çok mutluyum. Brian için gerçekten mutluyum. O harika biri. Harika bir iş çıkarıyor. Ve ikisi birlikte, grupla birlikte – tamam, sahnedeki Malcolm’u [Young, son AC/DC gitaristi] ve Phil Rudd’u [uzun süredir AC/DC davulcusu] özlüyorum, ama evet, devam ediyoruz. En azından gemiyi yüzdürüyorlar. AC/DC’ye ihtiyacımız var. Geri döndükleri ve tekrar turneye çıkacakları için çok mutluyum. Yaşadığımız sürece rock and roll ve hard rock bayrağını taşıyan böyle gruplara ihtiyacımız var.”